Tİ YA Almanya Bugünkü atanan tiyatrosu Tiyaro yazarımız Lüffi Ay, Federal Basın ve Haberler Dairesinin daveti üzerine, Al- lanyada Frankfurt, Berlin, Hamburg, Düsseldorf, Boc- hum n, Bonn ve Münih şehirlerinde iki haftalık bir inceleme gezisi yaptı. Ünlü tiyatro adamlarıyla görüştü, modern alman tiyatrosuna beşiklik eden sahneleri dolaş- tı ve birçok oyun gördü. İzle- nimlerine ait ilk yazısı aşağı- dadır. İkinci la Savaşından sonra he- men hemen yarıya inmiş olduğu halde, 248 bin 500 kilometrekare tutan bugünkü toprakları ve -1965 istatistiklerine göre- 60 milyona va- ran nüfusuyla Federal Almanya, demografik bakımdan, bugün AVI panın en büyük ülkesi sayılıyor. 60 milyon almandan en az 45 milyonu sayısı 97'yi bulan şehirlerde yaşıyor; bu 97 şehirde de irili - ufaklı 190 tiyatro ile 60 opera her akşam temsiller veriyor ve bu temsilleri yılda 20 milyon seyirci (o görüyor. Devletin ve mahalli idarelerin bu tiyatrolarla operalara verdikleri ö- enekler ise, yılda, 450 milyon markı buluyor. Bizim Baramızla 1 milyar 350 milyon lira!.. Sadece bu rakamlar bile (o bu- günkü alman tiyatrosunu yakından izlemek ve tanımak isteyen yaban- cı tiyatro adamlarının düştükleri merakla karışık hayreti ve karşılaş- tıkları güçlükleri anlatmıya (yeter sanırım. Genel olarak kısa süreli va bir yabancı tiyatro ada- L bu 97 şehirden hangisine gide- ceğini, bu 190 tiyatro ile 60 opera- dan hangisini göreceğini, haklı ola- rak, şaşırır. Onun için, Paris dönü- şü, bellibaşlı alman şehirlerini ve tiyatrolarını gezip görmek fırsatı çılanca, doğrusu sevindim. Öyle iken, Frankfurttan başlayıp Münihte biten bu tiyatro gezisin- de ancak sekiz şehirde ondört o- yun görebildim. Frankfurtta "Puntlla Ağa..." (goethe nin dünyaya geldiği | şehir- de, doğduğu evin çok yakınında, baştanbaşa cam kaplı modern cep- hesiyle azametli bir bina, daha doğ- rusu birbirini ekli bir binalar top- a yükseliyor: Şehir Tiyatrola- 1963'de açılan yeni tiyatro, 1951'- 25 Mart 1967 TR O denberi mevcut olan eski Opera bi- nası ve "intime" oyunlara ayrılan I9 kişilik oda tiyatrosu ile bir blok meydana getiriyor. Şehir sahnele- rinin üçünü birden yöneten İnten- dant Harry Buckwitz, on yıllık tecrübesiyle, bu üç sahnede her ak- şam değişik bir opera veya bale, iki de tiyatro temsili sunmakta güç- lük çekmiyor. Frankfurt, daha Goethe'nin ço- cukluğu zamanından, kendi tiyatro- suna sahip olmuş bir şehir. Schil- ler, ilk eserlerini Mannheim toplu- luğuna orada oynatmıştı, Onun İ- çin bu canlı ticaret ve sanayi mer- kezinde tiyatro sanatının köklü bir geleneği ve, şehir sahnelerinin dı- şında, beş tiyatrosu daha var: Fritz emond'un yirmi yıldır o yönettiği "Kleinen Theater im Z00"su; şimdi "Die Komödie" adı altında bik oyunları oynamıya devam eden es- ki "Theater am Rossmarkt", sık sık yabancı oyunları tanıtan "Die Ka- takombe"; ilgi çekici mizansenleriy- le tanınan Rhein-Main ni Sah- nesi ve "Theater am Turm Bir gece kaldığım Frankfurtta, bu sekiz tiyatrodan ancak birine gi- debildim: yepyeni ve modern bina- sıyla şehri süsleyen Şehir Tiyatro- suna... Giriş, salonu, fuvayyeleri mo- dern mimarinin en güzel örneklerin- den biri. Sahnesi ise, sırası geldik- çe anlatacağım gibi, bütün alman sahnelerinde görülen en yeni, en son sistem teknik cihazlarla bezen- miş. arada, Büyük Tiyatroda, birkaç yıl çalışmış olan Hunecke bu güzel üçüz sahnenin şimdi teknik müdürü. Bana verdiği bilgilere gö- re Tiyatro, Opera ve Bale bölüm- leri dahil, bu şehir sahnelerinde 1500 kişi çalışıyor. Bu rakamın üçte iki- sinden fazlası teknik personel... Frankfurtun bu yeni ve kristal- içinde pırıl pırıl Şehir Tiyatro- unda Brecht'in "Puntila Ağa ile uşağı Matti"sini seyrettim. O aza- metli sahnede Brecht'in oyunu epik türün en geniş reji imkânlarına ka- vuşmuş. Kasaba burjuvazisinin hic- vi melodrama ve farsa kaymayan bir realizm içinde veriliyor. Ama, bizde Brecht oyunlarında çok defa görüldüğü gibi, ille de sınıf farkla- rını uçurum halinde, bu farkların yarattığı birbirine zıt davranışları da facia halinde gösterme gayreti güden, bu yüzden bu oyunların be- şeri rengini silikleştiren yorum aşı- rılıklarından kacınılmış. Sanatla dirilen Berlin sg uvar"ın ikiye ayırdığı (o Berline, 'Dharâ, alman uçaklarıyla gidemi- yorsunuz; ya amerikan, ya da ingi- liz uçaklarıyla yolculuk etmek 70- rundasınız. Bereket versin, Tempel- hof hava alanı Batı bölgesinde... Berlindeki obüyük tiyatroların hemen hepsi İkinci Dünya Savaşın- da yanmış, yıkılmış... alman- lar onları yeniden meydana getir- mekte gecikmemişler. İlk dirilen ti- yatro da Schiller Devlet Tiyatrosu olmuş. Bir zamanlar Leopold Jess- Boleslaw Barlog Lütfi Ayla sohbette Ankaranın taşına bak 31