YURTTA OLUP BİTENLER bu endüstri kolundan sağlanan döviz miktarı bugün işin pek önemli bir seviyeye ulaşmış değildir ama, o hiç değilse atılan adımlar sağlamıdır, problemler bir sistem ve program da inlinde ele alınmıştır. Bu bakımdan, yatan bir gelecekte dış tediye muva- zenesinin sağlanmasında (turizmden birşeyler ümid edilebilir. Oysa bir di- ger altın yumurtlıyan tavuk, ihracat kelimenin tam anlamıyla keşmekeş i- çindedir ve Reform Hükümetinin genç Ticaret Bakanı Fenni İslimyeli, şim- di bütün gücüyle bu keşmekeşe bir son verecek (o tedbirleri araştırmakla meşguldür İslimyeli işe önce hastalığa teşhis koymakla başladı. Bakana göre, yıl- lardan beri ihracatın bir türlü isteni- len seviyeye ulaşamamış (oolmasının başlıca sebebini, ihraç mallarının çe- şit bakımından fakirliği teşkil etmek- tedir, işte bu açıdan hareket edan Bakan, bir yandan tarım mahsulleri- ihracatı kolaylaştırıcı nitelikte bir takım yeni tedbirler aldı. Bunların en önemlisi, bundan kısa bir süre önce yürürlüğe girmiş olan Vergi iadesi Kanunudur. Bu kanuna göre ihraç edilen mamulün maliyeti- ne giren resim, harç ve sosyal sigor- talar Merkez Bankası taralından ih- racatcıya iade edilmekte, böylece dış pazarlarda yabancı firmalarla re- kabet etmek zorunda olan iş adamı, ucuz maliyet gibi büyük bir avantaj- la silahlandırılmaktadır. Ayrıca, ge- ne aynı kanuna göre, 90 bin liradan daha yukarı miktarda mal ihraç eden tüccar, bunun yüzde 10'unu otomatik, man Merkez Bankasından tahsil ede- bilmektedir. İslimyeli tarafından alınan bir di- ger tedbir ise, ihracatı, dolayısıyla ol- gi bir ithal malının girmesi gerekiyor sa, müstahsil bu malı getirtmek üze- re serbestçe liberasyondan istifade e- decektir. Ayrıca sanayicilere (o düşük faizle verilen 600 milyon liralık kredi de ih- racatı geliştirmek (amacıyla alınmış tedbirlerdendir. İslimyeli bir yandan yaş meyva ve meyva suyu gibi ürünlere de pazar- lar aramakta, bunun için özellikle İngiltere, Almanya ve Kuzey Avrupa ülkeleri üzerinde durmaktadır. o An- cak pazar bulunması veya dahil teş- vik tedbirlerinin yanı sıra ihmal edil. 8 Fenni İslimyeli İstim arkadan gelir mi ? memesi gereken bir husus, bulunan pazarlarla yapılacak ticarette bir is- tikrar sağlamaktır ki, Türkiyenin en zayıf yönünü de bu teşkil etmektedir. Zira istikrar, devamlı olarak kaliteli mal ihraç etmek, ele geçirilmiş olan pazarın ihtiyaçlarını ( fasılasız olarak karşılayabilmek demektir. Bu ise her- şeyden önce sağlam bir teşkilâtlan- maya ihtiyaç göstermektedir. İslimyeli (o şimdi çalışmalarım bu yöne teksif etmiş bulunmaktadır. Kıbrıs Harman sonu Yardımcısı Kemal Satır, etrafını saran gazetecilere: "— Girne yolu sivil trafiğe açıl- dıktan sonra, türkler hareketlerinde serbest olacaklardır. Sivil rumlar ise, silâhsız olarak Lefkoşe-Girne istika- metlerinde, Barış Gücü görevlilerinin kontrolü altında, günde iki defa ge- çebileceklerdir. . Bu şartlarımız ilgi- liler tarafından kabul edilmiştir" dedi. Bu sözler, haftalardan beri Baş- bakanlığın önünde birer heykel kesi- len basın mensuplarının ısrarla bek- ledikleri (o açıklamayı o teşkil ediyor- du. Genç gazeteciler heyecanla sor- dular : "— Ya ya Birliği? Birlik ne zaman hareket edecek?. Satır, gülümsemesini hiç bozmadı ve bu sorulan, arkasında elleri blok- nottu gazeteciler olduğu halde araba- sına doğru yürürken cevaplandırdı: "— İyi inkişaf ediyor, yakında neticeyi alacağımızı umuyorum!" Ama doğrusu, verdiği cevap hiç de ilk sözleri kadar tesirli olmadı. Bundan sonra gazetecilerin dudak larından dökülen "Yeni bir anlaşmaz- lık mı var?" veya "Ne bekleniyor?" gibi sorular, siyah makam arabası- nın kapalı camlarında takılı kaldı. Satır, basın mensuplarına şöyle bir el salladı ve şoförüne "sür!" emrini verdi. Olay, haftanın başlarında Salı gü- nü, Başbakanlık binasının Önünde geçti. O gün en çok yorulanlar, Dış- işleri Bakanlığı (o Enformasyon Genel Müdürü İsmail Soysal ile Yardımcısı İlhan Bakay oldular. Hariciyenin bu iki enerjik diplomata, bütün bir gün ve akşamı telefonlarının başında genç gazetecilere, Satırın sözlerini sabuna dokunmayacak tefsir etmekle geçirdiler. Gazetecilerin merak ettikleri hususlar bir noktada toplanmaktaydı. Bugüne kadar bütün anlaşmazlıkların, Girne-Lefkoşe yolu nun sivil trafiğe açılması meselesinden doğduğu söylenmiştir. Bu konuda Tür kiyenin şartları kabul edildiğine göre, imdi birliğin hareketi neden gecik- tirilmektedir? o Yoksa yeni bir anlaş- mazlık mı ortaya çıkmıştır?.. Meselenin aslı Başkentli ogazetecilerin o zihinlerinde çöreklenmiş olan bu istifhamların cevabı, Lefkoşede yapılmakta olan iki- li müzakereler sonunda verilecektir. Şimdiye kadar, Satırın da açıkla- mış olduğu gibi. bazı müspet adımlar atılmış, Türkiyenin şartlarından bü- yük bir kısmı ramlara kabul ettiril- miştir. Ama hâlâ ortada bazı pürüzlü noktalar vardır ve Değiştirme Birliği- nin Adaya gönderilmesi için bu nok- taların halli beklenmektedir. Değiştirme Birliği ile ilgili, olarak Makarlosun ilk oyunu, Türk Alayı- nın Barış Gücü emrine verilmesini is temek olmuştur, Makarios böylece bir taşla iki kuş vurabileceğini, Alayın Barış Gücü emrine, girmesiyle statüsü nü değiştirebileceği gibi, Letfkoşe-Gir- ne yolu üzerindeki türk tehlikesini de ortadan kaldırabileceğini hesaplamış, tır. Ancak türk hükümetinin Alayın statüsünün Londra ve Zürih anlaş- maları olduğunu kesin olarak ifade etmesi ve gerektiği takdirde Adadaki türk askerinin milli görev alabilece- ğini değişmez şart olarak ileri sür- mesiyle, Makarios bu meseleyi bir ya na bırakmış, ortaya başka bir mesele çıkartmıştır : Girne - Lefkoşe yolunun sivil trafiğe açılması.. AKİS, 9 EKİM 1964