TIB Meseleler Hekimlik nereye gidiyorsun? Hğkımlıge aid bilgilerimizin başlan- ıcı medeniyet tarihi ile Tıb telâkkilerimizdeki tekâmül Galıen ve yapılması, akciğer, suni kalb gibi buluşlar niyetin tekâmülü ile eşit ge- lişmelerin neticesidir. Geçen yüz yılda bilhassa hücre patolojisi ilerlemişdi. Bundan sonra seroloji, immünoloji, hor- monoloji alanında büyük başarılar elde edildi. Nihayet Lavoisier ile ehemmi- anlaşılan kimya; Woöhler, Liebig, Bunsen, Meyer, Hofmeister, Baeyer, Emil Fischer, Willstatter v. s. in araş- tırmalarile büyük bir tekâmüle ulaşdı. Hekımlık boylece bıyoşımı devrıne gel- di. artık vitaminl le tetkıklerı kimlik büyük bir yapılmaktadır. kimya laboratuvarı haline gelmiştir. Halkalar, devri olan- ları, olmayanları, yan zincirler, hekim- lerin kafasında dansetmekte, bilinen bir kimyasal çekırdege bir yan zincir ekle- mekle zelliği olan, tesiri büsbütün başka yenı bır vitamin, bir hormon ve- antibiyotik ortaya çıkmaktadır Bu gün iyi bir hekim olabilmek için her şeyden önce iyi bir kimyacı olmak- başka çare kalmamıştır. Üniversi- telerdeki programlarında da bu gelişmeye muvazi yeni değişiklikler manın sırası gelmiştir. Esasen, he- kimlik artık tamamen bir müşahade işi- dir. Faraziye, nazariye, spekulasyon ve Iâkırdı sonra gelmektedir alizd senteze devrimi teristiği budur. Anatominin, fizyoloji, patoloji fonksıyonel ve psı OOJlnln amacı şarmakdır. üşahadeyi, tecrubeyı ve teoriyi klmıgın bilhassa tedavinin emri : bu günkü hekimliğin ödevi ve işi budur. Çünkü bu gün de hekim- liğin başlıca vazifesi tedavi etmektir. Son bulunan ilâçlar S imiyoterapi ve antibiyotikler saye- sinde son yılların hekimliği aşırı derecede verimli bir hale gelmiştir. Ar- AKİS. 23 EKİM 1954 tık «bilinmeyen», «tedavi edilemiyen» ve «şifası imkânsız» hastalıklar alanı çok daralmıştır. Hastaların geçmiştir. — Arkamıza baktıkça zatürri- eden elimizde ölen hastalara acıtmakta- yız. Bel soğukluğu, firengi, menenjit- ler, andokarditler Aartık «kolay tedavi edilir» hastalıklar olmuştur Tifo iki üç günde iyi edilmektedir. ilâçlar da gittikçe makta ve eczahanelerimizin alışılmış birer süsü haline gelmektedirler. Hal- buki şimiyoterapötik maddeler ve anti- biyotikler gittikçe artmakta ve evvelki- lerin yerlerini almaktadır. Hatta ameli- yatla sağladığımız bazı sırf ilâçla başarabilmekteyiz. rinde kullanılan cerahi Mideye gelen vagus adlı e k.. sınırlan- bir usul vardır: siniri diyaf- Buna Vago- tomie deniliyor. Bu gün yep yeni bir ilâçla bu siniri âdeta kesilmiş gibi fel- cederek işlemez hale getirmek ve mi ülseri üzerindeki Zararlı dan kaldırmak mümkündür. adı Banthine'dir. Pro-banthine adile Searle firması tarafından yurdumuza Yine hekimlikte Lar- gactil adile tanılan yeni bir Bu ilâcı Specia fabrikası hazırlamakta- dır. Bu madde son zamanlarda Laborit tarafından genel anestezi maddelerinin tesirini artırmak, onları «Potentialiser» edebilmek amacıle kullanılmıştır Bu deneyden yeni bir u i dirme tekniği ortaya çıkmıştır. «Anesthesie potentialisee» dir. Bu terim Lamorit tarafından Bazal metabolizmayı düşürmek suretile ame- liyat risklerini azattmak ve narkozu ko- laylaştırmak için kullanılan tekniği an- latmak üzere ortaya konulmuştur. Or- ganızmada yanışın azalması, yani dille metabolizmanı me delerle şuur bulanıklığı ve uyku sağla- mağı teinin eder. Bu suretle kullanıla- cak anestezik madde klasik metodların icab ettirdiğine nazaran pek azdır. Anestezik miktarının bu surede çok kı- sılmış olması metodun üstünlüğünü sağ- lamaktadır. Çünkü ne kadar zararsız o- lursa olsun genel anestezi maddeleri ih- mal edilmiyecek kadar toksiktir. Larga- senpatik ve parasenpatik sinirleri yatış- dıran (yani senpatikolitik ve parasen- patikolitik), spazmları gideren (spazmo- litik) ve uyuşturucu (sedatif) bir ilâç- tır. Bu hassalarından ötürü genel ola- rak gangliyoplejik ve nöroplejik deni- len ilâçlar arasındadır. Largactil bulun- madan önce Anestezi potansiyalize; Prokain, Phenergan, Diparcol gibi mad- delerin birlikte — kullanılmasile - temin edılıyordu Buna P. Huguenard <<Gock— maddelerine iştirak ettirilmesi Anestezi potansiyalize'yi sağlamaktadır. ilâç vardır. Yeni tedavi usulleri Y eni ilâçların bulunmasile ortaya çı- kan yeni tedavi usullerinden biri de «Hibernation artificielle» — dir. —Hiber- nasyon soğuk kanlı hayvanların kış uy- kusuna yatması demektir. mu suni olarak yaratmak mü Bu iş için otonom sinir sistemini bloke edecek ilâçlar ver hastayı soğutmak için fizik usuller kullanılır. Soğuğ; insanlar ve sıcak kanlı hayvanlar dilerim savunurlar. Hararetlerini harici tesirlerden korumağa, onu müstakil ve sabit tutmağa çalışırlar. Bu iş için de bir takım Treaksiyonlar gösterirler. Bu reaksiyonların arasında nöro - vejetatif sistemin dürtülmesi sonuncu bazal me- tabolizmayı düşürecektir. ğuk kanlı hayvanların kış uykusunda bulundukları duruma sokulan yani ya- şayışları agırlaşlırılan uyuşturulan kim- l ve toksin hü- cumlarına, travmalara, tedavilere bernasyon bugün gittikçe tatbikatı artan bir nik halini almaktadır. Bir çok karın, göğüs ve beyin ameliyatlarından önce koruyucu olarak bu usule müracaat edilmektedir. Harb cerrahisi alanında ha ihtisaslı eller tarafından bu ağır ya- ralıya hibernasyon tatbik edilecektir. Hibernasyon; ameliyat sonunda orta- ya çıkan şok ve hipertermi hallerinde küratif olarak da kullanılabilir. Ağır, toksik intanlarda, septisemi ve septiko - piyemi hallerinde, tetanozda, yeni doğmuş çocukların bir çok — ağır hastalıklarında ve toksikoz — halerinde, akıl hastalıklarının bir çoğunda, hastalıklarında — hibernasyondan büyük faydalar sağlanmaktadır. Bu metodun tatbik sahası her gün biraz daha geniş- lemektedir Her nesıl kendini ilmin en ilerisinde sanır ve 0 zamana kadar hal edilmemiş bir çok meselelerin düğümünü çözmüş olmakla öğünür. 1954 yılının ekım ayı- nın bu yazıyı yazdığ B âlâ kanserin sebebi karan- lıktır. Arlerıyosklerozu doguran olay- lar bilinmemekt d üzden daha tıkanmasile hayata gözlerini rın sayısı çok yüksektir. Virüs hastalık- larının bir çoğu meçhullerle Kalbin içine ameliyat yapıldığı, nan koroner damarları yerine kalbe baş- ka yoldan kan göndererek bir yan do- laşım sağlamak düşünüldüğü hal, le lade bir nezlenin ve bir gripin aydınla- 2>