vle- iyli- Alik .i ta- tes- : fe- t ge- yrm- ilâtı : sa- ad- idır. ede- > da lere- gari ndat way- ı ad- lütı- ana- doğ- k et- ti ve alıp cket- ünde a ge- buna Yal- nayi- e bi- gsatı- unalı Kültür : Taymis Kıyıları. Burhan Asaf. Falih Rıfkı'nın zeki kaleminden, görünüşe göre berrak nükteler halinde damlamış sanılan fakat hakikatte onun, kocaman bir cesetten muhtelif neşter vuruşlarile açtığı siyasi ve içtimal maktaların zengin bir koleksyonu olan bu seri, daha tashih sı- ralarında okumuştum. " Şüphe yok ki, son iki asrın yegâne cihan İmparatorluğu Britan- yayi, birçok şekillerde tetkik etmek mümkündür. Britanya, o modern siyasi teşekküldür ki, onun tarihi bilinmeden ne kapita- Hzm ne de onun terkibi muhassalası olan garp medeniyeti anla- şılır. Britanyarun, İngiliz adalarından, bir sihirli örümcek gibi dünyayi ağlarının içine alması, on sekizinci asrın sonlarından hiç olmazsa cihan harbine kadar, müsbet, mütaaddi ve erkek o- lan aksyonun kendisidir. Bu sıralarda, meselâ Amerikanın istik- lâline kavuşması, yabut Fransanın kendi kolonizl İmparatorlu- gunu kurabilmesi, yahut Japonyanın bir yeni kuvvet olarak zı- huru, yahut Almanyanın genç bir rakip gibi meydana çıkması ve bütün bunların yanında Osmanlı yahut Habsburğ İmparatorluk- larının inhilâli, ancak o aksyonun reaksyon'larıdır. Cihanın paylaşılmasında, Fransa, Amerika, Almanya v. s. gibi unsurlar tabiatile bir nevi irade istiklâline malik bulunmuslardır. Meselâ genç Âlmanyanın Avrupanın çapraşık hartası üzerinde kendine bir varlık temini için sağa solu savurduğu çetin yumruk- lar ve bu genç doğuşun bütün ananatını idare edenibir Bismark, tabiatile, Alman idaresinin müstakil tezabürleri gibi bir tesir ya- par. Eğer, yalnız Almanya bakımından alınırsa. Böyle yapılmayıp, Almanyanın bu haşari, sinirli ve kaba hareketlerinin neden ileri geldiği araştırılırsa, o zaman sualin ucu gine mutlaka Britanya İmparatorluğunun tarihine ve bu tarihin muharrik motörü olan İngiliz milli iktisadine yani «kapitalizm» & dayanır. Tarihin hiç bir devresinde, fatihlik, kılıcın bu nisbette paranın ve üÜcarelin emrinc verildiğini görmemiştir. Hiç bir fatihlik, bu- kadar ustalıklı kurulmamış ve namerileşmemişlir. Roma bile, 36