18 Aralık 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

18 Aralık 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR Zor galibiyetler Kolaylarını bidona aşkolsun Güreş Hezimet ürk greko - romen milli takım seçil- diği zaman, herkes — peşin olarak İ maglubıyetı kabul ti. Dört ayrı kiloda, dört yı ele- ahiptik. Geri kalanlar ıçınde de sadece İsmet Atlı göz dolduruyordu. elemanlardan korkmalı mı, yoksa vadedecekleri bir istikbâl olabile- cegını göz onune alarak sevinmeli miy- dik? Hem korkm m de sevinmeli idik. Hakıkaten Istanbulda Türk- Fin milli greko -romen karşılaşmasında ye- ni dört eleman (Müzahir Sille, Yaşar Yılmaz, Ayvaz ve Hâmit Kaplan) yü ağ karşılaşmalar yaptılar. Bu istikbal için sevinilecek hâdise idi. Bu- lardan teşekkül eden takımlar beraber- liği zor kurtardı. 1952 Helsinki olımpıyatlannda bır ecnebi müş b eko mağlubiyetimizin Pazuları tutmuş, çok iyi, demiş.. Kafa- yı göstermiş, bir mutalaa ilâve etmeden çekip, gitm Otedenberı bilinen bir hakıkattır muvaffak olamamıştır. Çü uvvet kadar, Avrup; oyun, bel: aşağı- sı yasak olunca, şark stilini yıkar, güre- hep sayı ile, tuşsuz kaybetmemiz, kuv- vetin bu stildeki birinci sınıf rol oyna- AKİS, 18 ARALIK 1954 madıgını ortaya koymuştur güreş muhitleri greko - ro men stılınm ınce]ıklerı ne Vakıfîır kim bu tarzda dışarı ile yaptığımız her temas mağlübiyetimiz ile neticelenmiş- tir. Avrupalı, greko - romende kendini bilgilı addettıkten sonra, serbest stile dönmüş, bu isim üstadları olarak Türk- leri gör dugu ıçın tarzlarımızı, oyunla- rımızı öğrenmeğe çalışmıştır. Gureşçıle— rimizin serbest stil müsabakalara ait fi- limlerini almışlar, bu f'ılımlerden istifa- e etmişlerdir. Hem kadar istifade etmişlerdir kı, yenılmez sayıldığımız serbest güreşte de, — sırtımızı mindere değdirenler çıkmağa başlamıştır. Şimdi Yaşar Doğu'nun himmeti ile serbest gü- reşte yeni ümitler içindeyiz. Greko -romende biz ne yapmışız? Madem ki, yabancısı kaldıgımız pek de beceremedıgımız greko - romen diye bir Stil vardır. Öğrenmeli, çalışmalıyız. Elemanlarımızın bılgılerını yükseltecek bilgi vermeliyiz. Biz, milli bir temas arifesinde, sa- dece bır seçme turunu yapmış, 8 güreş- çi tespit iş ve — Finlandiya'ya karşı çıkarmışız H Ibuki, Finli bu işi daha iyi bilir, daha çok çalışmıştır, Turkıye— ye gideceği için rejime tâbi tutulmuş- tur. Ufacık gayretlerle takım halinde bır galıbıy alabilmı mak, bu lunu seçmişiz ve neticeler malüm oldu- ğu gibi, hep aleyhimize tecelli etmiş Serbest güreş kadar, greko ne de ragbet etmeli, yetıştırmek ogret— mek yoluna gitmeliyiz. Şu milli sporu da futbole çevırme— mek ıçın çare çalışt rmak ve Og - tir. m yetişec m de yet ş ye bol bol sahıbız Gerıye ilgili kışılerın çalışma «himmeti» kalıyor. Bu da yorucu bir iş değildir. Hakem derdi K angren olmuş bir mevzu: Hakem dâvası. Acaba cidden kangren ol- münakaşa etmeye kalksanız alacağınız cevap «aman hakem mi, bırak Allah aşkına» - olacaktır. Istanbulun profesyonel küme tertip heyeti bilhassa «üç büyük» diye anılan Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaşın kendi aralarındaki maçlarını yabancı hakemlere ıdare ettirmek kara- rını aldığı zama erli — hakemlerimiz aylım ateşine başlayıvermışle rdi. Halbuki İstanbul'un iki güzide ku- lubu arasındakı karşılaşmayı idare et- zere mleketimize davet edilen Avusturyalı hakemın muvaffak idaresi- ni görenler yerli- yabancı tefrikindeki ısabetı de anlamış oldular. Hakemleri- n hiç bir zaman ehlıyetsız oldukla- TI ıddıasında degılız Fakat temyizi bu- lunmayan kararlarında hiç bir zaman da tam isabete Varmadıklarını kabul et- mek lâzım akemin kelime — manâsına veya vazife ve mes ulıyetlerıne temas etmek istemıyoruz. Zaman zam, cid- den çok ağır tenkitlere ve bılhassa hıç bir insaf ve izan sahibinin kabul etme- sine imkân olmıyan tecavüzi hitaplara aruz kalan hakemlerimizin de nıhayet bırer insan oldukl arını kabul edi Fakat işte o zaman, bir insanın otuzbeş sahifelik bir talimatname — ile tahdid edilmiş olan vazifeleri ifadaki akıllara durgunluk veren hata ve gafları ratığa yakıştıramıyoruz. Hepsinin bır— den cahil olduklarını söyliyemiyeceği- mize göre bu daimi memnuniyetsizliğin sebebi ne olabilir. acaba? Biz, tevali eden hataların, hissi hareketten ileri geldiği kanaatındayız. zusu ile veya mecbur k; asla ve asla kararlarında adil olamaz. B una ait bir çok misaller vermek mümkündür. İşte bunlardan sadece bir misal: 1955 Dünya Greko- Romen güreş şampiyonasına hazırlık olmak üzere memleketimize davet edilen Fin Milli Güreş Takımı İstanbul'da karşılaşma yaptıktan sonra Ankara'ya gelmişti. Bu gelış vakıa hiç te Türk misafirperverli- ğine uygun olmadı. Finliler 11 saatlık bir otomobil yolculuğundan sonra ancak müsabaka saatından 2 saat önce Başkente muvasalat etmişlerdi. Son mü- sabaka, yani ağır siklere sıra zaman Finlilerin herkül vü asa adamlarının yanında ağır sikletimiz rakibinin yarı sikletinde- ki Nizamettin Gürbüz mindere çılanca malüm akibet ıster istemez beklenmeye başladı. Fakat reş, bundan evvelki yedı sıkletin aksıne olarak serbestti ve yegâne ümidimiz de bu idi. Nitekim iri yarı rakibini üst üste iki —defa altına alan Nizamettin bunlardan sonuncusun- da ünlü güreşçiyi tuşa da getiriverdi. Orta hakemi müsabakayı durdurarak bi- zımkının kolunu kaldırmak için yanına 33 arzusu hılafına hislerine zebun olmaya mış bir insan

Bu sayıdan diğer sayfalar: