YURTTA OLUP BİTENLER farethanelerinden o sayılmaz. oBüyük Elçi kendisi için çok defa meyva ve yeşil salatayı tercih eder. İyi cins şa- rap olursa bir veya iki kadehi reddet- mez. Bol bol filtreli sigara içer. OEn büyük zevklerinden biri balık tutmak- tır Rijofun ikisi de evli olan bir oğlu ve bir kızı ile bir de torunu vardır. Temeldeki hata Aa bakılırsa (o Rijofun diplomat olarak avantajları ve handikapla- rı ne olursa olsun türk-rus münase- betleri bir noktada daima sıkıntılı hal- dedir. Rusların türklere karşı hep bir "kandırıyor" halleri vardır. Kendile- riyle samimi, açık, göz göze bakarak konuşulmamaktadır. Basit, küçük, kaba oyunlardan kendilerini kurtara- mamaktadırlar. o Türkiyede yeni bir havanın doğmasının akabinde Büyük Elçinin kapı kapı dolaşıp yardımdan bahsetmeye kalkışması böyle bir sa- mimiyetsizliğin en açık delilini ve ha- disenin büyük takt hatasını teşkil et- miştir. Türklerin, meselâ Kıbrıs konu- sunda Krutçefin, şimdiki tutumunu ve onun ilerisinde, daha açık bir va- ziyet almasını çok daha sıcak karşı- layacaklarını o türklerin (o maddiyatçı Kulağa Küpe... Balıkçı ! ,genatör Fulbright geliyor ya.. Üstelik ilgilendiği okonunun da Kıbrıs olduğu açıklandı. Şimdi ister misiniz, “Ame- rikanın Kıbrısla ilgilenmediği" cevherinin o mucidi Amerikan Haberler Servisi bir bülten da- ha çıkarıp adamcağızın pek balık avı meraklısı olduğunu ve buraya da onun için geldi- gini ilân ediversin? olmadıklarını, türklerin kalplerinden fethedilebileceklerini o ruslar anlama- mışlardır. Sovyetler bugün, Türkiyede beliren yeni cereyanı iyi anlarlar, ona doğru teşhis koyarlarsa türk-rus münasebet- leri fayda görür. Bizde beliren ne bir amerikanofobi, ne bir rusofilidir. Biz haysiyetli ve kimseye fazla bağlı ol- mayan bir politikayı batılı bir devlet olarak takip etmek istiyoruz. Halbuki ruslarda, "Aman ağıma düşüyor!" di- ye el uğuşturan bir hal sezilmektedir. Türkiye hiç kimsenin ağına düşmeye- cek kadar olgundur. Asırlar süren bir mize yeter bir iktisadi güce kavuşmak çabamız bunun neticesidir. O bakım- dan, böyle bir anda hemen yardım lâflarının ruslar tarafından ortaya a- tılması amerikalılarda Kıbrısı bizden satın alıp yunanlılara vermek niyet- lerinin belirmesi kadar yanlış olmuş- tur. Biz rus-türk münasebetlerini bu temel üzerinde, böyle bir çerçeve için- de görmüyoruz. Sovyetler, bilhassa Rijofun ağzın- dan uzun süredir türk-rus münasebet- lerini geliştirmek arzularından türk- lere bahsetmektedirler. Stalin'in biz- den toprak taleplerini bu ölmüş v reddedilmiş diktatörün o hatalarından biri olarak söylemektedirler. o Atatürk ile Leninin kurdukları dostluğu yeni- den canlandırmak istediklerini bildir- mektedirler -Bu konuda, 1919-20 yıl- larına ait yazı serimizin bu haftaki kısmında da ilgi çekici bir açıklama bulunmaktadır ya.. - Biz bu teşebbüs- lere hep, ak koyun ile kara koyunun köprü başında anlaşılacağını, rusla- T.B.M.M. de Kıbrıs ile Karı boşamak bekâra kolay geliyor. AKİS/10 ilgili Genel Görüşme yapılıyor