İşte on gün önce Lefkoşede baş- lıyan, sonra New-York'a intikal eden ve son günlerde tekrar Lefkoşede ele alınan mesele budur ve Makarios ge- rek U'Thant'in baskısı, gerekse Thi- mayya'nın teklifleri karşısında adım adım gerilemekte fakat bir türlü türk şartlarının tümüne "oriste" diyeme- mektedir. Geçen Çarşamba gününden bu ya na Birleşmiş Milletlerdeki rum tem- silci Klerides, U'Thant'in karşısına hep ayni taleple çıktı: "— Kıbrısta rumlarin ellerinde bu. lunan yollar açıktır ve bu yollardan türkler de faydalanmaktadır. O halde Girne-Lefkoşe yolunun Birleşmiş Mil- letler kontrolü altında sivil trafiğe a- çılması gerekir.." Kleridesin bu isteği (oilk bakışta son derece sempatik (görünmektedir. Gerçi rum temsilcisinin serbest oldu- gundan bahsettiği yollar rum kontro- lü altındadır ve buna karşılık Girne - Lefkoşe yolunun Birleşmiş Milletler kontrolüne verilmesi istenmektedir a- ma, Türkiyenin gene de meselenin bu yönüne bir itirazı yoktur. Asıl tered- düt edilen husus, bütün ikmâl imkân- ları, bu yola bağlı olan Türk Alayı ile St. Hilarion'daki mücahitlerin du. rumunun ne gibi bir garantiye bağ- lanacağıdır. Son bir hafta içinde Ankarada, gerek Bakanlar Kurulu, gerekse Gü- venlik Kurulunda bu husus uzun u- zun incelenmiş ve gerekli garantiler U'Thant'a kesin şekilde bildirilmiştir. Birleşmiş Milletler (oOGenel Sekre- teri böylece, kesin olarak Türkiyenin şartlarından dönmiyeceğini anlayınca iki koldan teşebbüse geçti. Bir yan- dan Thlmayya vasıtasıyla Makariosu türk şartlarını kabule zorlarken, öte yandan da her an patlaması beklenen bir olayı önlemek üzere Ankaraya son derece nazik bar ifadeyle kaleme alınmış bir mesaj gönderdi. Mesajda Türkiyeden, Değiştirme Birliğini, gö- rüşmelerden müspet bir sonuç alının caya kadar bekletmesi rica ediliyor ve U'Thant'in, gösterilen teenni ve ei sebebiyle teşekkürleri bildi- riliyor e haftanın sonlarından iti- baren görüşmelerin ağırlık merkezi Lefkoşeye kaydı. Thimayya - Makarios ve Thimay- ya - Şahinbaş ikilileri şeklinde yapıl- makta olan görüşmelerde, son üç gün içinde türk görüşü lehinde büyük bir adım atılmış bulunmaktadır. Bu a- AKİS, 9 EKİM 1964 dım, yolun silâhlı rumlara olduğu ka dar silâhlı (türklere de kapatılması yolundaki yunan tezine karşılık, ge- rektiği takdirde Türk Alayının bu yoldan faydalanmasını isteyen türk görüşünün Thimayya tarafından Ma. kariosa (okabul ettirilmiş oolmasıdır. Şimdi görüşmelerin konusu, St Hila- rion'daki mücahitlere verilecek garan tilerdir. Zira burada bulunan türkler her türlü ihtiyaçlarını Girne-Lefkoşe yolu vasıtasıyla (o karşılamaktadırlar. Bu bakımdan, yoldan, silâhlı da ol- sa geçmeleri normaldir. Anlaşmazlık konusu bir diğer nokta da, Girne - Lefkoşe yolunun nerede başladığı me- selesidir. Yolun Lefkoşede, türk ha- kimiyeti altında bulunan Girne ka. YURTTA OLUP BİTENLER pısından mı, yoksa surlardan itibaren bir kilometre kadar dışarıya uzanan türk mahallesinin bitiminden mi ba va meselesi henüz halledilememiş- "Rumlarla ilgili olan şartlar i ise he- kontrolü altında Girne yolunu kulla- nabileceklerdir. Diğer birkaç teferruat ile yolun baş langıcı ve mücahitlere verilecek ga- ranti gibi meseleler halledildiği tak- dirde, Değiştirme Birliğinin Adaya çık ması bir gün eni Bu husus. ta Barış Gücü tarafın Magosa - Lefkoşe yolu üzerinde ei tedbir. Cralo Plazza Esenboğa hava alanında, Ara bulurken arada kaybolmasa