m K | ) Yıl: 10 24 Nisan 1964 Sayı: 514 Cilt: XXIX YURTTA OLUP Millet Bayram havası zun süreden beri ilk defa olarak bir milli bayram, tam bir heyecan ve milli hisler coşmuş olarak kutlanı- yor. 83 Nisan bayramına Kurban bay- ramının karışmış olması hadiseye ay- rı bir ulvilik vermiştir. - Türkiyede, Kıbrıs meselesinin aldığı yeni şekil üzerine oObir sefer havasının estigini söylemekte hata yoktur. Türk milleti bir ve beraber olarak omisak-ı milli ruhuna tekrar kavuşmuştur. Üzerinde türk cemaatin yaşadığı Kıbrıs toprak- ları anavatanın ayrılmaz bir parçası olarak mukaddes emanetlerimiz ara- ama girmiştir ve Türkiye, ona dikilen gözleri çıkarmaya kudretli olduğunu AKİS/6 Milli misak ruhu uyanıyor bu bahar günlerinde, benliğinde kuv- vetle hissetmektedir. Çok partili sistemlerde hükümet- lerin, milletin tamamının desteğine sahip olmaları enderdir. Bugün Türki- yede böyle bir durum doğmuştur. So- kağa çıkınız ve sade vatandaşla konu- şunuz. Söylediği tek tenkit, bu tutum- da geç bile kalınmış olduğundan iba- rettir. Bir yandan Başbakan İnönünün bizim batı sistemi ve ittifakı içindeki yerimizin yeniden gözden geçirileceği- ne dair sözleri, diğer taraftan yunan uyruklu kimseler hakkında uygulanan tedbirler, nihayet Fener Patrikhanesi- nin durumunun ciddiyetle ele alınma- sı sadece memnunluk» sadece tasvip hissi yaratmıştır. Bundan çıkarılacak netice, bunların bir süredir türk mil- letinin içine ukte olmuş bulunduğun- BİTENLER - MA sl ml e İml m a Eee 1 mmm ML — —- Çifte bayrama hazırlanan çocuklar İstanbulda dan ibarettir. Bilhassa Hükümetin davranışları, ciğerlerin ta derinliğinden gelen bir "Ohh!" sesiy- le karşılanmıştır. Bu hisler (o batılı müttefiklerimiz, bizimle beraber yaşamakta olan ekal- liyetler ve yunan ortodoks kilisesi ta- rafından önemle tahlil edilmelidir. Türk milletinin başka bir çok milletle kıyaslandığında hiç de şoven olmadığı ortadayken böyle derin bir infialin ilk fırsatta su yüzüne çıkmış bulunması bize karşı davranışlarda dikkatsizlik olduğunu göstermektedir. İstanbulda- ki ekalliyetlerin bizim kendilerine kar- şı beslediğimiz iyi hislere ve niyetlere gereği gibi mukabele ettiklerini soy e- mek zordur. On yıllık bir "her şey oy için" devrinde Fener Patrikhanesinin siyaset sahasına ihtiyatlı adımlar at-