atlerine istifade etmek istiyecekleri muhakkak gibidir. Nasıl ki, oktruvanın kalkması, okkanın kiloya tahvili fiatlarda hiç bir değisiklik yapmadıysa, tarifelerin indirilmesinin de perakende fiatlar üzerinde müspet bir tesir icra etmemesinden korkulur. Burada belediyelerimize mühim bir vazifenin düştüğü görü- lüyor: Kabzımal hakimiyetine karşı mücadele etmek. Eğer bu yapılmazsa, şehirlerde istihlâk hacmi artmaz. İstihlâk hacmi artmayınca demiryollarımız üzerinde münakale hacmi de artmaz. Münakale hacmi artmayınca da tarife tenzilâlinı devlet bütçesine bir yük olmuk tehlikesi baş gösterir. Kabzımallar da, tıpkı hususi demiryolu kumpanyaları gibi, hacim üzerinden değil, ünite üzerinden kârlarını çıkart- mağı düşünürler. Onun için meselâ, karpuzun veya balığın bol olduğu zamanlar, bunları ucuza satıp hacim üzerinden degil, denize döküp ünite üzerinden kazanmağı tercih ederler. Halbuki tarife siyasetimizde son yapılan inkılâp, münakalât hac- münin genişlemesini arlmasuu, yükselmesini istihdaf eden bir harekettir. Bu harekete engecl olacak olunları Lez elden bertaraf etmenin çarelerini zamanında araştırmalı, bulmalı ve tatbik etmeli. Onun için büyük şehirlerimizin belediyeleri, derhal Devlet Demiryol- ları idaresile temasa gelerak yer, yer müşterek bir mücadele programı hazırlamalıdır. Bizce bunun bag çaresi belediyelerin Devlet Damiryollarından temin edecekleri vagonlarla kendi hesaplarına veyahut kuracakları koopc- ratifler hesabına mal getirtip pazara satıcı olarak çıkmalarıdır. Belediyeler sebze, meyva ve balık ticareti yapabilir mi? Niçin yapamasınlar? Telefonculuk, tramvaycılık, elektrikçilik yapan ı ve yap de yaş İdareac Tenzil arllıra ya kâf lin ma kımda Bir ta: diğer müslal Sanayı guuna Üzüm sait cil fenin : tehlike Müstal Tâtlanc alıyor. © Devlet da bir ya bağ Fakat seyyar kete g Bu ma pacak teşkili