9 Ekim 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

9 Ekim 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Johnsou'un bir kara kalem portresi Yaver şanslı adam aydın olan Stevenson iki seçimi üstüs- te kaybetmiştir ve amerikan ölçüle- rine göre ileri sayılabilecek Johnson da, Goldwater karşısında, Cumhuriyet- çi adayın bir radikal olduğunu, oysa kendisinin gerçek amerikan muhafa- zakârlığım temsil ettiğini o söyleyecek kadar ileri, daha doğrusu geri ogit- mektedir. Başka bir deyişle, olağan amerikalının kalıplaşmış günlük ya- şayış ve davranış düzeni amerikan politika hayatının da çerçevesini Ççiz- mektedir. Büyük başın büyük derdi Bununla beraber, şimdi yarışan her iki başkan adayı da kaynak bakı- mından toplumun birbirine benzer çev relerinden geldikleri, düzgün bir aile hayatı yaşadıktan için, kimin daha fazla muhafazakâr olduğu konusunda- ki tartışma dışında, bu konuda bir- birlerine fazla söz söyleyemiyecekler- dir. Buna karşılık, rakiplerinin özel hayatlarındaki karanlık tarafları ay- dınlığa çıkarmak için büyük bir gay- ret harcamaktadırlar. Babasından büyük bir servete konan Goldwater, Johnson'in zenginliği konusunda faz- la titiz davranmaktadır. Bilindiği gibi, hayata bir ilkokul öğretmeni olarak başlayan Johnson, bugün en dar ölçü- lerle 3,55 milyon dolarlık bir servetin sahibidir. Johnson ailesi, bu serveti, Bayan Johnson'in Texas'ta ucuz fiya- ta satın aldığı bir radyo ve televizyon istasyonundan kazanmıştır. Yayın is- tasyonlarının çalışmaları, Amerikada 18 federal devlet tarafından Oo kurallara bağlanır ve federal otoriteler tarafın- dan denetlenir. Johnson, Kongrede ge çirdiği yıllar boyunca, bu kuralları ko yan komiteleri etkilemek durumun- daydı. Ufak bir radyo ve televizyon istasyonundan çıkarılan bu (o büyi servet, şimdi Cumhuriyetçilerin elinde önemli bir kozdur. Bunun yanısıra, bir de Bobby Baker meselesi vardır. Baker, Johnson tarafından Senatoda- ki Demokrat grupun Oo sekreterliğine getirilen bir genç adamdır ve bu genç adam, önce meteliğe kurşun atarken, birkaç yıl içinde Johnson'dan da ö- önemli bir servete sahip oluvermiştir. Baker hakkında yapılan bir parlâmen to soruşturması sırasında ortaya çı- kan yolsuzluklara bir ara Johnson'in ismi de karışmışsa da, Demokratlar soruşturmayı büyük bir ustalıkla ha. sıraltı etmesini becermişlerdir. Zaten Johnson da Baker tarafından kendi- sine verilen bir müzik dolabını bir es- ki dostun armağanı olarak kabul et- tiğini söyleyince, işi üsteleyen de çık- mamıştır. Ancak, önümüzdeki ayın ilk haf- tası içinde yapılacak başkanlık seçi- mini en fazla etkileyecek şey, bu po- litika-dışı unsurlar değil, politik oko- nulardır. Bunların başında da, hi şüphesiz, ırk ayrılığı meselesi gelmek- tedir. Bütün politika yorumcularının ti- zerinde birleştikleri gibi, Birleşik A. merika bu seçimlere iki önemli konu- nun baskısı altında girmektedir. Bun- ların birincisi, Amerika içindeki ırk ayrılığı anlaşmazlıkları; ikincisi de, amerikan dış politikasının yer yer uğ- radığı gerilemeler, o başarısızlıklardır. Zaten yorumcuların çoğuna geçen yüzyılın adamı gibi görünen Goldwa- ter'in belirmesi kuvvetlenmesi ve a- day olarak ortaya çıkmasının nedeni de, bu iç ve dış sürtünüşlerden bıkan amerikanların ortadaki meselelere yeni bir çözüm yolu bulmak isteğin, den başka birşey değildir. Başka bir deyişle, Amerikada, kalıplaşmış ya - sayış ve davranış düzeninden bıkış be- lirmiştir ve Goldwateri bir radikal olarak damgalaması, belki de yerinde bir davranıştır. Goldwater'in Amerikayı artık iyi- den iyiye saran ırk ayrımı çıbanı için verdiği reçete, bunun tedavisinin fe- deral devlete değil, eyaletlerin kendi- lerine bırakılmasıdır. Federal odevle. tin görev ve yetkilerini dar tutup eya- letlerin görev ve yetkilerini o genişlet- mek isteyen bu görüş, her anlamıyla. XIX. yüzyıla ve Güney eyaletlerinde yeniden esir ticaretine dönüşün ta kendisidir. Goldwater, diğer iç meşa- lelerin büyük bir kısmına da aynı re- çeteyi vermektedir. Amerikan toplumu nun içine düştüğü kötülükler, uğra dığı başarısızlıklar giderilmek o iste- niliyorsa, federal devletin görev ve yetkileri kısılmalı, karar ve yürütme yetkileri vatandaşa ve mahalli toplu- luklara bırakılmalıdır. Hele sendika- lara Goldwater'in hiçmi hiç sempatisi yoktur. O, sosyal güvenlikle ilgili bü- tün kanunların o karşısındadır. e Bir fransız yazarının da haklı olarak söy- lediği gibi, Goldwater, amerikanlara başka bir hükümet biçimi sunmamak. ta, hükümeti ortadan kaldırmak iste- mektedir. Cumhuriyetçi adaya göre, ancak o zaman ırk ayrımı meselesi kendiliğinden çözülecek, iş adamları daha serbestçe çalışacak, ülkenin ve kişilerin zenginliği artacak. o toplum ahlâkı düzelecek, suçlar azalacak ve ortalık güllük gülistanlık oolacaktır!. Hiç şüphesiz, bu söylediklerini XX. yüzyılın ikinci yarısında hiç kimse- nin yapamıyacağını Goldwater de pek iyi bilmektedir. Toplum yapısı- nın gittikçe karmaşıklaştığı bu çağ- da, devleti ortadan kaldırmak, onun yetki ve görevlerini vatandaşlara ve mahalli topluluklara devretmek müm- kün değildir. Fakat bunlar, yaşadıkla, rı toplumun meselelerinden bunalan e bile. amerikan toplumu bugünkü bunaltısına bir çözüm yolu bulama- AKİS, 9 EKİM 1964

Bu sayıdan diğer sayfalar: