12 Mart 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

12 Mart 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lİkle öz türkçe kelimeler üzerinde du- rarak, ağır ağır konuşmasına (ode- vam etti: "— Japonyada resim, kumaşlara yapılır. Görmek istiyen açar, resme bakar. Fakat dünyanın diğer yerle- rinde bu böyle değildir. Resim duva- ra asılır ve seyredilir. Böylece res- min dekorasyona uyması da ön plâ- na gelmiş olur. Bu bakımdan resmi ikiye ayırmak mümkündür. 1— Salt resim: Resmi sever, a- lırsınız. Nasıl, sevdiğiniz bir o plâğı seçerseniz, resmi de ayni duygular- la istemişsinizdir. Yalnız, eve gider gitmez ona uygun bir yer bulmak resme duvar düşünmek tâbirini kul- lanabiliriz. 2 — Dekoratif resim: Bir de du- vara göre resim düşünmek durumu vardır. Eşyalar alınmış, perdeler, te- ferruat bu eşyaya uydurulmuştur. A- ma duvarlar boştur. Bu durumda res- sam gelir ve eşyalara, duvara, yere göre resim yapar. İşte buna dekora- tif resim denir. Dekoratif resmin, Türklerde, çok eski bir geçmişi var- dır. Camilerimiz, itinalı evlerin ta- vanları eskiden süslemeler ve motif- lerle zenginleştirilirdi. Bu tezyini sa- nat bugünün zevkine göre geometrik yüzeyler halinde devam etmektedir, yâni bugünün dekorasyonunda geo- metrik hatlar motiflerin yerini al- mıştır. Geometrik yüzeylerin yanın- da bugün çok tutunan iki dekoratif tarz daha vardır: Enformel ve ta- şist... Enformel, şekilsiz tarzdır. Ta- şist ise, lekeler şeklinde bir başka tarzdır. Dekoratif resimde, resmin hangi odaya konulacağı da Önemle ü- zerinde durulacak bir konudur. Çün- kü odanın ne için kullanıldığı renk seçimi bakımından düşünülecek, renk- lerin psikolojik etkileri böylece dik- katten kaçmamış olacaktır. Meselâ yeşil dinlendiricidir, yatak odasında kullanılabilir. Kırmızı uyarıcı renk- tir, hasta odası için seçilmemelidir. Asıl mesele " — Görülüyor ki dekoratif resmi e- ve uydurmak salt resimi, eve uydurmaktan kolaydır. Duvara astı- ğınız resim hem şekil ve tarz, hem de renk bakımından diğer eşyalarla ahenk halinde olmalıdır. Bunu za- manla uydurmak mümkündür. Re- sim kıymetli bir mücevher gibi ele a- lınır ve çevresi ona göre değiştirilir. Yalnız, resim ile eşya arasında bazı ortak bağlar bulmak ve meseleyi da- ha kolayca halletmek te mümkün- dür. Resim ile eşya arasında an ö- AKİS, 12 MART 1962 nemli bağ, çerçevedir. Çerçeve, res- mi etrafına bağlıyabilir veya aksi- ne, etraftan ayırır. Tarz bakmam dan, çerçeve kendi tarzına uygun birkaç parça eşya ile derhal odaya uyar. Çerçevenin biçimine uygun bir eşya da çerçeveyi derhal odaya inti- bak ettirebilir. Meselâ, kare biçimli bir çerçevenin önüne kare (biçimli bir masa koyacak olursak oda ile re- sim arasında bir bağlantı kurmuş o- luruz. Renk bakımından çerçevenin rengi, resimle ilgili olmalıdır. Ekseri gri renkteki çerçeveler, resimlere u- yan çerçevelerdir. Ama, gri renk her resme gider diye bir kaide yoktur. En iyisi, denemektir. Bugün birçok soyut resimler çerçevesiz (o kullanıl- maktadır. Bunun yanında, bir ince çıta, bir bandla asılan resimler veya esaslı çerçeve istiyen resimler de var- dır. Klâsik çerçeveleri klâsik resim- ler içi kullanmak gerekir. Fakat bu- gün bazen tam aksi de yapılmakta, meselâ modem eşyalı bir eve klâsik bir resim asabilmek için sade bir çer- çeve yapıp eşya ile bağlantı oaran- makta veya klâsik eşyası (bulunan KADIN bir evde modern bir resim, oldukça klâsik bir çerçeve ile kullanılmakta- dır. Resimdeki renkler, tarz ve biçim ne olursa olsun, eşyalarda tekrar e- resimdeki renk ne olursa olsun, bir bağlantı kurul- muş olunur. Işık "— Az ışıkta güzel duran resmi o- danın loş bir köşesine, bol ışık isteyen resmi ışıklı bir yere asmak şarttır. Bu bakımdan aynı yerlerin gündüz ve gece ışık durumlarım iyi- ce tetkik etmek lâzımdır. - Gündüz bol ışıklı olduğu halde, gece loş ka- lan bir köşeyi, resmin üst kısmına konulan bir ışıkla özel surette oay- dınlatmak mümkündür. Bu, resmin meydana çıkmasını, kıymetlenmesini sağlıyacak, ayrıca odanın ışıklanma- sında da çok dekoratif bir rol oyla- yacaktır. Bu yapılmazsa, odanın ışık- larını, resimleri düşünerek baştan â- yarlamak gerekir. Cemil Eren, sözlerini modern res- mi anlatarak bitirdi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: