dafan enzin ı mı? iş ve yülle- ANSIZ lilme- BIZ 1Ş i âbi- ruliye ni ge- (SİNİZ, ü du- sil de eder. , SİZE cevi SİNIZ. re ke- iğiniz zalen erken uygu- ugün- Halbuki bugünkü Fransada evvelâ 1789-1793 devri arka plâna sürülmüştür. Eğer bugünkü Fransada On dördüncü Lui Mirabeau' ya, Danton'a, Robespierre'e nazaran daha ziyade ayakta ise bu- nu hattâ biraz da harpten sonra Amerikalıları eğlendirmek va- zifesini kendisine en büyük iş edinen Avrupanın mütereddi zih- niyetine de atfedebiliriz. Öyle ya, mademki Amerikalı On dör- düncü Lui veya Napoleon'u seyretmekten daha ziyade hoşlanı- yor, o halde ona Danton veya Robespierre'i niçin anlatmalı! Fakat bu, tarihi heyecanından ve sırlarından tecrit etme ameli- yesi nereye varabilir. Bunun hududunu bilemeyiz. Çok mühte- mel ki yarın Fransada bir Staviski müzesi de açılsın. Çünkü bir Madam Dubarry'nin tarağı, yahut bir Mariz Antoinelle'in korsası gibi bir Staviskinin yatağı veya kasası da Amerikalıları ağlem- direbilir. Fakat insaniyet tarihinin bir hâdisesi olmak itibarile nihayet insaniyetin bir malı olan Fransız ihtilâlimin, bizzat he- pimizin ruhları üstündeki asil kahramanlık tesirleri insana anu özlettiriyor ki, bu ihtilâlin yadigârları ve hatıraları bugünkü Fransız zihniyetinin bayağı ve pazarlıkçı tasallutumdan kurtmul- sun. Fransız ihtilâli mefhumlarınım Fransadaki tereddisi ve bu ihti- lâlin hatıraları üstünde yürütülen kaba ticaret, Türk inkılâhınım havasında yaşıyan bir insan olarak bana inkılâbımızın ideolo- ji ve antuzyazim sahasındaki geniş işlerini bir defa daha dü- şündürdü. Bir defa daha inandım ki, inkılâbımızın ideolojik unsurlarını, iş adamlarmın her türlü manfaat spekülâsyonlarından münezzeh ve her türlü tagayyürden salim bir şekilde işlemek ve inkılabı- mızın hatıralarını yarına bütün asaleti ve kudsiyetile nakletmek vazifesi bugünkü Türk müncvverinin cn mühim inkılâp vazife- lerinden biridir. — Paris —