an I, X, lü- bu N 35 şl. 00, tra ıde azl- yel necat olarak elde edilmiştir. Cortez 1528 de İspanyaya döner- ken beraberinde 200.000 altın Pezo ve 1500 Marklık gümüş ge- tirmişti. Gaspın diğer bir şekli de yerli halktan keyfi olarak haraç alın- ması idi, Bu usul müstemlekelerde pek taammüm etmişti. Mese- lâ İngiliz - Şarki Hindistan kumpanyası, 1765-1771 senesine ka- dar altı sene zarlında Bingala eyaletinde yerlilerden 20.133.579 Sterlim haraç almıştı. Bu paranın bir kısmı «büyük Mogola» ve «Nevaba» verlmiş bir kısmı da bu işi tertip eden şirket memur- larımın cebine girmişti. Bu vurgundan şirketin kasasına da 13.066.761 Sterlin akmıştı. Bu paranın 9.027.609 Sterlini şirketin sivil idare heyetli ile askerleri sarfetmiş ve sirkete de safi kâr ola- rak 4.037.152 Sterlin kalmıştı. Cortez ailesi markizlik hakkı olarak 17.700 nüfusu olan Meksiko'nun Ouxaca vadisini aldığı zaman halk bu aileye 60.000 duka cizye vermiye mecbur edil- mişti. Deniz korsanlarının vurgunları da pek yüksekti. O zamanlar her kudreti yeten bu kârlı ticareti yapmaktan kaçmazdı. Devrin gıarı «solumadan can vermek, terlemeden para kazanmak» tı. Korsan- hğın o zamanlar ne kadar kârlı bir iş olduğunu şu meşhur korsan türküsünden pek güzel anlıyabiliriz: Nur mit zwei Schiffen ging es faort, Mit zwanzig sind wir nun im Port; Woas grosse Dinge wir getan, Daz sieht man unser Ladung an, Das frcie Meer befreit den Geist. Wer weisse den, was besinnen heisst. Da förderi nur cin racher Griff, Man faengt den Fisch, man faengt ein Sehiff; Und ist man erst der Herr zu dreci Dann hockelt man das vierte bei Da geht es dann dem fünften schlecht; Man facngt den Fisch man faengt ein Sehiff; Man fragt ums was? und nicht ums Wie? (&). * İki gemi ile açıldık denize Döündük şimdi yiırmi #emile limana: Ne büyük işler yaptığımızı getirdiğimiz mal güsterir. K