SOSYAL HAYAT Aşk Gençlik eğleniyor (Kapaktaki o mesele) Ocak 1964 Salı günü saat 15 su- Tirinda, Kavaklıderede "B" soka- gının köşesini dönenler, bir an, olduk- ları yerde durakaldılar. Gördükleri manzara inanılır gibi değildi. Önün- de küçük bir bahçesi bulunan üç kat- lı yeşil apartımanın birinci katından önce bir bağrışma duyulmuş ve bir- den açılan camlardan, gençler; pıtır pıtır, sokağa atlamaya başlamışlardı. 14-20 yaş arasında, kız, oğlan, onbeş kişi kadar varlardı. Ürkmüş görünü- yorlardı. Gene de birbirlerini bekle- diler. Bu arada, birkaç erkeğin kızla- ra yardım ettiği görüldü. Sonra hep beraber, yakındaki (o taksi durağına doğru koşmaya başladılar. £ Taksiler hemen hareket ettiler. Sokak yine es- ki sessizliğine kavuşmuştu. Yalnız, üç katlı sarı binanın önünde toplanan u- fak bir kalabalık hâlâ oradan ayrıla- mıyordu. Bir kadın, elindeki dolu fileyi al- çak bahçe duvarının üzerine dayıya- rak, yanındakine, merakla, ne oldu- Sunu sordu. Onun da birşeyden ha- Fakat daha uzakta, soru- yu duyan bir yaşlı erkek, öfke ile ba- şını salladı: — Ne olduğu belli... Gençlik eğ- leniyor. Büyükler onları kimbilir ne vaziyette yakaladılar ki, böyle kova- ladılar! Kapıdan değil, bacadan kaç- tılar" diye cevap verdi. u sırada meraklı gözler, hep bir- den, "bencerede beliren bir erkeğin ü- zerinde toplanmıştı. Bu, otuz yaşla- rında genç bir adamdı. Çok canı sıkıl- mışa benziyordu ama, kaçanların pe- şinden bakmadı. Camları kapattı ve perdeleri çekti. Aynı anda, elinde yo- gurt kâsesi bulunan, evlâtlık olduğu her halinden belli, oniki yaşlarında bir küçük kız, üç katlı binanın kapı- sında göründü. Dağılmak için bir tür- lü harekete geçemiyen kalabalık, hep birden ona dönmüştü. Kızı soru yağ- muruna tuttular. z: "— Biz karşı kapıda oturuyoruz. Bunlar, oradaki çocuğun arkadaşları. Üç gündür erken saatlerde geliyorlar, durmadan dans yapıp eğleniyorlar" dedi. Başka birşey bilmiyordu. Zaten ab- lası, işe giderken, kendisine, o onları gözetlememesini tenbih etmişti! Fileli kadın, yürümeğe hazırlanır- "— Ablan haklı, sen işine bak" di- ye, küçük kıza nasihatta bulundu. İhtiyar adam ise, hâlâ, yüksek ses- le söyleniyordu: " — Gençlik uçuruma doğru gidi- yor!" Gençler ne istiyorlar? unlar, 1964 Türkiyesinde o sık sık duyulan sözlerdir o Evlerde, okul- larda, gazete sütunlarında, konferans salonları ve çeşitli meclislerde dile ge- tirilmekte, tartışılmaktadır. Mesele, ilk defa 1958 yılında, İstan- bulda, Şişli ve Nişantaşında garaj- ları dans lokali haline getirip buralar- da sarmaşdolaş olan, acayip kıyafet- li, çok küçük yaşta kız ve oğlan ço- cukların, gezetelere geçen resimleriy- le patlak vermiş; o zamanlar Avru- payı saran egzistansiyalizm modasının Ki inden anlayışa iyandar kaçarak garajlara Ankara sokaklarında motosikletli gençlik Hayattan bunalanlar AKİS/22