TİYA Turneler Çığır Sahne geliyor Ankara Gazeteciler Cemiyeti Loka- linde geçen Cumartesi günü ak- şamı, kısa süren bir görüşmeden sonra, ilk temsilin gazeteciler cemi- yeti menfaatine verilmesi hususunda mutabakata varılmıştı. Doğrusu ara- nırsa, bu dost işi yapılmış bir anlaş- ma idi. Cemiyet başkanı Mekki Sait Esen ile rejisör Avni Dilligil, ilk tem- silin gazeteciler cemiyeti adına veril- mesinin, heyetin Ankara turnesi için iyi bir reklâm mevzuu olacağını dü- şünüyor, Mekki Sait Esen ise, bu es- ki arkadaşın m arzusunu yerine getir- mekte hiç'bir mahzur olmadığı gibi, elden plase edilecek biletlerle, cemi- yete bir miktar hasılat da temin e- dilmesinin mümkün olabileceğini bi- liyordu. Bahis mevzuu tiyatro, ge- çen mevsim başında, İstanbulda her gün saat altıda (18 de), Ses Tiyatro- sunda temsiller vermek üzere kurul- muş olan Çığır sahne idi. Ankarada Küçük Tiyatroda temsil edilmek üze- re üç tercüme eser repertuvara alın- mıştı. Bunlar: Pascal Carlos Magno'- nun "Hep çocuk kalacağız", Robert 'Morley'in "Oglum Edward" ve Mi- D <at hael Sorbul'un "Aşk tuzağı rindeki eserleri Pascal Carlos Magno geçen sene Gençlık Tiyatrosunda Avni Dıllıgıl tarafından sahneye konulan "Yarın başka olacaktır" adındaki eserin sa- hibi, Brezilyalı yazardır. Gençlik ti- yatrosu geçen yaz Almanyada, Er- langen tiyatro fetsivalinde bu eseri isimle- mek için Almanyaya gelm mem- nuniyetinin bir ifadesi Olarak Avni Dilligil'e bir eserini ithaf tmişti. "Hep çocuk kalacağız" edilen eserdir. ingiliz Aktörü Robert Morley'in kendisi için yazdığı "Oğlum Edward" adındaki dramını Vedide Baha Pars İle Sevgi Sanlı İzmirde tercüme edip, Avni Dilligil'e vermişlerdi. Aslına ba- kılırsa Vedide Baha Pars'ın, eline en bu eserden bahsetmesi üzerine Avnı Dıllıgıl aradığı eseri bulduğunu söylem Gerçekten, bir çok defa sahneye koymağa teşebbüs ettiği bu dramı, nihayet geçen mevsimin başında oy- natmağa muvaffak olan rejisör, biz- zat oynadığı Baba rolünde, unutul- maz bir tip yaratmıştı. "Aşk tuzağı" adı ile, gazeteci Ca- vitYamaç tarafın dan dilimize çevri- len komedi ise, Macar müemfi Sor- bun'un keskin zekasının ışıkları ile aydınlanan bir eserdir. Sahnelerimiz- de hiç bir örneği verilmemiş olan bu seçme eserlerin Ankaradaki severlere de gösterilmesi — şüphesiz, yerinde bir teşebbüs olacaktır. 2-12 Haziran tarihleri arasında Ankarada seyredebileceğimiz — Çığı sahne, bilindiği gibi Avni Dilligil 1le işte o ithaf TRO onun sanat gayesine inanmış olan bir kaç genç tarafından kurulmuştu. Bütün bir kış, güzel bir repertu- varı, rağbet görmemesine, daha dog— rusu mevcudiyetini duyuramamış O| masına rağmen, büyük bir fedakar— lıkla devam ettiren bu teşebbüsün Ankara'da takdir edileceğinden emi- niz. Bununla beraber, lüzumlu rek- lâm için en iyi çare olarak ilk tem- sili bir derneğin, bilhassa gazeteci- ler cemiyetinin menfaatine terkedil- mesinde fayda mülâhaza etmekteyiz. Keşki İstanbulda da ilk temsil böyle bir anlaşma çerçevesinde verilmiş ol- saydı. Şehir Tiyatrosunun turneleri İstanbul Şehir Tiyatrosu da âdeti veçhile bu yıl iki koldan turne ter- tibetti. Birinci' gurubun başında Ga- lip Arcan ve onun meşhur"Hava pa- rası" isimli vodvili var. Bu gurubun repertuvarını diğer bir kaç vodvil zengınleştırıyor Açıkçası, sanat gös- termek değil,' para kazanma için tertıplenen klâsik 'turnelerden biri... İkinci gurup ise, uzun senelerdir gör- mediğimiz lgu bir repertuvarla Ankaraya geliyor. Avusturyalı reji- sör Meinicke'nin başkanlığındaki bu heyet -'Sokakta", "Colombe" ve "Hi- le ve Sevgi" isimli eserleri temsil e- decek. Elmer Rice'in "Sokakta", Schil- lerın "Hile ve Sevgi" ve Anouilh'un "Colombe" unu Istanbul Şehir Tıyat— rosu kadrosunun bugün hali ile temsil etmeye teşebbus etmesi bile hayretle karşılanacak bir hadise iken bu eserlerin İstanbuldaki temsilleri- nin nisbeten iyi kritikler almış olma- sı dikkate alınırsa, Ankara için ha- kikaten meraklı bir sanat hadisesi- nin arefesinde bulunduğumuz söyle- nebilir. Küçük Sahne uçuyor: Uzun süren münakaşalardan sonra bir sabah — İstanbuldaki — Küçük Sahne tiyatrosunun sanatkârları ken— dilerini tayyarede buldular. Adana' ya gidiyorlardı ve bu gidiş Turkıye— de bir tiyatronun ekip halinde tayya- re ile yaptığı ilk turne hareketi idi. Bir gün gene - 6 gün sonra - Küçü Sahne sanatkârları kuş gibi uçup Ankaraya geldiler ve o akşam ekip halinde Buyuk Tiyatroda temsil edil- mekte olan "Şatoya Davet" komedi- sini seyrettiler. Küçük Sahne sanat- ârları Ankarada geçen bu bir ak- şamdan faydalanmak ve burada "Bir Ümit için" adlı eseri temsil etmek istiyorlardı. Fakat Rejisörleri buna şiddetle muhalefet etti. Bilindiği üze- re, aynı eser Devlet Tiyatrosunun Küçük Tiyatro bölümüne temsil edi- liyordu. Devlet tiyatrosunun Umum Müdürü olan Küçük Sahne rejisörü, yerinde bir ihtiyatkârlık yapmış ve mutlaka Küçük Sahnenin aleyhine neticelenecek olan bir mukayese im- kânına fırsat vermemişti. Ertesi sa- bah Küçük Sahne sanatkârları gene tayyareyle İzmire hareket ettiler. Oradan Balıkesire ve Bursaya gıde— ceklerdi. Repertuvarlarında "Yaz karı", " uk komedileri 1le 'Cinayet Var", ve "Bir ümit için" dramları vardı. Gittikleri yerde iki- şer defa komedi, birer defa da dram temsilleri vermekte idiler Küçük Sahne'nin kuruluşundanbe- İstanbulun dışına çıkmaya cesaret ettıgı ilk turnesi bu idi. Bütün geze- cekleri yerler, daha once Devlet Ti- yatrosu Umum Müdürü Muhsin Er- tuğrul'un bölge tıyatroları tetkiki maksadıyle birer birer ziyaret ettiği şehirlerdi Turistik sefer Her yıl şahidi olduğumuz üzücü sahneler bu sene de aynen tekrar- lanmakta. Tiyatronun tatiline iki ay kala turne rivayetleri - ve aynı za- manda sondajları - başladı. Dediler- den, kodulardan sonra nihayet vazi- yet taazzuv etti: Sanakâtlar resmi sıfatı haiz olmayan bir turne yapa- ar. ayhane", "Tanrıdağı Ziyafeti", "Bir ümit için" ve "Fareler ve insan- lar" isimli dört eserde rolü olanlar veya, sahiplerinin itirazından korkul- mayan rollere yerleştırılenler tiyat- ronun tatilini müteakip rumdan başlamak üzere turneye çıkacaklar. Ancak Küçük Sahne'nin tayyare ile seyahat etmesi üzerine hadis olan du- rum aydınlanınca heyetin havadan yoks karadan mı Erzuruma gi- decegı belli olac Turne epertuvanna alman eser- lere bakılınca bu hareketin bir yan- AKİS, 21 MAYIS 1955