İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Maliye Şehir ağalarınınişi Geçen haftanın ortasında bir gün, Basın mensupları C. H. P. Grubu- nun toplantı salonunu kesen koridor- lar birisini ısrarla bekliyorlardı. Saat- lerin 11.55 i gösterdiği sırada bekle- nen adam, Grup odasından çıktı ve te- laşsız adımlarla kendisini bekleyen- lere doğru yürüdü. Salonun bir köşe- sini kesmiş olan gazetecilerin kendi- ni beklediğinden habersizdi. Sevimli bir selam vererek, gazetecilerin ya- nından geçmek üzereyken birden ab- lukaya alındı. Kolundaki şişkin çanta- sını şöyle bir tartarak kendisini sa- ranlara gülümseyen kısa boylu politi- kacı soru sorulmadan ne istendiğini ulaşmış gibi gözlerini kırpıştırdı ve fazla ısrara meydan- vermeden iza- haata koyuldu. Kısa boylu »dam Şefik İnandı. Son derece basit, halkın anlayabileceği li- sanda demeç vermesiyle meşhur - bu- rada birde fazla demeç vermesini ekle- mek gerek- Maliye Bakanı gazetecile- ri, Servet Beyannamesi hakkında konuşmak istediklerini anlamış ove basıri mensuplarına bu konuda bilgi vermeğe başlamıştı. İnan sükünetle, daha evvel pek çok kere söylediklerini tekrar ediyor, an- cak bu defa bazı rakamlarla demeci- ni süslüyordu. Maliye Bakanı demeci- nin başında Servet Beyannamelerinin verilmesine taraftar olduğunu peşi- nden açıkladı. Sonra bunun sebepleri- nin izahına geçti. Maliye Bakanına göre, Servet Be- yannameleri evvelâ Gelir Vergisi sis- teminin 1 bir idi i- ra bu beyannamelerle Gelir Vergisinin kontrolü çok daha kolay ve başarılı olmaktadır. Vergi kaçakçılığının önü böylece daha fazla alınmış, kaçakçılı- ık bir set çekilmiş olunacaktır. Nitekim İnan, sözlerinin doğrulu- gunu rakamlar vererek ispata giriş İnan bu rakamları verdikten sonra gülümseyerek ilâve etti : - Bu artışı bir başka sebebe bat- mak safdillik olur. Servet Beyana- melerinin istenmesiyle ortaya çıkan gerçekten, memleket büyük fayda- görecektir. Görmektedir" dedi. Koalisyon Hükümetinin Maliye Bakanı uzun süredir ağır tenkidlere uğrayan Servet Beyannamelerinin i- lanlı bir savunucusudur. I. raund kaldırıl- Koalisyon ıvet Beyannamelerinin masıyla ilgili çalışma Şeflik İnan Göğsü siper Hükümetinin kuruluşunun hemen a- kabinde başladı. Beş milletvekili bu konuda bir kanun teklifi hazırladılar ve şiddetli bir kulise giriştiler. Karşı- larında sâdece Hükümet engeli vardı. Zira komisyonlardan ve Meclis Genel Kurulundan teklifi geçirmek, genel hava bakımından bir hayli kolay ola- caktı. A. P. milletvekillerinden pek ço- gu beyannamelere muhalifti. Seçmen, daha doğrusu seçmene hükmeden bü- yük sermaye sahipleri tarafından sı- kıştırılmaktaydılar. Beyanname ver- mekten ziyadesiyle çekinen bu tip ver- gi mükelleflerinin baskısı A. P. mil- letvekilleri üzerinde ağır oluyordu. C. H. P, içinde de, aynı sebepten bu ce- reyamn öncüleri mevcuttu. Hemen hemen aynı sebeplerle milletvekillerin- den birçoğu baskı altında bulunuyor- lardı. C. K. M. P. li Ahmet Oğuz ile Nurettin Ardıçoğluna gelince bu iki milletvekilinden bilhassa Oğuzun e- konomik görüşü beyannamelere karsı gelmeğe kendisini zorluyor, bazı özel sebepler de bu karşı koymayı perçin- liyordu. Oğuz, Ardıçoğlu, Müştak O- kumuş, Oğuz Oran ve Şakir Ağanog- lundan müteşekkil beşli, teklifli o kısa zamanda hazırlayıp Meclise sundu. Ancak İnan, Beyannamelerin var» lığına olan inancı dolayısıyla kendi- lerine karşı durdu. Bu meselede böy- lesine ısrar etmekte fayda olmadığını, zira vergi reformuyla ilgili bir tasa- rının hazırlandığım ve bu tasarısı» nın içinde bu tip bir işlemin mündemiç bulunduğunu izaha çalıştı. Karşı ta- rafla anlaşma imkânı elde edemeyin- ce de bir başka teklif hasırlamağa ko- yuldu. İnanın bütün çabalarına rağmen, olaylar beyannameler aleyhtarı beş milletvekiline yardım etti. Geride bıraktığımız haftanın orta- sında kanun teklifi Bütçe Komisyonu" nun gündemine alındığında Komisyo- nun 35 kişilik kadrosundan çoğunluğu kıtı kıtına sağlayacak milletvekili top lantıda hazırdı. Bunlardan ikisi de mü- zakereler sırasında salonu terkedin- ce, Bütçe Komisyonu 15 kişi ile mü- zakerelere devam etmeğe başladı. Beşlinin getirdiği teklifin ateşli mü- dafii, Sakarya milletvekili Nuri Ba- yer oldu. Bayer meseleyi etraflıca izah etti. e Beyannameler faydasızdı. Hu» zursuzluk yaratıyordu. Üstelik bun- ların doğruluğu hakkında kontrol im- kânları elde mevcut değildi. Piyasada türlü dedikodulara sebep oluyordu. Böylece piyasa karışıyor, para çekili- yor ve ister istemez bir buhran orta- ya çıkıyordu. A. P. milletvekili, İs- tanbul piyasasının sıkıdan pek hoş- lanmayan aklıevvel mensuplarının yükselttikleri bütün bu sızlanmaları TR EK AKİS, 30 NİSAN 1962