hadizatında bir Arap diyarıdır. Fakat bu diyarda Araplarla Fransızlar birlikte oturmaktadırlar. Fransızlar söz geldikçe Cezayire medeniyet goturduklermden Ceza zayir halkının kültür ve refah sevi- yesini yükselttiklerinden — bahsetmekte- dirler. Cezayir'de husule gelmiş olan du- rum da gostermektedır ki Cezayir'de iş- topluluk içinde cereyan eden hiçbir me- sele yoktur ki, çözülmediği vakit siya- si bir mahiyet almasın. Eğer Fransızlar Hindiçinide 7 sene müddetle uğraşıpda binbir müşkülâtla sona erdırdıklerı Hın— diçini harbine benzer silâhlı deleye atılmak istemiyorlarsa, lilerin haklarını tanımak onları sö meyip insanlara hizmet etmenin ve düş- künleri kalkındırmanın — tadını tatmak- dırlar. Amerika Amerikalılararası konferans Petropolis'de Amerikalararası — iktisa- di bir konferans toplanmıştı. Bu konferans şimdi çahşmalarım bıtırerek dağılmış bulunmaktadır. i Ame- rika memleketleri bu konferansta Lâtin Amerika memleketleri için Marshall plânına benzer bir plânın ele alınaca- ğını ümit ediyorlardı. Bu ümit gerçek rın titizlikle göz önünde tutulmasını zaruri kılmaktadır. Bu rüş bizi kendılıgınden bütçeyi, bır taraftan memleketin imar ve kalkınması, di- ğer taraftan memleket ekonomisinde istikrar ve muvazeniı zavıyesınden tetkik ve tahlile sevked Hu ümetçe hazırlanan müzakere ve kabul edilmek üzere Büyük Millet Meclisine sevkedilen 1955 büt- çesini, bu zav 1yeden tetkik ettiğimiz zaman varacağımız netice nedir?. Memleketimiz bugün, kısmen süratli bir imar ve kalkınma gay- retinin, fakat daha çok isabetsiz ted- birlerin ve hesapsızlığın — doğurduğu iktisadi güçlükler, sıkıntılar ve mu- Vazenesızlıkler içine düşmüştür. Ge- en im şartlarının müsait git- emesi, adeta bünyevi bir mahiye arzeden bu güçlükleri, sıkıntıları ve muvazenesizlikleri bir kat daha artır- mıştır. ünyada fiatlar müs- takar bir halde ve hattâ düşme isti- dadını gösterirken, memleketimizde bilhassa son bir yıldan beri süratli ve devamlı bir şekılde yükselmektedir. Dış ticaret ve tedi açıkları tehlikeli bır ürk parasının iç v vamlı şekilde duşmek[edır Memle- et ekonomısmde müşahade edilen bu duzensızlıkler ve rahatsız- ardan devaml arasındaki muvazenesizlikten doğmaktadır. AKİS, 18 ARALIK 1954 leşmemiştir. Fakat — tahakkuk etmiyen bu gaye dolayısiyle konferans başarısız— lıkla sona erdi denemez; bazı mesele- ler ele alınmış ve bunlar uzerınde bir anlaşmaya varılmıştır. u memleketler bundan böyle daha fazla sermaye yatırımları yapmayı ka- bul etmiştir. Kahve için — milletlerarası bix konseyin kurulması da kararlaştırıl- mış bulunmaktadır. Keza Amerikalara- rası istişarenin siyasi sahada olduğu ka- dar iktisadi sahaya da teşmilinde an- laşmaya varılmıştır. eni Dünya'da denen Amerika kı- tasındaki —devletlerin dış - politikaları Amerika Birleşik Devletlerının kuruldu— ğu zamandan birinci cihan e ka- dar Avrupa kıtasındakı devletlerınkın— den ayrılıyordu. Bir kere bu kıtadaki devletler Avrupa meselelerine karşı alâ- ka — göstermiyorlardı. Avrupa — Başkan Washington'un 1887 veda — nutkunda kullanmış olduğu ifade bu sı yuvası» idi. Onun için ona alâka gös- termek tehlikeli bir işe girişmek olurdu. Saniyen Amerikalılar — Avrupalılar tara- fından ıstısmar edilmekten korkuyorlar- dı bunun için de «Amerika amerikalıla- rındır» sözünü kendilerine düstur edin- mişlerdi. Bu düsturun tabii bir netice- si Amerika ışlerıne yabancıların müda- halesine mani olmaktı. İşte yeni dünya devletleri uzun yıllar hattâ asırlar bo- yunca bu kaidelere riayet ettiler. Bu şartlar altında basıretlı bir bütçe politikası, herşeyden | büt nde ve butçe ağlanmasında, ölçü ile hareket edilmesini zaruri kılar. Buna daha artırdığına şahid oluyoruz. He- def ve gayretler ne kadar samimi olursa olsun, takip edilen bu masraf polıtıkasımn ekonomimiz inde hüküm süren enflâsyoncu faktorlerı daha — şiddetle kamçılayacağını ve önümüzdeki yıl, eşya fiatlarında ve hizmet bedellerinde — daha belirli yükselmelere sebep olacağım ve dola- yın ile iktisadi istikrar ve muvazene- yi busbutun bozacağını söylemek hiç de kehanet sayılmamalıdır. Kaldı ki, eşya fıatları nın ve hizmet bedelleri- nin sür'atli ve devaml şekilde yük- selmesı ve dola ısile para değerinin takibinde İsrar politikanın büyük mukabil, — memleketin u sebeple mes 'ul şahsiyetlerin, çemızı üç milyara çıkarmaya muvaf- fak olduk yolundaki öğünmelerini, bu günün şartları içinde, hiç de isa- betli ve yerinde bulmadığımızı ifa- de etmek mecburiyetindeyiz. İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Teknik terakki, devletlerarası bağ- lıilık «interdependance» — milletleri bir- birleriyle kaynaştırdı Fakat fıkırler ha— dıselere takaddüm ediyordu. üze- rine aldığı görevi başaramadı. Bölge an- laşmaları Birleşmiş Milletler andlaşma- sı çerçevesinde mezkür teşkilâtın gaye- sini tahakkuk — ettirmek üzere ortaya Müşterek menfaat ortadan kalkınca hemen yük olmağa mahküm- durlar. Daha ziyade pratisyen olan ve iş yapmaktan Amerikalılar yaldızlı sözlerden meydana getiri- len eserlerden hoşlandıkları için kendi bölge ittifaklarını iktisaden de kuv- vetlendirmeğe — karar vermişlerdir. NA- BALKAN İTTİFAKI «<SEATO, ANZUS bunların hepsi birer bolge itti- fakıdır. caba ittifaklara aza ola lü bağlarla birbirlerine sikı sıkıya bagla— namamış olmalarında. Fransa Fransa'da yatırım istikrazları F ransa Maliye Vekâleti yatırım tah- villerinin 6 Aralıkta ihraç edildiğini bildirmiştir. Yeni olarak çıkarılan ku- ponlar 1953 Ar: 4 Ocak ku ponları seklindedir. Geçen yılki kupon- lar 48 milyon franklıktı. Bu defa çıka- rılan kuponlar boşaboş uzermdendır ve kupürler 10.000, 100. 000 1 milyon franklıktır Yılhk faiz 2 5 tir. Bu tah- ller 96 5 faizle kısım kısım ödenecek— tır Tahviller ılâve mütevekki vergi <<surtoxe progressive» muştur. Paralarını bu suretle yatırım ta- sarufuna yatırmış olan tasarruf sahiple- ri vergi muafıyetınden istifade etmiş olacaklardır Fransa iki dünya harbi sonun- a çok yorgun ve düşkün hale gel- miştir. Başbak: Men - France aris anlaşmalarından kendisini sonra hassaten iktisadi meselelere hesredece- ğini söylemiştir. Hatırlarda olduğu üze- re Mendes - France iktidara geldıgı va- kit elinde başlıca şu meseleler vardı: Hindiçini meselesi, — Avrupa Savunma Camıası meselesı ve iktisadi kalkınma n birincisi doğrudan 1k1ncısı bilvasıta Al- Brüksel Paktı ve NATO'ya kabulu ı]e halledilmiş vaziyettedir. Ge- riye iktisadi kalkınma meselesi kalmak- tadır. Acaba Mendes - France bu dâva- sında da muvaffak olacak mıdır? İkti- sadi meseleler çok yönlüdür, meçhullerı malümlarından fazladır. Onun için ke- sin birşey söylenemez. “Ama şurası mu- ha kkaktir ki iktisadi meseleyi de Fran- sa'da - France'dan daha iyi çö- zecek başka bır devlet adamı yoktur. elesi. doğruya halledildı 13