dan para kazanmak, bir taraftan da Saim Alpago'nun sanat kudretini ka- bul ettirmek için ihtiyar edildiği gö- rülür. Zira, kıymetli aktörümüz bu eserlerın hepsınde baş rolü oynadık- tan başka, dört eserden üçünün de rejisörüdür. Hususi tiyatroların — turnelerinde hedef tuttukları para kazanmak ga- yesi dahi tek başına hoş görülmez- en, Devletin bütçesinden ödenen maaş, harcirah Ve zaruri masrafla, üstelik Maarif milesseselerinin tah- sis edeceği yatakhanelerle ihtiyaçları karşılanan Devlet Tiyatrosu sanat- kârlarının yapacakları turnelerin, o tiyatroların daha — doğrusu maarif politikamızın ışığı altında hazırlan- ması, çeşitli bölgelerin kültür kalkın- masını temin maksadım taşıması icap etmez iniydi? Operet Bir Operet geldi Mayısın onikinci günü akşamın- dan beri Yeni Sinemada bir ope- ret tiyatrosu temsiller veriyor. n her sene Mayısın sonunda ve Hazira- nın başında gormeye ahştıgımız ti- yatro bakımından anlı devreni bu defa biraz erkeıı başlamış olması neticesidir. Tıyatrolarımızın normal faaliyet mevsimi Ekimden — Haziran başına kadar devam eden sekiz ay- rünü doldurmak üzere olan İstanbul Opereti ise, böyle erken bir teşebbü- se muhtaç bulunmaktadır Eski, Ses tiyatrosunun — çözülüp, kaderlerini biribirlerininkine bağla- mak suretiyle, sanatkârlar tarafın- dan kurulmuş olan bu operet, çok kı- sa süren klâsik operet devremizin yıldızlarını bir araya toplamış olmak- la be bakımından günün operet anlayışını temsil et- mektedir. Celâl Sururi, Toto Karaca, Vedat Karaokçu, Ali Sururi, Saide Oğan... Bu isimler hayallerınde Süreyya o- peretini, Halk operetini, veya Muh- is Sabahattini yaşatanlar için ne kadar canlı portrelerdir. Onlara, genç neslin isim yapmış bazı sanatkarlarının da iltihakiyle meydana gelen İstanbul Operetinin temsilleri zıyadesıyle ragbet goruyor A u alâkanın büyü mı ma- alesef eskı ve yen operet şohretlerı- degıl temsillere iştirak eden bale heye indir mmer Karacanın operet t zından tamamiyle ayrılması ve oriji- nal bir tiyatro janrı tutturması üze- rine, operet adı ile temsiller veren i- ki heyet kaldı. Bunlardan biri Şen Ses adı ile bu sene kurulan ve maale- sef istikrarlı bir kadro temin edemi- yen topluluk, diğeri de halen Anka- rada temsiller veren İstanbul Opere- tidir. Eğer İstanbul opereti bu tem- po ile faaliyetini devam ettirebilir- lerse, ondan hakiki bir operet tiyat- rosu bekliyebiliriz. AKİS, 21 MAYIS 1955 TİYATRO