Galatasaray'ın şampiyonluk hatırası Kupa başına bir adam Futbol Bir golün gürültüsü Mithatpaşa Stadının alt koridor-. larında etrafını saran gazetecıle— re İtalyan hakem Skaramella: "Ne yapayım yan hakem bayragı kaldır- madı. Ofsayt çalamazdım" dedi. Mev- zubahis hadise geçen hafta Cumarte- si günü Fenerbahçe - Adalet maçın- da cereyan etmişti ve yan hakem Zülbahar Sagnak'ın bariz ofsayt po- zisyonunda bulunan Burhan ve Fe- ridunu görmeyişi Adaletin sahadan 1-0 mağlüp ayrılmasına sebep olmuş- tu. Gazetecilerin italyan hakeme sor- dukları sual işte bu goldü. Vakıa Ska- ramella iki gün idare etmiş olduğu maçlarda iyi intiba bırakmamıştı. Bilgi bakımından — yerli hakemleri- mizden farklı değildi. Onun yegâne faik olduğu taraf nötr oluşu idi. Fa- kat sadece tarafsız olmak hakem ol- mak için kâfi değild Atatürk'ün ismine izafeten beş kulüp arasında yapılmakta olan maç- lar gittikçe hararetli bir safhaya gir- mektedir, ikinci hafta karşılaşmala- rında alınan neticeler spor otoritele- rini gene yanıltmıştı. Hemen ilâve e- delim ki bu yanılmada takımların is- tikrarsız futbol oynamalarının rolü büyüktür. Şampiyonanın en kuWetli namzedi Adaletin Fenerbahçeye 1-0 mağlüp oluşundan sonra Vefa ile Ga- latasaray çok çekişmeli bir maçtan sonra 2-2 berabere kalmıştır. Bu ne- tice doğrucu istenirse Galatasaray i- çin değil Vefa için bir kayıptı. Çün- kü Yeşil-Beyazlı takım tahminler hi- laf ma bu maçta çok güzel bir oyun çıkarmıştır. Pazar günü iki ezeli ra- kibin karşı karşıya geleceğini düşü- nen spor severler Mithatpaşa stadı- na gene) erken saatlerde akın etmiş- lerdi. Hasılat elli bin liranın üzerin- AKİS, 21 MAYIS 1955 deydi. Ve bu yeni bir rekordu. Günün ilk maçını Vefa ile Beşiktaş yaptılar. Siyah beyazlılar çok canlı bir oyun- dan sonra kuWetli rakıplerını 5-2 maglup etmeye muvaffak oldular. Haftanın en mühim maçı gelip çat- mıştı. Tribünlerde bir dalgalanma gö- ze çarpıyordu. Fenerbahçe taraftar- ları neticeden ümitli gözüküyordu. Fakat meşin top neticede onlara ge- ne bir azizlik yaptı. 3-2 lik mağlübi- yet doğrusu istenirse Fenerbahçenin lâyık olduğu bir netice değildi. Hele ikinci devrede hücum insiyatifi ta- mamen ellerinde idi. Fakat müdafa- anın büyük zaafı Galatasarayın şahsi gayretlere dayanan iki akını golle ne- ticelenmesine sebep oldu. Maçın so- nunda Sarı-Kırmızılı takım kazandı- ğı başarının heyecanı ile kendilerini alkışlayan ufak bir zümreye sağol diye mukabelede bulunmuşlardı. Di- ğer tarafta bulunan seyircilerin bu hareket canını fazlasiyle sıkmış ol- malı ki Galatasaraylı futbolcular sa- hadan çıkıncaya kadar menfi bir pro- testoya maruz kaldılar. Transfer Dedikodu Mithatpaşa stadının meşhur "L" tribününde muteber partili ze- vattan, ses sanatkârlarından ve sah- ne artistlerinden fırsat bulabildikleri takdirde bir araya toplanabilen spor otoritelerinin kendi aralarındaki has- bıhalleri dinlemek hakikaten zevk verici oluyor. İçlerinde bir iki tanesi var ki, yüksek sesle konuşmaları u- zakta kalanlara dahi kulak misafiri olmak imkânını veriyor. İşte geçen hafta "L" tribününde gene böyle tat- l1 bir sohbet vardı. Mevzu cazipti. Son günlerde gazete sütunlarında sık sık yer alan transfer dedikoduların- dan bahsediliyordu. Otoriterlerden biri: "Doğrusu istenirse transfer ayı gelmeden ortaya atılmış olan bunca isim kasten uçurulmuş balonlardır" diye söze başladı. Diğer kısım "evet dediler, kalemi eline alan muhayyile- sinin genışlıgı nisbetinde futbolcula- ra kulüp değiştirtmektedirler." Bun- ların içerisinde öyle isimlere rastlıyo- ruz ki palavranin bu derecesi olmaz demekten kendimizi alamıyoruz. Me- selâ; Fenerbahçeli Burhan ve Lef te- rin Adalete geçeceği haberi. Nasıl o- lur? Bu iki futbolcu Fenerbahçeye beşer senelik mukavelelerle bağlıdır- lar. Hattâ Lefterin on iki bin lira kulübüne borçlu olduğu söyleniyor. .Diğer kısım ise aksi tezi müdafaa e- diyordu. Neden olmasın ? Bugün Ve- fa ile Adalet artık büyük kulüpler safına girmişlerdir. Kasalarında transfer için oldukça mühim mik- tarda paraları vardır, şeklinde muka- belede bulundular. Hakikaten bir haftadan — beri gazetelere şöyle bir göz atan okuyucular hemen her gün. yeni bir transfer dedikodusu ile kar- şılaşmaktadırlar. Temmuz ayma bir uçuk ay vardır. Buna rağmen ku- lüplerin şimdiden takımlarında re- vizyona ihtiyaç gösteren yerleri dol-! durmak için harekete geçtikleri göz- deji kaçmıyor. Transferin mihrak noktasını Vefa ve Adalet kuluplerı teşkil etmektedir. Diğer üç kulüpte henüz bir sükün göze çar- pıyor. Spor mahfilleri bu sessizliği bir fırtınanın takip edeceği zamanın - yakın olduğu kanaatindedirler. Bugü- ne kadar yapılmış olan beşli turnu- vada Vefahlar Altan, Niyazi, Muhte- rem ve Hilmi isminde dört futbolcu- yu denemışlerdır. Bunların içinde en fazla göz dolduran Hilmi ve Altan oldu. Hilmi bilindiği gibi İstanbul- sporun sağ açığıdır. Onun Vefaya ge- çişi iki kulüp arasında bir 1htılafın doğmasına sebep olmuştur. Transfer dedikodularına en fazla ismi karışan Adaletliler henüz yeni bir futbolcu denemiş değillerdir. Fakat idarecileri gazetelere verdiği beyanatta “"ilerde büyük sürprizler olacaktır" demişler- dir. İşte bu söz düşünülmeğe değer. Galatasaray forması. altında beşli turnuvada iki futbolcu seyrettik. 3a- im ve Metin. Hakikaten ilerisi için büyük ümitler bağlanabilecek ele- manlardır. Beşiktaş — Beyoğlusporun sağ açığı Kasapoğlunu aldı. Fakat bu transfer hemen ilâve edelim ki Be- şiktaş için kâfi değildir. Takımda ge- dik veren pek çok mevki vardır. Bun- ları doldurmak için Sadri Usoğlunun nasıl bir yol tutacağı merak mevzu- -udur. Vakitsiz transfer dedikoduları - böylece sınırlanmış olur. Bakalım ö- nümüzdeki günlerde idarecilerin va- ad ettikleri sürprizler ne olacak? Atletizm Mısır - Türk teması Bu —hafta Cumartesi ve Pazar gün- leri Mithatpaşa stadında Türk - Mısır milli atletizm — karşılaşmaları yapılacaktır. Milli takımımız geçen hafta yapılan seçme müsabakaları so- nunda tesbit edilmiştir. Müsabakala- rın mevsimin başına alınması başına i-