AKİS HAFTALIK AKTÜALİTE MECMUASI YURTTA Millet Derinden akan sular Amerika, yeryüzünde Oo belki de en büyük rahatlığı o Türkiyede duy- maktaydı. o İngiltereden o Taylanda, dünyanın dört bir bucağında ameri- kalıların karşısına "Oto home" levha- ları çıkarıldığı halde Sam Amca biz- de bu çeşit bir muameleye oOmaruz kalmamıştır. Ankarada (o kendisini, türkleri ancak bir diktatörün idare- sinde yaşayabilir oOsanan unutulmaz Fletcher Warren ile temsil ( ettirdiği günlerde bile... Türkler amerikalılara karşı daima sıcak davranmışlardır, a- merikalıların kırılmamasına çok ça- lışılmıştır, Amerikanın daima yanın- da yer alınmıştır. Bugün, Amerikaya bağlı olmayan bir politikanın tutulması yolu mem- leketin en güçlü kuvvetleri tarafın- dan en kalpten, en hararetli desteği görmüştür. Maksatları bambaşka olan ve ilhamlarını kuzey rüzgârlarından alan profesyonel (o kızıllar bir tarafa bırakılmalıdır. Onlar bu havayı akıl- ları sıra istismar Oo gayretindedirler. Ama bu hafta Mecliste konuşulanlar, gazetelerde yazılanlar ve Türkiyenin emen her tarafında söylenilenler a- merikalılara bir ikaz yerine geçme- lidir. Bu kadar hararetli bir desteği, Atlantiğin (ötesindeki (dostlarımızın bizi sadece Kıbrısta uğrattıkları ha- yâl kırıklığı ile izah etmek kaabil de- ğildir. Bu hâyâl kırıklığı bardağı ta- şıran damla olmuştur. Ama temelde. türk milletinin kalbinde oamerikalı dostlarına karşı bir kırgınlığın zaten bulunduğu gözden kaçırılmamalıdır. "Bunun, Amerika için bir büyük mesele olduğu muhakkaktır. Hattâ çok amerikalı, "O kadar yardım yap- tığımız halde bizi, sevmiyorlar" diye üzülmektedir ve buruk hal almak- tadır. Amerikanın unuttuğu, gerçek- ten seven milletlerin daimi ilgi iste- yip bekledikleri ve kalplerinin belki amerikalılar için çok mânâsız olan sepeblerden kırıldığıdır. AKİS/4 Yıl: 10 8 Mayıs 1964 Sayı: 516 Cilt: XXIX OLUP BİTENLER Amerikanın Sesi Bu hafta cereyan eden bir hadise ortaya bunun bir delilini çıkarmıştır. Amerikanın Sesi radyosunun Kıbrıs- taki türk mücahitler için "âsiler” ta- birini kullandığı duyulmuştur. Gerçi sonradan, Amerikan Haberler Servi- sinin aracılığı ile bu tekzip olunmuş ve Amerikanın Sesi radyosu böyle bir tâbiri katiyen kullanmadığını bildir- miştir. Ama, işte bir kelime! (Kullanıldı mı, bir milleti bir başından ötekine incitiyor. Ankaradaki oOAmerikan Ha- berler Servisinin geçenlerde çıkardığı "Karagöz - Hacivat konuşması" bül- ten de amerikanlara karşı türklerin sevgisini pe i örüklemiştir? A- merikalılar bu takt hatalarını dünya- nın her tarafında yapıyorlar ve kaşı- ğıyla yedirirken sapıyla göz çıkaran adam gibi, hiç olmazsa derinde, kı- rıklıklar ve infial yaratıyorlar. Türk milletinin beliren hisleri bu- nu göstermiş olmalıdır. Radyosunun mikrofonu Dost acı söyler ama iftira eder mi? Dış Politika Yeni bir ses (Kapaktaki Büyük Elçi) nkarada zaman zaman bazı Bü- yük Elçiler "alâka çekici adam" olurlar. Bir süreden beri "Ankaranın alâka çeken Büyük Elçisi" Oo Sovyet Rusyayı yedi yıldır Türkiyede tem- sil eden ve bu sıfatıyla kordiploma- tiğin duayeni bulunan uzun boylu Nikita Rijoftur. Rijof duayenliğini, Çin Büyük Elçisi (oShao'dan yirmi gün önce itimatnamesini odevrin Cumhurbaşkanı Celâl Bayara vermiş olmasına borçludur. Zira, itimatna- mesini 16 Nisan 1957'de sunan Ri- jof gibi aynı işi 7 Mayıs 1957'de yapan Shao da halen Ankarada görev gör mektedir. Son günlerde Rijof üzerine dikkat ler, bir süredir Türkiyenin dış poli tikasında beliren yeni cereyanları Başbakanın ağzından bir şikâyet sö- zü olarak bir amerikan gazetecisine