da 100,000 ki ceman 500,000 di. Hıristiyan esir tacirlerinin kal- dırdığı 400.000 esirden 280.000 i tutulurken, nakil esnasında ve çalışmaya başladıkları ilk sene içinde ölüp gidiyordu. Bu esirle- rin ancak 120.000 inden istifade etmek mümkün olabiliyordu. 1771 senesinde Afrikadan getirilen 47.146 esirin 29.250 si Liver- pul tacirlerine aitti. Çok emin bir tahmine göre bu esirlerin satı- şından clde edilen kâr bir buçuk milyon Sterlindi. Diğer bir he- saba nazaran 1783-1793 senelerinde Liverpul tüccarları 303.737 esir satmışlar ve 15.186.850 sterlin kazanmışlardı. Avrupa ve Âmerikada sermayenin ilk teraküm kaynakları hak- kımda daha böyle yüzlerce misal göstermek mümkündür. Fakat bu mahdut misallerde dahi bütün çıplaldığı ile göze çarpan ha- kikat, kapitalist iktisat sisteminin eli kanlı olarak doğmuş oldu- duğudur. Avrupa ve Amerikanın muazzam ilk sermaye teraküm- leri (Ursprüngliche Akkumulation) klasik ve dar görüşlü ikti- satçıların zannettikleri gibi fertlerin küçük küçük tasarruflarile değil, Asya, Afrika, Cenubi Amcrika gibi geniş kıt'alardaki in- sanların hudutsuz istismar ve talanile olmuştur. Yunan ve Roma medeniyetleri nasıl esir kolları üzerinde yükseldiyse, bugün ihti- şamına hayran olduğumuz Garp medeniyeti de ÂAvrupa harici memleketlerdeki mazlâm milletlerin kanı ve emeği buhasına ku- ruldu. Kadro serisinin ikinci kitabı çıktı: TÜRKİYE KÖY İKTİ- SADİYATI yazan: İsmall Husrev. S. 205. Fiatı 125 krş. Satış yeri: Akba Ankara. S AMER MA LT AYAYT DERLİE İ 31