na iki gün kala Cayatte "Siyah Dos- ya" sını festivalden çekti aldı.. Beynelmilel kritikler mukafatını zanan "Bir Bisikletçinin ölümü' filmi genç bir İspanyol re]ısorunun eseriydi. Geçen sene de "Hoş geldin Marshall efendi!" ile bir mükâfat ka- zanmıştı. Film Amerikan yardımının bir hicviydi. Yirmi yedi yaşında bir sineastın iki senede iki beynelmilel mükâfat kazanması bizimkilere bel- ki bir ders olur. Edward Dmytryk'in "Bir aşkın sonu" ve Carol Reed'in "Çocuk ve Li- korn" iyi filmler olmalarına rağmen jürinin palmaresine giremediler. Festivalin son hadisesi Sıyah Karmen" oldu. Otto Premınger Bi- zet'nin eserini, zamanı ve "mekânı' değiştirerek tamamen zenci artist- lerle çevirmişti. Fakat Bizet'nin va- risleri itirazla filmi festivalden çı- karmağa muvaffak oldular. Bu yeni bir fırtına kopardı. Sonunda festival harici oynatmağa karar ve- rildi. Karmen rolündeki tatlı melez Dorothy Dandridge'in son günlerde festivale gelişi günün hadisesi oldu. u çukulata renkli kız bütün diğer yıldızları sildi süpürdü diyebilirim. Ya yıldızlar B Biraz da yıldızlardan bahsederek meraklıları tatmin edelim En büyük tezahürat evvela Gina Lollobrigida'ya, sonra Dorothy Dan- dridge'e yapıldı. En gü zellerı Dawn Addams, gitte Bardot ve Terry Moore idi. En cazıbelılerı Sophıa Loren idi. En güzel giyinenler bütün Fran- sız yıldızları ve Olivia de Havılland idi.. Bri- En sempatik olanlar Doris Day, Betsy Blair ve Eva Bartok idi. Kadınların begendıklerı Deborah Kerr, Valentina Cortese ve Toko Ta- ni (Japonya) idi. Erkeklerin beğendikleri Buzanne Canales (İspanya), Silvan a Mangano ve Dominigue Wilms idi. En antipatik kocalı ise Esther Williams idi. Fakat festivalin asıl kraliçesi is- mi gibi zarif Grace Kelly idi. Netice Harp sonrası sınema dünyasına en büyük u yapmış olan İtal- yan ve Meksika sınemacılıgı gerile- miş gibi görünmektedir. Japon ve İn- giliz sinemacılığı harikalı hamlele- rinden sonra duraklar gibidirler. Rus ve Demir perde memleketleri filmci- liği büyük ınkışaf halindedir. Ameri- kalılar yeni teknik imkanları ba riyle tekemmül ettirmektedirler. l-ğ kat İlhamları eksik gibidir. Sinemas- cope, superscope, cinemarama gibi yeni metodları mükemmel bir hale . getirmişlerdir. Üç buutlu film tutma- mistir. Fakat son festivalde de belli olmuştur ki normal ve klasik perde tarihe karışmaya mahkümdur. Pa- noramik perde çok geçmeden bütün dünya sinemalarına yerleşecektir- AKİS, 4 HAZİRAN 1955 Kerima,. TİYATRO Devlet Tiyatrosu Yıllık muhasebe Devlet Tiyatrosunun arkada bırak- tığı sekiz aylık zaman hatırlana- cak olursa, dağarcığının zannedildi- ği kadar boş olmadığı anlaşılır. Bü- yük ve Küçük tiyatrolarda ceman on bir eser sahneye kondu. Bunlardan birisi, (Onikinci gece), eski repertu- vardan tekrar, diğerleri ilk defa s h neye vazedilen eserlerdi. Üç tan Reşat Nuri'nin "Tanrıdagı zıyafetı Turgut Ozakmanın Gune te on ı— i" ve n Asena'nın "Gılgameş" destanı adındakı eserleri telıf "Vol— pone" ile thello" klâsik, dıgerlerı modern tiyatro eseri olan bu reper- tuvarda en çok rağbet gören eser, egzotik bir atmosfer içinde cereyan eden "Çayhane" idi. "Gılgameş— ile "Şatoya davet" in dekorları, "Bir ü- mit için”" ile "Vohpone" nin ansambl oyunu temayüz etmişti. Küçük Tiyatroda ilk eser Reşat Nuri Güntekin'in "Tanrıdağı ziyafeti" idi. Eserin rejisörlüğünü ve baş rolü- nü Saim Alpago Üzerine almıştı. En çok beğenilen rolleri Saim Alpago, Ahmet Evintan, Oğuz Bora temsil etmişlerdi. oslav komedisi olan "Yaslı natkâr Ragıp Haykır, Haşini Hekim- oğlu, Asuman Korad ve Meliha Ars idi "Güneşte on kişi" bir gazete ida- rehanesini anlatmaya çalışıyordu. E- seri Nihat kahramanını da mişliığl En başarılı rolü Umran Uzman "Bir ümit için" bir İspanyol dra- mı idi. Rejisörü ve baş rolü Saim pago tarafından deruhte edılmıştı Montsera rolünü Kerim Afşar ile Se- mih Sevgen münavebe ile oynadılar. En başarılı sanatkârlar Saim Alpa- go, Kerim Afşar, Yıldırım Onal idi. Küçük Sahnenin son eseri lngılız klasiklerinden "Volpone" idi. Eserin re]ısorlugunu Cüneyt Gökçer yapmış- Baş rolleri Ragıp Haykır ve Asu- man Korad ile Ahmet Evintan, Yıl- dırım önal, Nihat Aybars oynadılar En muvaffak sanatkârlar bunlara i- lâveten Handan Uran idi. Buyuk Tiyatrodaki temsillere ge- incı Ugo Betti'nin "Keçiler adası" dra- mı mevsimin ilk eseri idi, Nuri Altı- nok, Melek Gün, Macide Tanır ve Me- diha Gökçer tarafından temsil olun- du. Erotik duyguların çarpışmasını ifade eden eserde rol alan sanatkâr- ların hepsi beğenildi ıilin ikinci eserı, Orhan Asena- nın "Gılgameş" destanından kaleme aldığı "Tanrılar ve İnsanlar" dramı idi. Bir, tetkik mahsulü olan eserin rejisörlüğünü Cüneyt Gökçer yap- — mıştı. Baş rolünü de kendisi oynadı. "Gılgameş" in bilhassa dekorları dik- kati çekmiştir. En * başarılı Yıldız Akçan, Cüneyt Gökçer ve Mu- azzez Lutas temsil ettiler. peare'in "Onikinci Gece" isimli medisi, müteakip eserin hazırlanma- mış olmasından dolayı araya giren bir tekrarlama idi, Eserin en başardı rolünü Malvolıoda Cüneyt Gökçer temsi inava' nın elden ele dolaşan ka- derini hikâye n “Çayh adın- daki eserin re]ısoru Mahır Canova idi. Mevsimin en çok ilgi çeken o- yunu bu oldu. En başarılı artistleri Geyşa kızında Asuman Çağlayansu ve yerli tercüman Sakini rolünde de Saim Alpago idi. Müteakiben Cüneyt Gökçer, başarılması güç bir rol olan ikiz kardeşleri de bızzat oynamak ü üzere Jean Anouilh'in "Şatoya davet isimli komedisini sahneye koydu. E- serin en güzel tarafı dekoru idi. En muvaffak sanatkârları Yıldız Akçan Handan Uran ve Cüneyt Gokçer i. üyük Tiyatronun son kozu, lesef bloften ibaret kaldı. Bir yılan hıkayesı şeklinde hazırlanan "Othel- 1o" akespearee rahmet okutmadı. Eser, oyun mevsiminin sonunda sı- cak günlere tesadüf ettirildiği gibi teknik ve psikolojik bakımd da iyi hazırlanmamıştı. başarılı sa- natkâr Othello rolunde Nuri Altınok, tedi bir sanatkâr tarafından büyük bir arızaya uğramadan temsil edil- miş olması idi. Devlet, tiyatrosu Dram bölümünün bu faalıyetınden ayrı olarak Opera Nuri Altınok - Lutas Othello ve annesi mi ?