DÜNYADA OLUP BİTENLER Rene Coty, karısı, Madam ve bebe Mösyö, ce karışık bir durum alacak ve ihtimal ki demokrasilerin — birliği kati şekilde bozulacaktır. Avusturya Kazaskadan gene valse gün gazeteler, bir zamanlar Avru- pa'nın merkezi olan güzel ve cazip Viyana'da ihtimal ki her zamankinden fazla satıldı Viyanalıların içini yeniden bir ümid kaplamıştı. Havadis mühimdi. Fransa'nın Moskovadakı maslahatgüza- rı Molotofu müş ve kendisine Avus- turya ile barış andlaşm sı hakkında Rus Hükümetinin ne düşündüğünü sormuş- u Avusturya ile barış andlaşması harp sonu Avrupasının bitip tükenmek bil- hıkayelerınden biridir. daha doğrusu eski müt- tefıkler yani Amerika, İngiltere, Fran- ve Rusya bu mevzuda müteaddit toplantılar yapmış, uzun uzadıya ko- nuşmuşlar, fakat her seferinde bir ne- ticeye varama, dağılmışlardır. Bunların içinde bilhassa Pariste, Pem- be Sarayda yapılan toplantı alâka uyan- dırıcı olmuş, aylarca goruşmeye devam edildikten sonra bir g bir tebliğ ile uyuşulamadığı bıldirılmıştır Daha ev- vel Londradakj toplantı da aynı netice- ye vasıl olm a ile barış andlaşmasının esaslarını hazırlamak için eski müttefikler 300 gün kadar uğraş- mışlardır. Fakat her şey başladığı yer- de tıkanıp kalmıştır. Avusturya, ikinci dünya harbi çık- tığı — sırada — Almanya'ya ilhak edilmiş vaziyetteydi. Bu bakımdan bir düşman mı, yoksa bir müttefik mi sayılması ge- rektiği hususu hatıra gelebilir. Her hal- de hakikat şudur ki müttefikler, daha 18 torunu harp yıllan 1çınde zaferi kazandıkları akdirde müst Avusturya'yı ihya edeceklerını Vaad etmişlerdir. Alman or- duları hezimete uğrark n de müttefik orduları — Avustury; ayı <<kurtarmışları fakat sonradan bir uyuşm ni bula- madıkları için memleketı dort ışgal böl- gesıne ayırmışlar ve oraya yerleşmişler- rada Viyana da, tıpkı Berlin gibi dörde ayrılmıştır.. Ancak burada merkezi bir hükümet kurulabilmiş, hü- kümet otoritesi batılı devletlerın 1şga1 bölgelerinde tam hükümran olm fa- kat Ruslar kendi kısımlarında başka tür- lü davranmışlardır. — Ayrıca vusturya ükümetinin müttefiklere odedıgı işgal masrafı da gayet ağır gelmektedir. vusturya ile barış andlaşması im- zalamanın o kadar zor olmaması icap ederdi. Hakikaten eski — müttefiklerin burada öyle muazzam menfaatleri yok- tur. Avusturya, askeri potansiyel bakı- mından da bir değer ifade etmemekte— dir. Avusturyalılar hiç bir za ker olmamışlar, daha zi ade valslerıle şöhret yapmışlardır Be lkı de bu yüz- de dir ki 300 toplantı sonunda da ol- sa dört devler bir tasan üzerinde mu- tabakata varmışlardır. Fakat en sonda, Ruslar gene bir hur çıkarmışlar ve tasa- rıyı imzalamamışları İhtilâf, andlaşmanın tasdikinden ne kadar sonra işgal kuvvetlerinin memle- keti terketmeleri — gerekeceği noktasın- dan çıkmıştır. Batılılar 90 günlük bir zaman teklif etmişler, Ruslar ise bunu kabul etmemışlerdır Şimdi maslahat- güzar M. Le y Sovyetler Birliğinin 2 numaralı adamı Molotofa bu husus- ta yeni bir teklifleri olup — olmadığım sormaktadır. Viyana gazetelerinin verdiği hava- dis buydu ve bu yeni teşebbüs Viyana- hların kalbini ümidle doldurmuştu. Zira Avusturyalıların senelerden beri hüküm- ranlıklarına tam olarak kavuşmayı ne kadar iştiyakla — bekledikleri bilinmek- teydi. Öyle anlaşılıyor ki, eğer Ruslar makul bir müddet teklif ederlerse ba- tıldlar bunu kabul edecekler ve böylece andlaşmanın — imzalanması — yolundaki son pürüz de halledilmiş olacaktır. Fransa'nın - teklifi ynı meseleye Fransa başvekili Men- des-France New-York'ta — Birleşmiş Milletlerin Genel Kurulu önünde yaptı- ğı konuşmada da temas etmişti. Başve- kil orada muddetın 18 ay, hatta iki se- tezini müdafaa etmişti. sene arasın dakı ari man beklemenin ilânihaye beklemekten daha iyi olacağı düşüncesile hareket et- miş gözüküyor. Fakat Ruslar, müddet uzasa da andlaşmayı imzalayacaklar mıdır? Yani, maksadları oyalamak değil midir? İşte M. Le Roy, Molotoftan bilhas- sa bunu öğrenmek istemiştir. Ruslar niçin çekilmiyor? etlerin Avusturya'daki kuvvetle- rını geri çekmeğe razı olabilecekle- ri şüphelidir. Bir defa bu — kuvvetlerin böylece tâ Avrupa nın göbeğinde bulun- telık casusluk ve sabotaj faalıyetlerı ıçın bu kale lâzımdır. Fakat hepsinden mü- himi, Avusturya'da — kuvvet bulundur- mak Rusya'ya meşru şekilde Çekosla- vakya'da, Macaristan'da, hattâ Romanya ve Bulgaristan'da asker tutmak hakkım vermektedır Hakıkaten buradaki 1şgal bi yetini sağlamak maksadım gütmektedir. Rusya pek âlâ biliyor ki, Avusturya ile barış andlaşması tasdik edildikten ve bu memleketten Rus kuvvetleri çekildikten sonra batılılar — kendisine dönebilir ve bütün peyk memleketlerdeki askerleri- ni geri almasını isteyebilirler. Şimdi ise, böyle bir hak kendisine tanınmaktadır. İşte, 300 toplantının sonunda eski müt- tefiklerin Avusturya mevzuunda bir an- laşmaya varamamalarının hakiki sebebi budur ve Ruslar vaziyetlerini gayet iyi bilmektedirler. Bu balamdan, M. Le Roy'nın Mos- kova'daki teşebbüsünün — Avusturyalılar için tatmin edici bir — netice vermesi güçtür. Ruslar, masa başına oturup ko- nuşmaktan hiç bir zaman çekinmiyor- ettikleri de bir hakikattir. cak görüşmelerin sonunda bir karara varmıyor, en makul teklifleri bile ka- bul etmıyorlar Avusturya meselesinin landıktan sonra bu valsler memleketinin kaderi daha vazıh şekilde belli olacak- tır. AKİS, 18 ARALIK 1954