186 nin üçü de C.H.P. dışındaki rakiplerini ge- ride bırakacağından emindi. Üçü de iddia- lıydı. Üçü de birbirini kötülüyordu. A.P.'- ye göre mücadele A.P. ile C.H.P. arasında olacaktı. Y.T.P.'liler (omücadeleyi Y.T.P. ile C.H.P. arasında görüyorlardı. C.K.M. P'liler ise bunun C.K.M.P. ile C.H.P. ara- sında geçeceğinden emindiler. Biz, 1961 seçimlerinin "Seçim Hari- tası"nı bütün bu bilgileri ve intibaları kıy- metlendirerek, onlara bizim muhabirleri- mizin verdikleri haberleri katarak hazır- ladık. Tahminimiz C.H.P.'nin 240 civarın- da milletvekilliği (okazanacağıydı. e Tabii harita, tam bir fiyasko oldu. Fakat o günlerin "büyük basın'ını açmak, yanılanın sadece bizden ibaret kal- madığını göstermeye yetecektir. A.P.'de- ki spektaküler -ve çok mübalâğa edilen- dağılma hesapları şaşırtıyor, C.H.P.'nin ise uyağı kaygan kum üstünde bir dev ol- duğu dikkatlerden kaçıyordu. Bunlara, seçim kampanyası devrinde başka ve mak- satlı bir takım gayretler de eklendi. Gay- retlerin sahipleri C.H.P.'nin bir çoğunluk kazanmamasını en ziyade şahsi sebeplerle isteyen bazı Bakanlardı. 1961 seçimlerinin mücadelesi dört parti arasında değil, iki parti arasında ol- du: "Cumhuriyet Halk Partisi" ve "Cum- huriyet Halk Partisi olmayan parti". Bu bazı yerde A.P. idi, bazı yerde Y.T.P., bazı yerde de C.K.M.P. Zaten seçim sonuçlan da bunu ispat edecektir. 1961 seçimlerin- de 47 ilde bir parti, bir tek parti en fazla milletvekilliğini kazandı. Bu illerden 21 ta- nesi ,ÂA.P-'ye, 14 tanesi C.H.P.'ye gitti. C.K.M.P. 6 ve Y.T.P. 6 ilde bu başarıyı gösterdiler. Geri kalan 20 ilde iki parti e- şit sayıda milletvekili çıkardı. Bu 20 ilin 20 sinde de partilerden biri C.H.P. oldu. C.H.P. ile eşit sayıda milletvekilliğini pay- laşan parti 5 ilde A.P., 3 ilde C.K.M.P. ve 12 ilde Y.T.P.'dir. Gerçi kampanya sıra- sında Gümüşpâla ile Bölükbaşı takıştılar, Bölükbaşı kendi rakiplerini kötüledi, fa- kat asıl saldırıların hedefini C.H.P. teşkil etti. Nisbi temsil, C.H.P. karşısındaki da- ğınık oyların kaybolmalarını da önledi ve bunların hepsi değerlendirildi. Kampanyada C.H.P. aleyhinde işleni- len temayı bu partinin "Devlet" olduğu günlerdeki bazı hatıralar teşkil etti. Tür- kiye, önce kuruluş günlerinde, sonra harp yıllarında sıkıntılı ve güç devreler geçir- miştir Bunların hesabı hep C.H.P.'nin gü- nah defterine yazılmıştır, fakat sevap def- terinde kuruluşun bedeli ile harbe Türki- yenin sokulmamış olmasının taşıdığı ö- nem daima silik kalmıştır. Halk "Devlet" ten korktuğu için C.H.P.'den korkmuştur, ve C.H.P. kendisine umacı gibi gösteril- miştir. Gerçekten de, demokratik rejime geçtiğimiz tarihten bu yana C.H.P. bütün seçim kampanyalarında açık konuşmuş, halktan bazı gayretlerin isteneceğini sak- lamamış, buna mukabil büyük rakipleri seçmene gökteki ayı vaad etmekte fütur duymamışlardır. Gerçi ucuzluk bekleyen halk bir kısa süre pahalılıkla, hürriyet bekleyen çevreler hürriyetsizliğin en ko- yusuyla karşılaşmışlar, o başlarına getir- diklerini başlarından atmak daha bile çok zahmete, fedakârlığa lüzum hissettirmiş- tir ama, gene de, her seçimde aynı oyu- nun beş aşağı on yukarı tekrarlanması Türkiyede önlenememiştir. Bazı marifetli Bakanlar, tam seçimle- rin arefesinde, sandık başına gidilmesin- den bazen bir gün önce, yurdun şurasın- da, burasında öyle tertipler uygulatmış- lardır ki -halk İktidara bir C.H.P. iktidarı gözüyle baktığından- doğan memnuniyet- sizliğin bütün yükü bu partinin sırtına. binmiştir. Şimdi, bunlardan bazılarını, ne- ticesi kendilerini hayrete düşürmüş se- çimlerin sonunda, Başkente döndüklerin- de Turhan Feyzioğludan veya Avni Do- gandan işitmiş olduğumu hatırlıyorum. Karadeniz bölgesinde o günlere ka- dar, mısır alamayanlara ucuz fiyatla buğ- day dağıtılırmış. Tam seçimlere gidilirken bu dağıtım kesilmiş. C.H.P.'nin bir kısmı üstelik Kurucu Meclis üyesi olan adayları telâşlanmışlar, teşebbüs üstüne,teşebbüs yapmışlar, fakat hiç bir netice alama- mışlar. Tabii rakip adaylar derhal, koyul- muşlar propagandaya: "İşte, C.H.P. geli- yor! Daha şimdiden başladılar. Yeniden sıkıntı çekmek isterseniz, oyunuzu ona ve- rin. Yok, aklınızı başınıza toplayacaksa- nız, biz buradayız.." Maraşta C.H.P. adaylarının arkasına bir adam takılmış. Adaylar hangi köyden çıksalar, cipi içinde o adam arz-ı endam ediyor. Adam, Elbistanın Ziraat Bankası müdürü. Köylünün bankaya olan borçları- nı tahsil edecek, köylü para verecek du- rumda değilse haciz koyacak. Köylü ara- sında derhal, söylenti yayılıyor: "İşte, C.H.P. geliyor! Daha şimdiden başladı- lar.." Banka müdürünün arkasından ge- lenler ise öteki partilerin adaylarıdır ve onların söyledikleri, eğer kendilerine oy verilirse bu banka müdürlerine hadleri- nin bildirileceğidir.