mak ldir. roi $İ&- şid- ştığı mak ere- İşti- ara- kça ikti- idi; kin- İn- cuy- yin- pb- yası he bini ıağz- lesi bir ayif ve borçlu çıkmış olan Avrupanın basına gerek sermayedarlık ge- rekse sanayicilikte büyük rekabet dertleri açmıştır. Öyle ki, tüt tukları ve kendilerine siyaset kanalından dahi tahsis ettikleri pa- zarları Almanya ile paylaşmamak için harbeden İngiltere ve Fransa, harpten sonra, daha tehlikeli hasımlar karşısımda kal- mışlardır. Amerika hattâ, harpten, okadar muazzam kazançlarla çıkmışlır ki, bir müddet, bütün cibanı Wall Strvet'in emrine al- mağa muvyvaffak olmustur, Fakat bu aralık, başka bir tahavvül daha vaki olmuştur. Bu da, cihan harbine kadar açık pazar gibi kullanılan memleketlerin, Ayrupalıların siyasi tazyıklarının zayıifladığını hissederek, cesa» retle milli kurtuluş mücadelelerine atılmalarıdır. İngiltere bakı- mından hattâ, harpten sonra, Dominion'lara karşı yine milli kur- tuluş manasında büyük müsaadekâürlıklarda bulunmak lüzumu hasıl olmuştur. Harp sonrasının bu yeni şartları, Âvrupa için, şu neticeleri do- ğgurmüştüur: 1. Sanayi inhisarının elden çıkması; 2. Yeni sermaye merkezlerinin doğması; 3. İki birinci noktaya dayanan Avrupa siyasi hegemonyasının (Avrupa emperyalizmi) tasfiyeye uğraması, İşte Avrupanın hastalığı budur. Avrupanın hastalığı Ortaavrupa üzerinde nasıl bir tesir yap- maktadır? ÖOn dokuzuncu asır kapitalizmi ile emperyalizminin Avrupalı elebaşıları, yukarıda da söylemiştik ki, İngiltere ve Fransa idi. Almanyanın bunlara iltihak etmek cehdi 1914-1918 harbi ile ber- taraf edilmiş oldu. Buna mukabil, Amerika, Japonya, Soviyet Rusya gibi yeni iktisadi ve siyasi yayılış merkezlerinin yanında, faşist İtalyanın Akdenize münhasır kalacak bir emperyalizm te- şebbüsünü ve bir de her türlü emperyalizme aleyhtar mill? kurtu:- İus hareketlerimi, bunların başında da, muvaffak olmuş bir misal olarak Türk inkılâbını görüyoruz. İşte bu yeni dünyanın yeni sartları karşısında, mukadderatlarını mümkün olduğu kadar kıta Avrupadan ayırmak isteyen İngilte- 35