YURTTA OLUP BİTENLER Ahmet Emin Yalman Pirince taşı o doldurmuştu tindeydiler. İşte bu yüzdendir ki, Ah- med Emin Yalman Zürihe vardığında İcra komitesindeki yabancı gazetecilerin ciddi suallerine maruz kaldı. Hattâ ken- disine şiddetle hücum — edildi. Ahmed Emin Yalman evvelden hazırladığı <es- babı mucibe» yi ortaya koydu. Fakat hiç kimse kendisine Vatan gazetesının baş muharriri man gördü ki son hareketler hariçte, memleketımız için iyi bir propaga nda olmamıştır. Başmuharrır ise bütün haya- tınca haricin dahil üzerindeki tesır ve rolünü mübalağa etmıştır Memlekete döner dönmez bir baş- makale yazdı. Yazısının başlığı şuydu «Pirincimizi ayıklayalım». Üstad pirin- cimizin taşlandığını, ancak Zürihte an- lamıştı. Halbuki bu taşlardan pek çoğu- nu pirince bizzat karıştırmıştı. İki şeyden biri P irincimizin taşlı olduğunu iddia eden tek Türk gazetecısı Ahmed Emin Yalman eğildir. Bilhassa son haftalar içinde — Cumhuriyet, Milliyet, Dünya hep aynı tezi savunmaktadırlar. Demokrat sempatileri aşikâr olan Nadir Nadi, Ali Naci Karacan ikaz vazifelerini yapmakta, alman tedbirle- re lüzum olmadığını, gidişin bu gidiş olmasını icap ettirecek bir durum bu- lunmadıgını yazmaktadırlar Yalmanın fikri Buna kabıl üstad ba: mu- aşkadır. er yazısında Öyle bır memleket lev- hası çızmektedır ki, iktidarın sert te birleri lüzumlu tedbırler haline gelme k— tedir. <«Princimizi yıklayalım» maka- lesınde bile durum şoyle tasvir edil- mektedir: «Eski tek — partinin müğfritleri, bir muhalefete düsen mülli mes'uliyeti kav- rayacak ve Türkiye'de — demokrasi ve hürriyeti kökleştirecek olan itidal ve in- saf iklimini yaratmağa uğraşacak yer- de, ihtiraslarına körükörüne esir olmuş- lar ve dahilde ve hariçte — memleket menfaatlerini gaddarca tehdit etmişler- dir. Fakat Halk Partisi — müfritleri ve diğer taşkınlar; Türk müilletinin ekseri- yetinin bu arızi hatalar yüzünden De- mokrat Partinin büyük hizmetlerini hi- çe sayacağını ve toptan unutacağını ve İsmet İnönünün tekrar milli şf, Kasım Gülek ve Nihat Erim gibi — kimseleri, temiz ve dürüst bir seçimden geçme- den hükümet makamında görmeğe ta- hammül edeceğini zannediyorlarsa, çok aldanıyorlar ve milletin ruhunu anla- madıklarını belli ediyorlar. Ekalliyetin tahakkümü altında bir sahte demokrasi kurmak için sarfedilecek gayretler, eğer netice verecek olursa, bu neticeler an- cak ve ancak yıkıcı unsurların menfaa- tine olacak ve Halk Partisinin vatanse- verleri, bir avuç harisin kendi hesapla- rına çılgınlıklar yapmalarına — meydan verdiklerinden dolayı böyle bir kötü ih- timal karsısında çok dövüneceklerdir.» Ahmed Emin Yalman, bir ekalli- yetin basını âlet diye kullanarak ikti- darı seçim yolundan başka bir yolla al- mak niyetinde oldugunu söylüyor. Ka- yet basın hürriyetini soysuzlaştırarak ıçerde ihtilâl çıkarmak arzusundadır. Halbuki dışarda Moskof bizi kollamaktadır. İki şeyden bı ya Ahmed Emin Yalman haklıdır, hakıkaten taktikleri komünist taktiği olan bir ekalliyet ik- tidarı zorla ele — geçirmeğe uğraşmak- tadır, dahilde ve — hariçte memleket menfaatleı'ını gaddarca — tehdit etmek- di man hükümeti, aldığı ted- birlerden dolayı evvelâ biz alkışlanz ve onu daha da sert tedbirler almaya biz teşvık ederiz-; ya da Nadir Nadi ve Naci Karacan ile beraber bütün ta- rafsız müşahitlerin söylediği gibi böy- le bir şey bahis mevzuu bile değildir ve hatası çok olduğunda zerrece şüphe bulunmayan muhalefet — başarısız ama normal bir muhalefettir -ki o zaman hükümete tuttuğu yanlış yoldan dönme- si lüzumunu hatırlatırız -. Ahmed Emin Yalman iktidarı, da- ima sert tedbirleri lüzumlu kılan bir durumun mevcudiyetine iknaa çalışmış- tır ve muhalefet ileri gelenlerinin ken- disini yanlarına bile yaklaştırmayışının cezasını böyle vennek istemiştir. Haki- katen Ahmed Emin Yalman'ın merakı hem iktidara, hem muhalefete akıl ho- calığı yap ak bu suretle tesir ve rolü- nü mubalaga ettiği harice karşı «Türki- ye'yi idare eden adam» pozunu takın- maktır. Sadece şu gülünç satırlar usta— dın bu merakım en güzel şekilde o ya koymaktadır: Münih'e gittim. Oraya Zeitung'da Zürih'ten vardığım gün Süddeutsche — HÜRRİYET VAR MI OĞLUM? — KALMADI BABALIK KALMAD I !... AKİS, 18 ARALIK 1954