İKTİSADİ VE MALİ SAHADA miş. Onun için bu eserin yazarını me- rak etmiş, Önceleri muhayyilesinde bir şair yatarmış. Götheyi getirmiş- rin sokakları temiz olacaktır!" ve mali sahada onemlı çok meselelerimiz var. selelere ciddi oldukları için duşu en her kafanın biraz eğilip karınca ka- rarınca fikrini söylemesi lâzım; biz- de de yavaş yavaş fikirler kafalardan arıya sızmağa ve kendilerine ge- en yeri almaga başladılar. Bız bu- nu memleketin atisi için hayırlı bir başlangıç telâkki ediyoruz, İstanbul Ticaret Odası bu kabilden olmak üze- re memleketimizin iktisadi durumu iktisadi ö . dağıtmış takdirde hükümete sunulacaktır. Ra- reyi tetkik etmektedir; vardığı neti- celer başlıca şu noktalar etrafında top anmak — Tedıye açıklarımız gittikçe buyumektedır ediye açıklarının kapatıl- masında uzun vadelı kredi yerine kı- sa vadeli kredilere daha çok müraca- at edilmektedir, 3 — Bazı Mmallarımızın ihracı - yağlı tohumlar ve canlı hayvanlar gibi - dahilde artan istihlâk yüzün- den azalmakta 4 — Dış tıcaretımız gittikçe E. P. U. ve serbest taraflı anlaşmalı memleketlere doğ- ru kaymakta,'bu da sunı olarak mem- lekette gerek ihraç ve gerek ithal mallarının pahalılaşmasına sebep ol- ır, 5 Ticaret rejimlerinin sık sık değişmesi mahzurl ur, 6 — Bugün içinde bulundugumuz iktisadi buhranın sebepleri takatimi- zi aşan bir yatırım politikasına de- vam olunması ve bu yatırımların bir kısmının ya kısa vadeli kaynaklarla, yahut emisyonla beslenmesidir. Tavsiye ve tedbirler 1 — Devalüasyona malıdır, — Yatırımlar bir plâna bağlan- malı ve bunların finansmanı usun vadeli dış kredilerle iç tasarruf hac- mini aşmamalıdır, 3 — Bütçe samimi şekilde denk olmalıdır, — Devletin ve devlete bağlı di- ğer iktisadi devlet teşekkullerınden hiç birinin masrafını emisyonla kar şılamak yolu tutulmamalıdır, ' başvurulma- öviz sahasından iki' Odalar Birliği ve bakanlar İdareli bir rapor 5 — Krediler kontrol edilmeli, spekülatif krediler kesilmelidir, d 6 — Kredili ithalât kaldırılmalı- ır, 7 — İhracat, ıcabettıgı vakit primle desteklenmelid İth e ıhraç maddeleri fi- atları kontrol edilmelidir. Ana kısımlarını yukarda hülâsa ettiğimiz İstanbul Ticaret Odasının raporu iktisadi alanda önemli meşe- leler üzerinde durmaktadır, eğer İk- tisadi hayatımızın hakikaten müş- külleri olduğunu teslim ediyorsak, iş hayatının içinde bulunanların tavsi- yelerine kulak vermek mecburiyetin- deyiz. Çünkü hiçbir mesele realiteden ba- leketimizin ana dâvalarından biri na- zariyecilerimizin tatbikattan, tatbi- katçılarımızın nazariyattan pek ha- berdar olmamalarıdır. Ticaret oda- sının bu sefer hazırlamış olduğu ra- por, raporun kıymeti ne olursa olsun 1lerısı için çok vaidkârdır. Lâkin m sele yalnız ticaret odasının hazırla— dığı raporla bitmem ektedir; kendi' takati kadar kendi duşunce— lerini söylemeli; kendi kanaatınca, doğru, yanlış fikrini beyan etmeli- dir. Tarihin hiçbir devrinde ifade hürriyetinden zarar gelmemiştir. r daima susan ağızlardan ve f'krını Ifadeden aciz her zaman kor- kak ve her devir pısırık, gelene ağam gidene paşam diyenlerden gelmiştir. yet olduğunu unutmıyalım. İşte bu- nun için değil midir ki demokrasiyi birin değil, birçoğun değil ve fakat bütün halkın kendi kendini idare et- mesidir, diye tarif ederler. Ama me- selelerimizi ele alıp incelediğimiz ve dertlerimizin reçetesini kendi elimiz- le yazmağa başladıgımız vakit dâva- larımız daha hoş bir mecraya dökü- lecektir. Onun için düşünmeli, konuş- malı ve yazmalıyız. Fikirler ancak tartışıla tartışıla sıhhat kazanırlar. Tartışılmayan fikirler hiç bir vakit alara benzerler. fıkırlerde inhisarcılık, her söylediğimizde keramet aramak eğer bu. sözleri söyliyenler idare edenler saflarında bulunuyorlarsa onlar için de zararlıdır. Çünkü bir millet görü- şünü bir devlet adamının ne kadar kabiliyetli, ne kadar basiret sahibi olursa olsun kavramasına imkân yok- tur. Bu bakımdan Ticaret Odalariyle, Sanayi Odalarının ve ticaret borsalar birliğinin Dil ve Tarih - Coğrafya Fa- kültesinde akdettikleri toplantıya ve hazırladıkları rapora buy k değer at- fediyoruz. Çünkü bizim kanaatımıza göre demokrasi müesseseler rejimi- dir, böyle bir rejimde hür basın, muh- tar Üniversite ve mesleki (teşekküller her biri kendini ilgilendiren dâvalar üzerinde afa yorarsa ©o Zzaman memleket problemleri en doğru çö- zülüş yoluna girer ve daima iyiyi ve doğruyu bulmak mümkün olur. De- mokratik rejim işte bu bakımdan daim! bir mücadele rejimidir. Daha iyi ve daha doğrunun kötü ve yanlış- la mücadelesi, öyle bir mücadeleye girişenler, daha doğrusu girişmiş 0- lanlar bu mücadelenin gerektirdiği şekilde teçhiz edilmiş olmalıdırlar. Ticaret GATT meselesi Milletlerarası ' Ticaret Odasının toplanan, kongre okyo inde dünya ticaretinin serbestleştırılmesı AKİS, 4 HAZİRAN 1955