12 Mart 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

12 Mart 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAN A T Haberler Önemli bir sanat gösterisi Fransız Kültür Merkezi ile İtalyan Kültür Heyetinin birlikte düzen- ledikleri ve 10 Mart ila 31 Mart ara- sında gösterilecek olan sekiz filmlik gösteri şimdiden Ankaradaki sanat çevrelerinde yakın bir ilgiyle karşı- lanmıştır. "İtalyan Neo-realiami" ile "Li- rinizden realiteye Fransız filmi"ni tanıtmak amacını güden gösteride yer alacak filmler şunlardır: 19 Mart pazartesi günü Vittorio de Sica'nın "Miracolo A Milano"su, 20 Mart salı günü Alberto Lattuada'nın "II Muüne Del Fo"su, 22 Mart perşembe günü Federioo Fellini'nin "I Vitelloni"si, 23 Mart cuma günüLuciano Emmer'in "Le Ragazze Di Pıazza Di Spagna'"sı, 26 Mart pazartesi günü Avel Gance- nin "Napoleon"u, 27 Mart salı günü Marcel Carne'nin "Hotel Du Nord'u, 30 Mart cuma günü Rene Clement'in "Les Maudıts"i, 31 Mart cumartesi günü de Marcel Carne'nin "Les Vısı- teurs Du Soır"ı gösterilecektir. Gös- teriler osaat 21'de yapılacaktır. Bi- letler Fransız Kültür Merkezi ile İtal- yan Kültür Heyetinden sağlanmakta- dır. Bu film gösterisinin İtalyan "Neo-realizmi" ile Fransız filmcili- ğinde "lirizmden realiteye" o geçişi, seçkin örneklerden izlemek gibi az bulunur bir imkân sağladığını belirt- mek yerinde olur. Lorca'nın şiirleri Ünlü İspanyol ozanı Federioo Garcia Lorca'nın ülkemizde de yaygın bir ünü vardır. Lorca, yabancı ozan- içi i sevilen bir rimiz Lorca'nın şiirlerini türkçeye AKİS, 12 MART 1962 kazandırmışlaradır. e Bugünlerde Lor- ca'nın 57 şiirini bir araya getiren VE içinde Gregorio Frieto'nun Oo yaptığı Lorca portresi de bulunan güzel bir kitap yayınlandı. Bu sefer Lorca'nın şiirlerini ozan Sabrı Altınel çevirmiş. Altınelin güç beğenir, titiz, kılı kırk yaran bir sanatçı olduğunu bilmek Lorca'nın "Seçme Şiirler"ine daha ilk bakışta güven beslenmesini sağlıyor. Şiirlerin türkçe söylenişleri (o gerçek- ten çok başarılıdır. Türkçeyi iyi bi- len, güçlü bir ozanın kaleminden Lor- ca'nın şiirlerini okumak, bu imkânı bulabilmek, doğrusu az mutluluk de- ğildir. Kitabın fiatı 5 liradır. Aşık Veysel Gecesi Ünlü Halk Ozanımız Aşık Veysel için Cumhurbaşkanı Gürselin ko- ruyuculuğunda düzenlenen gece, ge- ride bıraktığımı» haftanın sonunda Büyük Sinemada yapı Aşık Veyselin de Katıldığı, gece- de Devlet Tiyatrosu sanatçıları oza- nın seçilmiş şiirlerini okudular. Aşık hem çaldı, hem söyledi. Ankara Rad- yosunun Yurttan Sesler ekibi de ge- ceye katıldı. Yağmurlu havalarda Meydan Sahnesinin düzenlediği Ti- yatro Kursları devam ediyor. Bun- dan kısa bir süre önce kurs arasına bir de "inşad" dersi kondu. Dersi M. Arısoy, ilk derste genel bir konuşma yaptı. Şiirin önemini, kişi hayatında- ki, toplum hayatındaki yerini belirt- ti. Yeni şiirimiza üzerinde kısaca dur- du, "İnşad sanatı"nın gerekliliğine değindi. Sonunda da, kurs öğrencile- rine, bir deneme yapmış olmak için bir zoru sordu: "En beğendiğiniz ya- şayan üç Türk ozanı kimdir?" Aldığı cevaplar çok ilgi çekiciydi. Kursa de- vam eden öğrencilerden bir genç " — Ben, en çok ömer Lütfi Kö- seoğlunun şiirlerini severim. Siz bel- ki de bilmezsiniz onu, ama çok güzel şiirleri var" dedi. Bir hanım öğrencinin cevabı da şu oldu : — Valla, ben yeni şiiri pek sev- mem. Arısoy, dudaklarını ısırdı, gü- lümsemeye çalışarak : — Güzel! Bu yargıya varmak için herhalde yeni şiirin temsilcileri- ni okumuşsunuzdur, i eelemişsinizilir. Sonra, şimdi bilmediğimiz nedenle den dolayı yeni şiiri öYhneİmisİNİZ. dir. Acaba kimleri okudunuz? Bu sevmemeye nasıl vardınız?" dedi. Hanım öğrenci, başını şöyle bir Sunullah Arısoy veriyor. Aşık Veysel Baştan ayağa göz geriye atıp EN yelpazeledi, du- dağını büküp konu — Ben şair isimlerine dikkat et- mem. Benim için şair değil, şiir önemlidir!" Arısoy, mendilini çıkarıp terini sildi. Köşede oturan bir gencin par- mak kaldırdığını gördü. Güçlükle : — Buyurun" dedi. Genç te sevdiklerini istiyordu. Söyledi. — Ben, efendim, en çok Faruk Nafiz hayranımdır. "Ama yeni şiiri de bilirim. Meselâ Bekir Sıtkı Erdo- ganı severim, Bedri Rahmiyi de be- genirini. Bu iki şair aynı havada şiir yazarlar, çünkü. söylemek Arısoyun gözleri oyuvalarından uğramış gibiydi. Ama dersteydi. Ne yapabilirdi ki? — Evet" dedi, "Bekir Sıtkı Er- doğan da, Bedri Rahmi de aynı hava- da şiir yazarlar. Yâni yağmurlu ha- valarda, demek istiyorsunuz!"

Bu sayıdan diğer sayfalar: