188 rik yerine geçen tedbirler (oalınmasaydı hisler daha az rol oynardı. - İsmet Paşayla birlikte yaptığımız son seçim seyahati İstanbula oldu. İstanbul da son derece parlak, bir iyikabul gösterdi. Miting günü yağmurun yağmasına rağ- men muazzam bir kalabalık C.H.P. Genel Başkanını hevesle dinledi. Seçimleri oC. H.P.'nin kazanacağından pek az şüphe vardı. Hattâ, çok kimsede hiç şüphe yok- tu. Buna rağmen İsmet Paşa, kendisini An- karaya götürecek trenin hareketinden bir kaç saat evvel Taşlıkta kabul ettiği iki ya- bancı gazetecinin, seçimlerden sonra şah- sen ne yapacağı yolundaki sorularını şöy- le cevaplandırdı: "— Bir tek kararım vardır: Partimin başında seçimlere girmek! Şimdi yaptığım odur, İktidarı kazandığımız takdirde ne yapacağım hususunda o zaman karar ve- receğim.." İsmet Paşanın hiç bir zaman, çayı görmeden paçalarını sıvamak âdeti olma- mıştır. Hatta, çayı gördüğü halde, bunun çay olduğundan tamamile emin hale ge- linceye kadar elini paçalarına hiç atmadı- ğını çok görmüşümdür. Türkiyede, 15 Ekim gününe böyle varıldı. İsmet Paşalar Ayten Sokakta oturu- yorlardı, biz Bahçelievlere taşınmıştık. O şabah İsmet Paşa gayet erken kalktı, İstanbuldan Ömerler geleceklerdi, bir kaç gün babasında kalacaklardı. Ta - bii, oylarını kullandıktan sonra.. İsmet Paşa herkesin oyunu kullanması gerektiği hususunda son derece titizdir. Sabah kah- valtısını beraber yaptık. İsmet Paşaların sandığı, karşı taraftaki ilkokulun o salo- nundaydı. İsmet Paşa hanımını aldı, e- linden tuttu, beraberce gidip oylarını ver- diler. Döndüklerinde saat henüz on ol- muştu. Ayten Sokak kalabalıktı. Evin ka- pısı Önüne bir halk kütlesi birikmişti. Bun- lar İnönüleri heyecanla alkışladılar. İs- met Paşa içeri girdiğinde memnunluk söyledi: Çok iyi!; Çok-iyi." dedi. Memnunluğunun sebebini izah etti: "— Sandık başındakiler, sabahtan bu yana iştirakin gayet yüksek olduğunu söylediler. Anlaşılıyor ki vatandaş vazife başındadır.." Önerler öğleye doğru geldiler. Tabii herkeste bir merak ve heyecan vardı ama, o 15 Ekim günü Ayten Sokaktaki evde politika öylesine az konuşuldu ki.. Zaman zaman eve telefonlar geliyor, bir takım haberler veriliyordu. Bunlara pek aldırış eden yoktu. Her partinin başına, önce, iyi haberlerin duyurulduğunu İsmet Paşa- lar kaç yıldır çoktan öğrenmişlerdi. Akşam üzerine doğru İsmet o Paşa, salondaki geniş koltuğa oturup beni yanı- na çağırdı: — Nasıl görüyorsun?" diye sordu. Otomobille şehirde dolaşmış, sandık- ların başını görmüş, ilgiyi farketmiştim. Banları anlattım. Seçimlerin muhtemel sonuçları hakkında fazla bir tereddüdüm yoktu. Bu sefer bir bile bahis konusu o- lamayacağına göre memlekette rastladı- ğımız havanın seçim sandıkları başında tecelli edeceğini sanıyordum. ismet Paşa; — Gene de yeni bir çetin devreye gi- receğiz. Memleketin meselesi çok.." dedi. Ben kendisine, seçimlerin muhtemel KOM hakkındaki düşüncesini sordum. — İyi görünüyor. Ümitliler. Kaza- nacağımızı söylüyorlar.." diye cevap ver- mekle yetindi. Hemen daima olduğu gibi kafasında, seçimleri C.H.P. kazandığı takdirde ne yapacağı hususunda bir fikir vardı ama, bir başka fikir de bunları CH.P.'nin ka- zanmaması halinde nasıl davranılması ge- rektiği hakkındaydı. "En fena ihtimal'e do İsmet Paşa kendisini hazırlamıştık. Bel- ki de, en büyük zaferlerin İsmet Paşanın başını döndürmemesi, buna mukabil en amansız mağlübiyetlerin de onu yıkmama- sı bu ölçülü ihtiyatın sonucudur. Seçimlerin neticesi bu tutumunda haksız laik gösterdi. Gelecek Yazı Meclis açıldı ama nasıl açıldı, bir de o sorulmalı!