YURTTA OLUP BİTENLER nu görenler feryadı bastılar. Bir A. P. li bitirdiğimiz haftanın içinde bir gazeteciye: " — Emniyette bir kaide vardır. Yankesicileri yakalamak için sabıka- lı yankesicilerden faydalanırlar. Her- halde bizim Genel İdare Kurulu da bu yolu seçmiş olacak" dedi ve son- ra koyu bir kahkaha attı. Konuşan müfrit sayılan bir A. P. li milletve- kiliydi. Ayaklama komisyonu işin ba- şında bu şekilde eğlence konusu olun- ca ırkçı ekalliyet ve Apaydıncılar he- men, paçaları sıvadılar. Irkçıların e- lebaşıları A. P. den kapı dışarı edil- dikleri için onlar faaliyetlerini dışa- rıdan devam ettirdiler. A. P. den ih- raç edilen beşler grubu Meclisin top- ihraçlarının hukuki varlığı olmadığı- na bazı genç milletvekillerini ikna et- tiler. Hatta bir aralık etraflarında Gümüşpalacı dinleyiciler bile buldu- lar. Bunlardan biri, A. P. nin genç Kayseri milletvekili Vedat Ali (oOÖz- kandı. Özkan ihraçların âdil olmadı- ğına inanıyor ve: "— İhraçların lüzumlu olduğuna inanıyorum. Ama tarz insana gönül huzuru vermiyor. Ben Gümüşpalacı- yım, fakat A. P. bu derece antide- mokratik bir yol tutmamalıydı" di- yordu. A. P. li müfritlerin diğer bir ka- nadı olan Apaydın grubu ise daha ziyade teşkilâtla temasta fayda mü- lâhaza etti. Bayram tatili münasebe- Burhan Apaydın Çifte kumrular lantı salonunun kapıya yakın bir taa- mını kendilerine oOkarargâh olarak seçtiler ve Tahsin Demirayın başkan- lığında kulise başladılar. Çalışmaları hiç de verimsiz olmadı. e Evliyaoğlu ve Tezkan ikilisinin tesiri diğerleri- ne nazaran daha büyük oldu. Irkçı ekalliyetin elebaşları obilhassa Gü- müşpala etrafandaki milletivekilleri üzerinde çalışmaya başladılar. A.P. den ihraç edilmekle kendilerini mağ- dur durumda göstermekte başarı ka- -anan Evliyaoğlu ve Tezkan ikilisi Ucuzluk KARAMÜRSEL'de AKİS — 173 Yeni - Gökhan Evliyaoğlu r o İstanbula ld İl teşkilâtı ile tiyle Apaydın kardeşler hareket ettiler. temaslar kurdula Fakat teşkilâitar yükselen bed ses Eğeden geldi. asıl Firariler "Nitekim haftanın başında bir gün İzmirin Kemeraltı semtindeki İş- portacılar çarşısındaki, Şeref Balkan- lıya ait kâğıtçı dükkânında bir A. P. Genel İdare Kurulu üyesinin söz- lerini işitenler kulaklarına inanama- dılar. Koltuklardan birine (o yakası kalkık paltosunu çıkarmadan gömül- müş Hürrem Kubat, kendisini dinle- yenile şöyle dedi: — Ben şahsen bu kanunu Ana- yasaya aykırı buluyorum. Aynı fi- kirde olan 50 A. P. li senatör ve mil- letvekili de benim gibi kanuna rey vermemek için Ankarayı terkettiler." retler içerisinde dinleyenlere 22 Şu- bat olayları hakkında geniş izahat- ta bulundu. A. P. Genel İdare Kurulu üyelerine bakılırsa darbeyi hazırla- yanlar Alpaslan Türkeşin ordudaki grubuydu. Evvelâ Genel Kurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanını berta- raf edeceklerdi. Sonra C natör ve milletvekillerini, ra A. P. lileri ortadan kaldıracaklar- dı. Lâfın burasında parti değiştir- mekle şöhret yapmış Şeref Balkanlı ve kardeşi Hüsamettin Balkanlı me- rakla sordular: "— Peki İnönüyü ne yapacaklar- dı?" Kubat büyük bir ciddiyetle ce- vap verdi: "— Heybeliadada ikâmete mecbur tutacaklardı. İstihbaratımız bu yön dedir Kubar bundan sonra söyledik- leri A. P. içindeki karışıklığın adeta bir bilançosu oldu. Genel İdare Ku- rulu üyesi mesul ve yetkili bir şa- hıs olarak öyle şeyler söylüyordu ki Koalisyonun bir kanadını teşkil e- den bu büyük partide revizyonun cid- den farz olduğu anlaşılmaktaydı. Ku- bat söyle devam etti: — Koalisyon hükümeti ve Baş- bakan İnönü hiç bir şeydir. İnönü or- dular ile partiler arasında kuryelik yapıyor. Ordunun verdiği drektifleri bize iletiyor. Bizler sivil elbiseli su- bay durumundayız. Maaşı alıp keyfi- mize bakıyoruz. Mart maaşını aidim. Bir tek gömleğim vardı. Bugün se- kiz gömleklik birden alıp gömlekçi- ye verdim. Bir kaç takım da elbise yaptıracağım." Kubatın sözlerinin bundan son- rası Genel İdare Kurulunun ne dere- ce müşkül vaziyette okluğunu ortaya çıkardı. A. P. 11 yetkili 27 Mayısla il- gili kanun tasarısı için şunları söyle- di: "— Bu kanunda D. P. devrinin ö- vülmemesine dair maddeyi Şeref Ka- yalarla ben istedik. Teşkilâta karşı müşkül durumda kalmamak için Ka- yalarla birlikte Bölükbaşıya gittik ve onun, marifetiyle maddenin tasa- rıya girmesini sağlamaya çalıştık." A. P. li Genel İdare Kurulu üye- sinin sözlerinden de anlaşılıyordu ki Egede teşkilâtı ikna etmek, bir hay- li zor olacaktı. Zira Kubat, seçim böl- Kalite Yeni KARAMÜRSEL'de AKİS — 174 AKİS, 12 MART 1962