23 Ekim 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

23 Ekim 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

General Hinh Bir Necib olabilirdi sında bu telefonu beklıyordu Halbuki genç General, kori Korkusu şuradan 1lerı geliyordu: Diem kendisine «asi» sıfatını General bunun üzerine e telgraf çekmiş ve hareke- te geçmek için müsaadesini istemişti. Bu suretle imparatoru, kendisi ile Diem rasında bir tercıh yapması için Zzor- luyordu Halbuki Bao - Dai son d ce akıllıydı ve iki adamı da muhafaza etmek daha fazla işine geliyordu. Hem genç General idareyi ele geçirdi mi kendisine ne derece sadık kalacağı da bir mesele idi. Cevabında, henüz şundugunu bildirdi. 1 Kurmay Başkanı buna rağmen harekete geçseydi iktidar kendisinindi. Fakat gözüne yediremedi. İmparatora karşı gelmekten korkmuştu. İmparatoru ise Fransızlar tutuyordu General Hinh bunun üzerine bütün gazetecileri evine çağırdı ve kendile- rini muhteşem bir dekor içinde kabul etti. — Her tarafta üniformalı askerler vardı. Evin etrafında zırhlı arabalar, mitralyözler duruyordu. Bu kuvv etlerle General, bir kaç saat içinde başvekili esir edebilir ve ıktıdarı alabilirdi. Fa- kat gazetecilere — demecinde ordunun vazifesinin bitmiş olduğunu ve Majes- tenin kendisi ile başvekil arasında pat- lak vermiş ihtilâftan hakem rolünü, ka- bul ettiğini bildirdi. Ertesi gün de şeh— rin en şık gece klübünde, altı muhafi- zın himayesinde güzel Çinli kızlarla AKİS. 23 EKİM 1954 dansediyordu. Ü . e Fırsattan istifade — €tmesini bileme- mişti. İkinci perde sırada Saygonda başka bir oyun oynanıyordu. B mevzuu hadise- den tam 48 saat ewel hava meydanına bir tayyare inmiş ve içinden orta yaşlı bir adam çıkmıştı. Bu adam ' vaktile komünistlerin ermindeydi. Bir nevi tah— sildarlık vazifesi görüyordu. — Bir g; hesaplarının kontrol edileceği bıldınl— mişti, onun üÜzerine derhal Fransızla- rın tarafına geçmişti. ğrusu isteni- lirse vazifesi tahsildarlıktan ziyade bir nevi aydutluk veya -kendi tâbirile- «kara koısanlıgı» idi. Hava meydanın- da kendisini kalabalık halk karşılamış, bir baba gibi ellerını openler çıkmıştı. damın ismi Bai - idi. Fransadan geliyordu, imparator Bao - Dai ile gö- rüşmüştü. İmparator kendisine eğer bir kabine kurabilirse başvekilliğini derhal tanıyacağım söylemiş, hatta böyle bir kabine kurmaya memur etmişti. - Vian Fransızların ve Bao - Dai'nin hızmetıne geçtikten pek az za- man sonra müthiş parlamış ve çok zen- gin olmuştu. Adeta memleketin milyar. dert idi. Sahibi bulunduğu bir gazino vardı ki orada kumarda milyonlar dö- nüyordu. aygonun en güzel kızları da lokalınde çalışıyorlardı. Bun- dan bir müddet evvel Bai - Vian'ın mu- temed adamlarından biri imparator ta- rafından polis müdürlüğü vazifesine ta- DÜNYADA OLUP BİTENLER yin edilmişti. Bai - Vian ile Başvekil Diem'in de arası son derece bozuktu. Evvelâ Di tolikti. Bundan başka Amerikalılar tarafından tutulduğu da biliniyordu. — İmparator ise kendisine daha sadık bir adam arıyordu İşleri kolaylaştırmak için bir de çare buldu. Bai - Vian'ın memlekete dön- düğü sıralarda başvekılıne bir mektup yazarak kendisini, verdiği sadakat sö- zünden halâs ettiğini bildirdi. — Bu, Diem'den bir nevi istifasını k manasına geliyordu ama kurnaz Diem yapılacak en iyi şe in anlamamazlıktan gelmek olduğunu ıdrak etti. — Üstelik menfaat mukabili Bai - Vian'la işbir- liği yapan iki generali de satın alma- ya muvaffak oldu. Partiyi kazanmıştı. Fakat kabinesini yeniden düzenlemek mecburiyetinde, hatta — tekrar kurmak sorundaydı. Dokuz azası müstafi bir hükümetin sağlam bir hükümet sayıla- mayacağı muhakkaktır. Bunun üzerine Annam hükümdarla- rının eski sarayında Başvekil Dıem ye— ni kabinesini takdim etti. Bu m Son hadıselerden pek bahset- medi, gerek Genel Kurmay Başkanı ile ge rekse Vai - Vıan ile olan ıhtılafını bir kenara bırakt Uzak Dogunun bu karışık memleketinde karışık isimli bir takım kimseler karışık işlere gınşmış bulunu- yorlar. Halbuki Hindiçininin kapısında komünizm beklemektedır emleket, Cenevre kararlan neticesinde ikiye ay- rılmış ve büyük bir kısmı fiilen kızılla- rın elıne geçmiştir.. Kızıllar: «Toprak- ların yarıısını aldık, yansını da yakında alacağız. Bugün bize hizmet etmeyen- ler yarın bizi karşılarında bulacaklar- dır» tarzında propaganda yapmaktadır- Oyle anlaşılıyor ki bugün Hındıçını— e lâzım olan ihtiyar Synı Rhee gibi Demir elli bir dıktatordur Batı Almanya Sonun başı B u satırların . yazıldığı sıralarda Av- e derse de- sin Avrupanın başkentı olan Parıste toplanmış bulunuyorlar. Londrada varı- lan anlaşma, çetin tartışmalardan soma da olsa parlâmentoların tasdiklerinden geçmiştir. Bu bakımdan şansölyesi Adenauer, gerekse HFransa Başvekili Mendes - France kuvvetli bir şekilde memleketlerini temsil etmekte- dirler ve hakikaten memleketlerinin mu- kadderatını yalandan alâkadar eden ka- rarların arifesindedirler. Batı Almanya- nın N. A. T ya alınması da artık bir gün meselesi halıne gelmiştir. Fran- sa kabul ettikten sonra bir başka dev- letin itirazı bahis mevzuu değildir. Toplantıların tarihi şöyle — tesbit edilmişti : 2 de ile üç büyüklerin hususi bir toplantısı, 21 Ekimde Dokuzların umumi toplantısı. Bu arada Atlantik Paktının Bakanlar Konseyi de meselenin müzakeresi için yine Pariste bir içtima aktedecektir. 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: