SOSYAL HAYAT siyle, küçük evlâtlık kızın belirttiği gibi, bol bol dansetmişler, twist'i bi- tirenler hully, gully ve madison'u de- nemişler, gerçekten dayı eve dönünce de, terbiyeli bir şe- kilde, müsaade alarak o ayrılmışlardı. Fakat gençler, Başkentte, bazı çev- relerde 21 günlük partilerin verildiği. ni duymuşlardı. İstanbuldan gelen ar- kadaşlarını kandırdılar ve gene muh- telif okullara, (o başlıyan partinin 21 ini, herkesin davetli ol- kesin bir kere kapıdan olsun uğrama- sını bildirdiler. İkinci gün işler biraz daha büyü- dü. Akşam eve dönen dayı, mutfak- ta boş bir Çubuk şarabı şişesi bulun- ca etrafın dağınıklığından, partinin devam ettirildiğini anladı ve yeğeni- ne çıkışarak, artık kendisine anahtar vermiyeceğini bildirdi. Ancak yeğen çok erken saatlerde, öğleden sonra, okulu asarak, kapıya gelen arkadaşla- rını geri çeviremedi ve ev, kısa manda bir gençlik lokali halini Fakat dayının ani baskını üzerine, hele tam o sırada yanlış bir hareket- le pikap motorunun yanması sonucu paniğe kapılan çocuklar (kendilerini camlardan sokağa attılar. Birkaç gün sonra Ankarada yayı- lan haber, Kavaklıderede "B" soka- ğında bir evin polis tarafından basıl- dığı ve gençlerin tevkif edildikleri ol- du. Çeşitli uydurma hikâyeler, aile- leri ve okul idarelerini huzursuzluğa sürüklerken, yarım kalan "21 günlük parti"ye giden bir liseli öğrenci, göz- lerinden yaşlar akarak, ailesine şöy- le ii veriyordu — Vallahi, billahi; bu obiçim bir parti değildi..." Nesiller çatışması Gecek şudur ki, bugünün gençliği dünün gençliğinden çok daha de- Sişik şekilde eğlenmekte, bu yüzden bütün şimşekleri üzerine çekmekte- dir. "Seks Partisi" hurafesi yalnızca büyükleri değil, gençleri, ve özellikle ailelerinden izin alma durumundaki küçükleri de endişeye götürmekte ve onları, gidecekleri (o partinin "o bi- çim" bir parti olmadığına dair temi- nat vermeye sevketmektedir. Dil Tarih ve Coğrafya oFakülte- sinden bir genç, AKİS muhabirine : en, ömrümde, bir defa bir seks, partisine gittim ve orada pek az öğrenci gördüm. O sırada İstanbul- e bir partiye çağırmıştı. £ Partide ei AKİS/24 eğlenmişler ve yerlerde halıların, yastıkların üzerine oturmuş film seyrediyordu. Bu, cin- sel bir filmdi. Sonra sıkı sıkı dans- lar edildi ve erkekler kadınları oda- lara atmağa başladılar. O parti da- ha çok, zenginlerin tertiplediği bir o- turak âlemine benziyordu. o Eğlenceli değildi. Gençliğin oObu tip partilere gittiğini söylemek, gerçekten onu ta- nımamak, bilmemek olur. Gençlik eğ- lenceli, fakat aynı zamanda entellek- tüel partileri diğerlerine tercih eder Sonra... Aramızda eğlenen azdır. Nor- mal bir üniversiteli genç için bugün bir kızla otobüs durağına kadar yü- rüyebilmek bile çok bir şeydir" itira- fında bulundu. Gene Dil-Tarih ve Coğrafya Fa- ülieşinden bir gençkiz, şöyle dedi: olmuş bir genç erkek ise şöyle konuş- tu: izim zamanımızda sevgililer partilerde. bir batonsaleyi iki ucun- dan yakalar, beraber yer ve dudakla- rı batonsalenin ucunda birleşince de öpüşürlerdi. o Fakat bugün batonsale terkedilmiş, yerine elma, armut, şef- tali gibi şeyler konmuş ve tabii iş, sululuğa binmiştir. Normal partilere kızlar ve erkekler karışık (o âdetlerde gitmekte ve bu partilerde daha çok twist gibi hareketli danslar yapmak- tadırlar. Partide yalnız kalmak, 'sop olmak,' gençlerin en çok korktukları birşeydir. Bu bakımdan herkesin kı- zı ile geldiği partiler de vardır. Bun- lar daha romantik olur. Slow danslar Bir Fakülte kantininde sohbet İnsanlar konuşarak anlaşırlar '— Grupumuz en çok eğlenen, ge- zen bir gruptur. Fakat biz, etrafta sözü edilen o biçim partilere hiç te- sadüf etmedik. Arkadaş partileri ya- parız. İçimizde anlaşanlar ve flört e- denler vardır, fakat bu, hiçbir zaman, yanak yanağa dans etmek veya el tu- tuşmaktan ileri gitmez. Eğer, birbir- leriyle ileri münasebetler kurmak is- teyenler varsa, bunlar da herhalde bu iş için yalnız kalma yollarını bu- lurlar ve ev partilerinin müşterek bir hoş vakit geçirme ötesinde bir mâ- na taşımayacağını bilirler. Fakat bu- günkü ev partilerinin dünkü çaylar- la aynı olduğunu söylemek elbette ki her zaman mümkün değildir." Hukuk Fakültesinden yeni mezun hızlılara tercih edilir, ışıklar karar- tılır ve müsait ortam bulununca ö- püşülür. Bu partilerde içki vardır, kuru yemiş vardır. Öylesine sigara içi- lir ki, dumandan bazen gözgözü gör- mez. Okulları asanlar partilere ba- zen sabahtan başlarlar. Bunun hari- cinde bazı erkekler, eğlence partileri tertiplemektedirler. Böyle partilere imse 'kızı'nı götürmez. Davet edi- lenler daha çok, 'müsait kızlar' dır. Ço- yolda tatminler arayan gençler ter- tiplerler. Bu partilere gençlik parti- si demek gerçekten mümkün değildir. Çünkü profesyonel (oOgenç kadınların