Hatıralar tazelenince Törenin -söz kısmı İstanbulun yeni valisi Niyazi Akı tarafından can- landırıldı. Akı 28 Nisan mücadelesini başarı ile veren Türk Gençliğini öven ii söz söyledi ve sonra kürsüyü T. B. Başkanı Nafiz Duruya terk etti. Arkadaşlarının hislerine tercüman olan Duru, gençliğin bütün güçlüklerin karşısında olduğunu be- lirtti. Sonra söz sırası eski M. B. K. üyesi Haydar Tunçkanata geldi. Tunç- kanat son derece heyecanlıydı. Sert adımlarla şeref tribününden kürsüye yürürken Hava Kuvvetlerinin jetleri uçmaktaydılar. Tunçkanat sözleri- ne: . "— Eski günlerin heyecanı ile oluyum" diyerek başladı ve sonra gittikçe ateşlenerek devam etti: Memlekette zahiri bir koalis- yon kurulmakla milletin arzuladığı istikrar ve huzur henüz kapımızdan içeri girmedi. iktidar gruplarının farklı görüşlere sahip olmaları, bu- nun sebebidir. Zamansız bir siyasi af huzur sebebi değil, bilâkis huzursuz- luğun sebebi olacaktır. Bu sözler, tansiyonu artan kitleyi coşturdu. Hep bir ağızdan çıkan " yok, af yok" sesleri alkışlara karıştı. Tunçkanat devam etti: — 27 Mayıstan koparılacak par- çalar, ihtiras ve arzuları susturmaya- cak bilâkis kamçılayacaktır." ". Kulağa Küpe Jnsaf, more! Adam tutturmuş: O“İlâ, Oben Diyorsun ki: gel, Bakan değil, Başbakan ol!" Yoo... Onda, iş yok! Peki nin Başkanın ağn kan Disi ERİ de Bakan yap sın.. Allah göstermesin! Neden t "— Deli misin sen? Her sa- bah erken, kapı çalındığında, ge- len sütçü mü, yoksa jeep mi di- ye yüreğim ağzıma mı gelsin-!.." Ya, ne olacak? İsmet İnö- nü Başbakan olacak, o da Bakan. Jandarma olan — açıkgözler arasında, bunu nasıl unutmuş- lar acaba? Tunçkanatın sözleri gene alkışlar- la kesildi ve "Af yok, af yok" sesle- ri tarihi Bozdoğan kemerini yaladı. Kemerin üzerinde ve meydanın etra- fında bulunan halk da çılgınca alkış- YURTTA OLUP BİTENLER lıyordu. Eski M. B. K. üyesi son söz- lerini söyledi: — Bunlar cesareti oAnayasama getirdiği faziletten değil, onun getir- diği hürriyetten alıyorlar." Tunçkanat yerine giderken Hüse- yin Onur sakat bacağım bir defa daha sürüyerek kürsüye yürüdü. o Birden bir büyük alkış koptu. Hürriyet gazi- sinin üzerinde gri bir elbise vardı. Boynuna siyah bir kravat takmıştı. Heyecanlı olduğu her halinden belliy- di. Onur, mücadele arkadaşlarını eliy- le selamladı ve alkışlar diner dinmez SÖZE Gaye Büyük bir mücadele geçirdik. ER zihniyet devam ediyor. Bir daha o günleri görmek istemiyoruz." Onurun sözleri de alkışlarla kesil- di. Onur devam etti: "— İsrar ederlerse, Gençliği gene o mücadele arzusuyla karşılarında bulacaklardır". Bir kere daha bütün Üniversite gençliği hep bir ağızdan ve koro ha- linde bağırmağa başladı: "Af yok, af yok, af yok!" Onur, affi huzur sebebi İleri sürenlere cevap verdi ve: — Affi huzur sebebi olarak gös- terenler 28 Nisan 1960 da neredeydi - ler? O zaman huzur var maydr?" di- ye sordu ve arkadaşlarıma seslen- di: olarak 29 Nisan 1960 da Ankarada polis faaliyette Copların acısı hop diye geçmez! AKİS, 30 NİSAN 1962