SİNEMA Filmler “Hiroshima, Mon Amour" Bugün Alain Resnais, Fransız sine- ma dünyasında Robert Bresson ile birlikte en çok sözü edilen ve en çok beğenilen rejisörlerden biridir. İlk u- ima", o seyircisini ikiye ayırmıştır. Bir kısmı filme son derece sinirlenir ve içerlerken, bir kısmı da heyecan- çabasıyla kullanan ve çağdaş Fransız sanatını dört başı mâmur ayaklandıran bütün aydın değerlere yönelen bir Burada ise Resnais'in birinci filmini de ikinci filmini Ode daha çok aydın seyirci için düşünmüş, o açıdan görüp yorumlamış ve ona göre düzenlemiştir. Bu, bir üstünlük sayılmalıdır ve doğrudur. Fakat Res- nais filmleri bütünüyle aydın filmi ni- teliği taşıması yüzünden, kolaya alış- mış seyirci tarafından kabule yana- şılmamakta, geriye itilmektedir. Bir kimyager oğlu olan Resnais, Vannes - Bretagne'da 1922 yılında doğmuştur ve bugün 40 yaşını sür- mektedir. 21 yaşında kısa bir oyuncu- luk denemesinden sonra yeni kuru- lan İDEC'in giriş sınavını ikincilikle kazandı ve devama başladı. Ama bu öğrencilik de uzun sürmedi. i 18 ay geçmeden IDEC'den sıkılıp ay- rıldı. Nicde Vedres'nin yanma reji yar- dımcısı girdi ve "1900 Yılında Paris" filminde birlikte çalıştılar. 1946 yılın- da kurtuluş sonrası Parisinin aydın ve sanatçı havasına katıldı, ailesi eliy- le küçük bir film stüdyosuna yerleş- tirilerek reji yardımcılıgıyla ilancılık İşlerinde çalıştı. Daha sonra da Har- tung, Goeta, Malfray, Labisse ve Cou- teau gibi genç ve henüz üne ermemiş ressamlar üzerine ll mm. lik kısa filmler yaptı. Bu birkaç deneme sonu- cu, orjinali 16 mm. üzerine olan "Van Gogh" filmini düzenledi, 35 mm. lik kopyası ise 1949 yılı Oscar Armağa- ğını Resnais'ye kazandınverdi. ... Ve Birinci Filmi "Hiroşhima, oÂMon Amour-Sevgili Hi- roşima"da rejisör Alain Resnais'- nin dünyası, bilinen, göre göre kanık- sanılan bir sinemanın uydurma dün- yası değildir. Resnais, gerçekleri iki türlü yorumlayıp yine iki türlü yol- dan seyircisine vermektedir ki, birin- ci yol da, ikinci yol da alışılmışın dı- şında biçimlendirilmektedir. AKİS, 30 NİSAN 1962 Gençce bir Fransız sinema oyun- cusu, konusu Hiroşimada geçen bir filmde oynamak üzere kalkıp adı ge- çen Japon şehrine geliyor Dönüşüne yakın da bir Japon mimarıyla tanı- şıyor ve sevişiyor. "Hiroshima, Mon Amour - Sevgili Hiroşima"mn hikâ- yesi budur. Bu kadar sade, bu kadar yalın ve bu kadar kısacık. lain Resnais, sunma yazılarının bitiminden sonraki resimlerde sevi- şen iki insanı gösteriyor. Bir kadın ile bir erkek hem sevişiyorlar, hem de gerçek dünya ile olan bağlantıları- nı devam ettiriyorlar. Bu bölüm si- nemada denenmemiş, yeni, yeni oldu- ğu kadar da mutlaka yaratıcılık iste- yen bir anlatımı gerektirmektedir. Hi- kâyenin bundan sonraki bölümleri ise -ki filmin bütünü ve bütününün özel- liği - ikiye ayrılmaktadır: birinci bö- lüm yaşanılan günün, ikinci bölüm ise geçmişle olanındır. Her iki bölüm de birbiri içine ustaca kaynaştırılmış- tır. Resnais, yardımcı unsur ses'i çokça kullanmaktadır. lanla geçmiş arasında insana önce garip ve yadırgatıcı gibi gelen - aslın- da gerçekle tam doğru orantılı olan- konuşmalar, sözler ve müzik, giderek bir köprü görevi yüklenmektedir. İki bölüm şaşırtıcı bir başarıyla birbirle- rine bağlanmakta ve bütünün ayrıl- mazları olmaktadırlar. Sevişen iki in- sanın serüvenine paralel olarak yü- rütülen belgeci görüntüler ve bu gö- rüntülerin yürüttüğü barışçı davra- nış, filmi bütünleyen ve ses'ten sonra gelen ikinci önemli umurdur ve "Hi- roshima, Mon Amour"un önemli yanı elbette sevişen iki insanın aşk serüve- nini anlatmasında değildir. Eksik kişiler Serüven, Marguerita Duras'nın ro- manına göre de iki kişinin - Fran- sız kadını ile Japon sevgilisi- üzerine kurulmuştur. Bu iki insan, iki ayrı u- zak ülkenin savaş artığı kişileridir. Birrastlantı -buna güzel de de denebi- lir, çirkin de- bu iki artık ve eksik kişiyi karşı karşıya getiriyor, "Hiros- hima, Mon Amour - Sevgili Hiroşi- ma", bir bakıma bu iki kişiden en çok eksik olanın, yâni Fransız kadı nının hayat serüvenidir. İkinci Dünyı Savaşı sırasında - ırk, milliyet ve savaşın ortaya koyduğu düzmece düşmanlıktan uzak - bir Alman asker ile sevişmiş olan kadın, savaşır sonlarına doğru vatandaşları tarafın dan sevgilisinin öldürülmesi üzerin korkunç bir çöküntüye uğruyor. Bu üstelik ilk gençkızlık aşkıdır da... O- layı bir türlü unutamıyor. Sevişme- ler, Alman askerinin öldürülüşü, ku- rulması istenen veya düşünülenin bek- lenmedik bir anda yıkılıverişinin etki- leri uzun bir süre devam ediyor. Sön- ra sonra herşey normale dönüyor a- ma, kadının bilinç altına itilmiş olan hatıralar, belirsiz zamanlarda ser patlamalarla ortaya çıkıyor. Japon erkeğinin karşı karşıya kal- chgı gerçekler ise kadmınkiler kadar büyük bir duyarlık taşımamaktadır. Acı, buruk bir unutmazlık içindedir ve Japonun unutmazlığmda duygulu- luğa yer yoktur, ayrılmamıştır. O bir saniyelik bir zaman içinde bir a- tom bombasının patlaması (o sonucu yurdunun insanlarından 200 bin kişi yi bir anda kaybetmiştir. Başka açı dan kayıba uğramış da olsa, daha o- tede durmuş bir başkasının kendisin ve savaşın çektirdikleri aynı güçtü duyabileceğine inanmamaktadır. "Sen Hiroşimayı görmedin, sen Hiroşimada hiç birşey görmedin" deyişinin, inadı yaklaşan ve hattâ aşan bir direnmey- le karşı çıkışının sebebi buradadır. İ- ki artık insan arasındaki anlaşma ya- vaş yavaş ve ancak birbirlerinin ek sik dünyalarına girmeleriyle olacak tır. Usta sinemacının işi Resnais, "Hlroshima, Mon Amou -Sevgili Hiroşima'da her iki kah- ramanından yanadır. Çünkü kahra- manları ile birleşik olarak Resnais savaşa ve savaşın getireceklerine kar sidir. Çirkin savaşı veya savaşın çir- kinlığini karşılıklı iki insanın tutku- sunda, aşkta bile çarpıcı ve etkileyici bir yolla verebilmekte, bunu seyircisi - ne ustaca ulaştırabilmektedir. "Hiroshima, Mon Amour - Sevgi Hiroşima"nın üstünlüğü, yalnızca - ki- şilerinin savaş okarşıtı - dolayısıyla 33