yağ tulumu gibi bir hastaya, yaşı kuçuk oldugu halde suratı buruşmuş, mini mi- ni bir ihtiyarcığa, iskelet haline gelmiş hastalara rastlamak mümkündür Bütün bunları neden anlatıyoruz7 anserde hücrelerin birdenbire, sı- nırsız olarak çoğaldıklarını, dokulara yayıldıklarını, kan ve lenfa yollarına girdiklerini, bu yollarla başka yerlere taşındıklarını ve yeni gittikleri yerlerde de hemen asıl dokunun yedine geçerek, gelişmelerine, çoğalmalarına ve üremelerine ortaya atılmıştır. zin gelişme hormonunun dürtüklemesi- lemi teşekkül ediyor' Eğer böyle ise hipofızi çıkarmakla, hiporfizin — gelişmeye tesir eden nu, — Somatotr. opine'i ortadan fından yapılmış bir çok biyolojik deney- ler de vardır. Dişi bir farenin hipofizi tahrip edılınce memelerinde atrofi olu- k erkek bır fareye hi- rı dozlarla hipofiz ekstreleri şırınga edi- len kobaylarda kanser husüle gelebili- Hıporf ZİSİZ yaşanabilinir. mi? (hıpofızektomı) m lardan organizmayı mahrum etmektedir. Bu takdirde hasta süratle ölüme sürük- lenmiyecek midir? Bu gün hipofizi kli- nik olarak işlemiyen veya — çıkarılmış olan insanların serıelerce yaşadıklarını biliyoruz. Çünkü bu hormonların çoğu 1htıyaçları kalmamıştır. O halde hipofi- orkmad an çıkarmak imkânı vardır demek oluyo İşte bütün bu anlattıklarımızı göz önüne alan bilginler, klâsik tedavilerin fayda vermediği meme — kanserlerinde, hattâ prostat ve seks sistemi tümörlerin- de hipofizi çıkarmak ve hastaların ıstı- rablarını bu yoldan teskin etmek çare- lerini aramışlardır. Stockholm'de beyin cerrahı Dr. Olivecrona ve andokrinolo- ji uzatanı Dr. Rolf Lu kanserliye hipofizektomi tatbik etmişlerdir. rın 18'i henüz sağdır. Bu hastaların en önemlisi bir çıftçı kadındır Dayanılmaz ağrılar 1çınde kıvranan bu zavallı ame- liyattan üç gün sonra — ıstırablarından kurtulmuştur. Bir yıldanberi de normal bir hayat yaşamaktadır. Amerika'da da meme kanserlerinin tedavisi için Ur çok hipofizektomi yapılmış — bazılarında iyi neticeler alınmış, bazılarında da ame- liyat tesirsiz kalmışdır. Fransa'da Dr. AKİS, 18 ARALIK 1954 TIP Asker hekimliği ayrı bir ihtisasdır A sker hekımlıgının özel şartları ve vasıfları o nd ihtisas saymak lazımdır dan bu yana asker hekimliği tarihi gözden geçirilecek olursa bu görü: tarzına hak verilir. Yunanlılar ve Ro- malılar ordularında bir sağlık teşki- lâtı kurmuşlardır. Bu orduların ba- şarılarında bu teşkilâtın büyük fay- daları olmuştur. Orta çağda ordular- da sağlık teşkilâtı yoktu. 16 ncı yüz yılda ilk defa olarak Ambroise Pare yara asepsisini tavsiye etti ve bir çok cerrahi alet eşfetti. Bu aletler, o Lar- üvük cerrahı Napolyon'un savaşları sırasında bir çok yeni buluşlar ara- sında, harb sahasından yaralıları tahlıye İçin özel bir s kurdu. hemşıreler ilk defa Kırım savasında kullanıldı. Jonathan Lettermanaux, Amerika sivil savaş- sırasırıda yaralıların tahliyesine organizasyon kurdu. ütün bu münferid gayretlere Tağ- men hastalıkların ve ıpedemılerın sebep olduğu can kaybı günden bu gune d şma ın verdırdıgı Zzayi- attan fazla olmuştur. Ancak son iki ilerlemeler sayesınd e mamen değişmiştir. Bu günün asker hekimi, yalnız iyi bır prat makla kalamaz. Öze bılgılere sahıp olması ve askerlik sanatının karışık meseleleri uzerınd de geniş tecrü- beleri bulunması gerekmektedır Ay- ke rıca ndi — san d ve koruyucu hekimlik, hav d mfibi he- kimliği, tropikal bolgelerle soğuk bolgelerın saglık meselelerı gibi her biri ayrı haya nem z bir çok ko nular uzerınde de derın bılgılerı olması icab eder kimya ve bakterıyoloıı sa aş da herbırı as- ker hekimliği sahasında bulunan ye- tedavi ve korunma — metodlarını gerektırmekted ir. Asker hekimi, modern savaşlar- da bütün panik hareketlerıne engel olacak bir şef vasfını da taşımak zo- rundadır. Yukarda söylediğimiz as- ker hekimliğinin her dalı özel vasıf- lar ve etüdler ister. Su halde bu gün her silâhlı birlik için bu işlerde yet- kili, mütehassıs asker — hekimlerine ıhtıyaç vardır. sker hijyeni, düzenli besi, at- mosfer şartlarına uygun elbise, özel barınaklar, epidemilerden korunmuş yerler üzerinde de İsrarla durmak lâzımdır. Asker hekimi epidemik Le Beau tarafından 15 kanserli hastaya hipofizektomi yapılmıştır. Yedisi henüz ğgdır. Meme kanserlerinin — tedavisi için hipofizektomiye, bilhassa ameliyatla te- Dr. Esad EĞİLMEZ hastalıkların (tıfo dızanterı dıfterı kolera, V.S. ntrolü da da ağır sorumluluklar karşısırıda— dır. Askerlik ödevini yapan gençleri zührevi hastalıklara karşı iykaz ede- cek ve bunlarla savaş için gereken tedbirleri alacaktır. Tropikal hasta- lıkların yayılmasına da engel olma- ğa çalışacaktır. Hava hekimliği üzerine de ayrı- ca dikkati çekmek isteriz. Modern uçakların yüksek irtifalarda yaptık- ları hareketler sırasında elemanların ğacak bi tisası olan asker hekimleri tarafından tedkik ve tedavi edilebilir. Havacılı- ğın süratli gelişmeleri insan organiz- masının tahammül sınırlarını aşmak- adır. O halde hava hekimliğ mürettebatını ve pilotları için gereken yeni çareleri daimi su- rette araşdırmak zorundadır. — Deniz altı hekımlıgının de buna benzer meseleleri vardır. Her asker hekiminden sadece yaralılara iyi bakması istenmemektedir. O aynı za- manda en beklenmedik dur mlarda ve en zor şartlar altında da (meselâ kitle halinde sivil mültecilerin geri- ye sevki, esirlere yardım) ödev yap- ması beklenmektedir. Bütün bu me- seleler, sivil he imlik konularından geniş şekilde farklıdır. Ve asker he- kimliğini zaruri — olarak bir ihtisas haline getirmektedir. — Asker hekimi ödevini başarabilmek için hususi bil- gilere muhtaçtır. Bundan ötürüdür i mütehassıs olarak göz Bütün ihtisas dallarından ayrı rak bir asker hekimliği ihtisas statü- kosu tesis etmek — lâzımdır. Bütün hekimlik dallan asker hekimliğinin iki dünya savaşı — süresince devamlı olarak başardığı ilerlemelerden fay- dalanmıştır. Asker — hekimliği savaş— ların ortaya çıkardıgı yeni duru ra ve zaruretlere göre bir çok tıbbı keşıtlerı dürtüklemekte, — hekimliğe yeni imkânlar sağlamakta, yeni ufuk- lar açmaktadır. Bu yeni buluşlar der- hal pratik alana intikal ederek bütün hekimlik dallarında tatbik yeri bul- maktadır. Bu arada vara, yanık, do- nuk tedavilerindeki ilerlemeleri saya- biliriz. Nihayet asker hekimi, bütün bu hususiyetlerde mılletlerarası dostluk anlaşmalarda bir 1 rolü oyna- herkesin bl ve (iyi denın dılı anlayabılecegı bir dildir.) davisi mümkün olmayan vakalarda de- vam edilmektedir. Bu tedavinin imkân hudutları üzerinde — söz söylemek için yeni yeni deneylere ihtiyaç vardır. Dr. 21