SİNEMA filmin de tabii - olmalarından ileri gelmemektedir. Bu filmde seyirci, si- nemada yeni bir biçim ve usta bir si- nemacıyla karşı karşıyadır. Resnais, yazar Duras ile birlikte fotoğraf di- rektörleri ve fon müzikçisinin katılışı ile gerçek bir sinema o beraberliğine varmıştır. Emanuelle Riva - ki filmin , bütün yükü onun omuzlarına bırakıl- mıştır - ortak çalışmada Resnais'den sonra gelen bir oyuncudur "Hiroshima, Mon Amour - Sevgili Hiroşima" gerçekte güç bir filmdir. Hazırlıksız! seyirci için anlaşılmaz ve sıkıcı kabullenilmesi normal siz kişileri zaten kolay kolay sokmu- yor. Resnais'nin dünyasına girebilmek için önce üzerinde yaşadığınız dünya- nızı tanımak, iyice bilmek zorundası- nin filmi doyumsuz bir film oluyor. "Krallar Vadisi" İngiliz sineması İkinci Dünya Sava- nın Hollywood'u kendine örnek edinmiş- ti. Müzikalleri o tür müzikal yapmak, serüven filmlerini Amerikan serüven filmlerinin havasında götürmek, aşk filmlerinde hep yüzeyde kalmak, bi- linen klişe soğukluklarla yetinmek, İngiliz sinemasının amaçlarımh (o ba- şında geliyordu. Bir vakitler endüstri- yi elinde tutan kuvvetli adam Arthur Rank'in takip ettiği bu yolun çıkmaz- lığı hem ticari, hem de değer yönün- den açıklar vereceği baştan belliydi ve nitekim de öyle sonuçlandı. İngi- liz sineması son on yıl içinde kendisi- ni öbür ulus sinemalarından ayıran bütün üstünlüklerini kaybetti ve kişi- liksiz bir sinema durumuna geldi. Fakat bu arada üç yıldır sinema ten- kitçileriyle desteklenen yeni bir sine- macı kuşağı ilk eserlerini birbiri ar- kasına vermeğe başladı. Clayton, Thomson, Reisz, Richardson ve ben- çerleri İngiliz sinemasına yeni bir ses getirme çabası içindedirler. "Caphell's King dom - Krallar Vadi si" kötü ve becerikli bir Hollywood özentisi filmidir. Her çeşit trük Holly- wood eşi filmlerden örneklenmiştir. Hikâye, Kanada dolaylarında Co- me Lucky adlı yarı kovboy, yan mo- dern bir kasabada geçmektedir. Co- me İ«ucky'de baraj yapmaya kalkan bir şirket Camphell adlı yaşlı bir a- dam tarafından engellenmektedir ve adamın iddiasına göre vadide mutla- ka petrol bulunmaktadır. Fakat seri- yal filmlere yaraşır bir odüğümleme ile inşaatı yapan şirket, "petrol var- dır” raporunu değiştirmiş ve "yok- 34 tur" yapmıştır. Derken bu Camphell ölüyor ve yerine torunu ve daha belâ- lısı başka bir Camphell -Dirk Bogar- de- geçiyor. Herşeyi düzeltmeye uğ- raşıyor. Filmin kahramanı olduğu i- çin de bütün olmazları olur yapıyor. Öyle ki, kasabada hangi taş kaldı- rılsa altından mutlaka torun Camp- hell oçıkıyor. Şirketin kötü adamı -Stanley Baker- da bunca kötü yollara başvurmasına rağmen torun Camp- hell'i önleyemiyor. "Krallar Vadiisi"nin sonu, bütün öbür klişe ve düzmece filmlerin sonu gibidir. Yani iyiler kazanıyor, kötüler cezalandırılıyor. reklamcılık - 1770 — 271 AKİS, 30 NİSAN 1962