hatli ve neşeli bir hali vardı. Yalnız olarak gelmiş olan Necdet Kent, Kon- servatuardan bir yabancı viyolonistle gelmiş olan hariciyeci Hâmit Batu, o akşam Parise hareket edecek olan Mu- harrem Nuri Birgi, Belçika Büyük El- Vedat Özcan ve çok şık karısı, mimar Cengiz Bektaş ve eşi - yine mimar Bedia Bektaş, Seniye Fenmen, Ge- neral Saim Arman, eşi ve İsviçre ata- şesi ile nişanlanmış olan kızı, Orhan Conker ve eşi, Dışişleri Bakanlığı Ö- zel Kalem Müdürü Erdem Erner de sergideydiler. Sevim Özakman, mavi dö piyesiyle çok iyiydi, başkalarını avu- tuyor, üzüntüye kapılan arkadaşları- na itidal tavsiye ediyordu. Esat Ta- mer ve eşi, Yapı Kredi Bankası U- mum Müdürü Fikret Aytekin ve eşi David, Hotham ve eşi, Fikret Otyam Sunullah Arısoy ve Cemal Bingöl, gü nün misafirleri arasındaydılar. 23 Nisan bayramının son çocuk ba- losu, bu pazar günü, Bulvar Palas salonlarında, Ankara Koleji İlk kısmı Okul-Aile Birliğinin Oo gayretiyle ve- rildi. Çok değişik güzel elbiseler, tu- valetler giymiş çocuklar, kara ve de- niz subayı kıyafetinde küçük oğlan- cıklar, prens ve prenses (o kıyafetinde iki kardeş bilhassa ogöze çarpıyordu Devamlı çalan cazla hiç yorulmadan twist'ler, bosonovalar oyapan küçük- ler, daha sonra gösterilen milli oyun- ları da alkışlarla karşıladılar. KÖY öğretmenleriyle Haberleşme ve Yardımlaşma Derneği üyelerinden olup, Ankara kolunda çalışan hanım- lar, 21 Mayısta Kent Otel salonunda verecekleri Bahar çayının hazırlıkla- rıyla pek meşguller. Sandık sepet ka- rıştırıp topladıkları parçaları değer- lendirerek Oo piyangoya koymak üzere önlük tutacak, küp kılıfı, lavanta çi- çeği, mandal torbası vs. hazırlamak için bir arkadşlarının evinde toplan- dılar. Birkaç saat içinde, hiç işe ya ramaz zannedilen (oparçalardan öyle güzel, öyle güzel şeyler (o yapıldı ki! Hele Perihan Uğurun, herkesin bir tarafa attığı küçücük parçalardan meydana getirdiği eşyalar görülmiye değer. Sevinç Erdilek, çayını yudum- larken öksürük Oo tutmasıyla ayağa kalkmasaydı, kucağına topladığı gü zel parçalardan Şevkiye Milaslı, Sü heylâ Gürsel ve Güner Çil faydala namıyacaklardı. Bu ekoonmik düşün- celi hanımlar o kadar hesaplılar ki! Artakalan küçük kırpıntılarla da ar- Çocuk Balosu "Bugün 23 Nisan..." kadaşlarının küçük kızına bebek ya- tağı yaptılar. Her zamanki gibi ça- yın davetiyelerini hazırlamak Resmi- ye Sarıoğluna, o Vilâyetten izin alma işi de Nimet Ardıça düştü. O günkü çalışma çok verimli oldu ama, nazik ev sahibi Lerzan Erten TÜLİDEN HABERLER dağılan evini bakalım o nasıl yacak?.. toplı- Bı yıl Avrupada, saçlara siyah or- ganzadan birer nö kondurmak mo- da olmuş. Bir kimsenin, o yakınlarda Avrupaya gidip gitmediğini başına ba- kıp anlamak mümkün, böylece. Ge- çenlerde, Sevinç Garan ile Alev Ber- ker, Süreyyada birer siyah organza nö ile göründüler. Az sonra bir da- veten dönen Gönül Çavuşoğlu da Nihat Çavuşoğlunun yeni gönderdiği ayni biçim kurdelası ile gelmez mi!.. Herhalde, hanımların hiç biri bu te- sadüften hoşlanmadılar!.. 0 sman Başman ile Rezzan Başman Kahireye gidiyorlar ve Ankarada, ayrılışlarına pek çok üzülecek dostlar bırakıyorlar. Fakat kendileri, bu gi- dişten memnunlar. Bilhassa bayan Başman çok seviniyormuş. gn Sidede egeçiren Melek Güz, o tarafları çok beğenmiş. oYazı da orada geçireceğini söylüyormuş. Yalnız, yazın güneyin sıcağına daya- nabilecek mi bakalım? erra Yazıcı, kızı Ayşe Kıcımanın bademcik ameliyatında Obulunmak üzere İstanbuldan geldi. İnsan ne ka- dar büyüse, çocukluktan kurtulamı- yor. Demek ki Bayan Kıcıman da, ameliyat söz konusu olunca, anne ku- zusu oluvermiş! ye Başmüdürü Melih Sagtür, bir tekel sergisinde (o bulunmak üzere, bir haftaya kadar, Götteborg'a gidi- yormuş. o İsveçte yapacağı tetkiklere mâni olmasın diye, eşi Nilüfer Sağ- türü o beraberinde (o götürmüyormuş! Maamafih, Bayan Sağtürün bir şey söylemiye hakkı yok. Kendisi İspan- yaya gittiği zaman, eşi burada uslu uslu beklemişti. H yabancı dokümanter seyretmek- ten bıkan ankaralı sinemaseverler, bunun acısını geçen hafta çıkardılar. Dört yerli odokümanteri bir arada seyretmek umut verici oldu. "Yaşa- mak İçin". "Renk Duvarları", Göre- me" ve "Kırkpınar" adını taşıyan bu dört filmden ilki (otürk folklorunun sağlıkla ilgili değişik yönlerini, ikin- cisi de türk çiniciliğinin Anadoludaki üç dönemini konu edinmişti. AKİS/29