İÇ OLAYLAR ÖMER ASIM AKSOY “Ata böyle emretti” Ötüken'in de ağzından kaçırdığı gibi, bu oyunun bir başka amacı da, Türk dilini yeniden arapsaçına dön- dürmektir. Bu sayede, söyledikleri tamamen anlaşılmaz hale gelecek- tir. Tabii bunu, "solcular dilimizi bozuyorlar" yâveleriyle halka yut- turabileceklerini sanmaktadırlar. Anayasa cephesi sakin güün bunlar olurken, her iki ku- rumun yöneticileri, gayet sakin, işlerine devam etmektedirler. Onla- rın kanısınca, AP İktidarı, kendi başına çorap örmeye çalışmakta- dır. FETHİ TEVETOĞLU EL çabukluğu marifet TÜRK DİL KURUMU'NUN MERKEZİ Basında Türk Dil Kurumu Genel Yazma- nı, Ömer Asım Aksoy, Kurum'un bugüne kadar Türk diline yapmış olduğu hizmetleri saydıktan sonra şöyle dedi: — Biz, Atatürk'ün direktiflerini, yerine getirmekle meşgulüz. Ku- rum'un emlâkine elkoymayı hedef güden bir kanun büyük tepki göre- cek ve çıktığı takdirde,. Anayasa Mahkemesi tarafından mutlaka ip- tal edilecektir." 'un verdiği bilgiye göre. BE alada Atatürk tarafından ku- rulan ve bugün halen onun İş Ban- kası'ndaki hissesinin gelirleriyle a- elemiş ve yapılan bilimsel çalışma- lar sonunda bulunan yeni kelime- ler, sokaktaki adam tarafından bile kullanılır hale gelmiştir. YILMAZ GÜMÜŞBAŞ PROPAGANDA Münasebetli Mehmet Efendi Bugünlerde, Azot Sanayiinde çalı- şıp da bir resmi tebliği okuyan- lar, sağ ve sol el ile gübre arasın- daki esrarlı münasebeti keşfetme- ge çalışmaktadırlar.. James Bond kavak yelleri esiyor gibi "007" kod numarasını ve Azot Sanayii Genel Müdürü A. Kerim Doğru'nun imzasını taşıyan tebli- gin diğer ilginç yanı, bir yönetici- nin, görüşünün tam tersinin uygu- lanmasını büyük sevinçle 'ilâh et- mesidir. Tebliğ şudur: "Çok değerli ve fedakâr mesai arkadaşlarım 5.1.1967 günü Mersin kimyevi gübre tesislerinin de temeli atıldı. iz vatanımıza (o yapılmakta olan hizmetlerde bu, eserin ifade ettiği merhale çok hayırlı ve çok şerefli- lerinin artarak devamını niyaz ile, cansiperane emeği geçen arkadaşla- rımıza candan teşekkür ederim. Usulen ifası zaruri bir vazife o- larak bu hissiyatımın ifade edildiği, yoksa güzide camiamızın elde etti- gi bu neticeye, beşer imkânları ile herhangi bir mukabelede bulunma- nın kabil olmadığı aşikârdır. Mânada lâyık olan maddede mahrum olur, sağ el ile sol el gibi. Buna rağmen, "hüner bende olduğu halde ziyneti ona takıyorlar" diye sağ z hiçbir zaman sol ele gıpta etm im şükran bir mazhariyettir ki, muhterem camiamız daha şerefli memleket vazifelerine davet olun- maktadır. Mersinden sonra üçüncü bir dev tesisin daha, çok muhterem Hükümetimizce bizden talep olun AKİS