Nitekim, fırtınanın üzerinden 24 saat geçmeden, Adalet Komisyonun- daki hadiseyle takke bir defa daha düştü ve kol yeniden göründü. Demokrasi Politika ve esnafları: Mayıs ayının Oo birinci haftası bir siyaset bombasının patlamasına lüzum kalmaksızın geçirildiği takdir- de, ikinci haftasının başından itiba- ren milletin gözü yeniden bir yuvar- lak masaya Oo çevrilecek. Yuvarlak masanın etrafına, bir defa daha li- derler geçecekler ve bir defa daha pazarlığa girişecekler. oOGerçi böyle bir ihtimal dahi, dudaklarn ucuna şimdiden "Bu kaçıncı masa yahni?" sualini getirmiştir ama, meşhur Af Hikayesi orada yeniden "tezekkür e- dilecek" tir. Tabii, şartların değişti- ğine hükmeden bir partner, imzala- nacak vesikanın mürekkebi kuruma- dan mızıkçılık (o çıkarıncaya kadar... Yoksa, ihtilâl sonrası politika haya. tımızda, henüz hiçbir vesika, mü- rekkebi kuruyuncaya kadar itibar görmüş değildir. Zaten, içinde bu- lunduğumuz bitip tükenmeyen karı- fiklğuı da başlıca sebebi bu, veril- miş sözde durmanın en basit politika ahlâkım teşkil ettiğine inanmayan- ların lider pozunda ortada dolaşma- YURTTA OLUP BİTENLER larıdır Mayıs masasının dört ayağının in- şasına, bitirdiğimiz haftanın sonun- da bir akşamüstü, Büyük Mecliste- ki Başbakanlık odasında başlandı. O gün orada İsmet İnönü ilk olarak P. li ortağı Ragıp Gümüşpalayı kabul etti. Ortaklar arasındaki ko- nuşmanın tek konusunu af teşkil et- medi ama, Gümüşpalamn sonradan kendi arkadaşlarına overdiği bilgiye göre Başbakan af meselesini görüş- mek üzere bir liderler toplantısı tertiplemek niyetini açıkladı. A. P. Genel Merkezi, teklifi müsait karşı- ladı. Gerçi bu kârlı saydıkları yatı- rımda yanlarına başka ortaklar al- mak istemiyorlardı. Meselâ C.K.MP. nin, ne işi vardı? Haydi Y.T.P. bir "kardeş parti" idi, ama Bölükbaşı- cılara ne oluyordu? Aslında A. P. nin aklıevvelleri, (ellerinden gelse Y.T.P. yi de manevranın dışında bı- rakacaklardı. Buna güçleri yetmi- yordu. O akşam, Gümüşpalamn Oo verdiği izahat dinlendikten sonra bu masaya oturulmaktan kaçınılmıyacağı nok- tasında ittifak edildi. Dost muhalefet İsmet İnönü, ortağı Gümüşpaladan sonra "dost hasım" ları Ekrem Alican ve Hasan Dinçerle görüştü. Başbakan gerçi Y.T.P. Genel Başka- niyle C.K.M.P. Genel Başkan Vekili- ne umumi durum hakkında da bilgi sunmadı değil ama, görüşmenin esa- sını af teşkil etti (Doğrusunu söyle- mek gerekirse, iktidarın iki kanadı arasındaki temasa nazaran bu, ikti- darla muhalefet arasındaki görüşme daha büyük bir anlayış havası içinde geçti ve İsmet İnönü hem Alicandan hem Dinçerden daha fazla yakınlık gördü. Derhal ortaya çıkan husus şu ol- du: A. P. bu konuyu partizan gay- retlerle istismar etmek o sevdasında- dır. Zaten, meselenin bir hal tarzı- na bağlanmasını güçleştiren sebep de budur ya... Ne saman bir şefkat eseri göstermek için zemin müsait hâle getirilse, ortaya derhal A. P. nin şamatacıları çıkmakta ve pişmiş aşa soğuk su katmaktadırlar. Nite- kim İsmet İnönünün "Huzur kapımı- zın önündedir" demesinden Hemen sonra, bir affın çıkacağını anlayarak A P. şamatacıları bunu kendi eser- leriymiş gibi göstermeye çalışmışlar. ve huzuru da, tabii affı da kapının önünden uzaklaştırmışlardır. Böyle bir noktanın üzerinde omüş- tereken durulması, dört partiden üçü arasında fikir ve görüş birliğini sağ- lamağa yetti. Şimdi o herşey göstermektedir ki, eğer İnönü Hükümeti çekilmeyi ter- cih etmezse Mayısın ikinci haftası- nın hemen başında liderler bir araya Yuvarlak Masa Toplantısında Basübadelmevit AKİS, 30 NİSAN 1961 Siyasi Parti liderleri