12 Mart 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

ra yanında eşi ve gazetelerde oçok mürekkebe yol açan misafiri, Lond- ra Büyükelçisi Feridun Cemal Erkin olduğu halde bir taksi ile Abanda ha- reket etti. Bayramda Ankara her şeye ben- ziyordu, bir tek şey müstesna: Bira- dan sadece iki hafta önce bir askeri ayaklanmanın cereyan ettiği (o baş- kent! Şehir sakin, gürültüsüz ve ku- surluydu. Türkiyenin üzerinden ge- çen fırtınanın uzaklaştığı adeta elle tutulur şekilde hissediliyordu. Savcılar başkentte "Duna rağmen, Basının verdiği isim- le Tedbirler Kanununun, en ziya- de psikolojik faktörler iyi hesaplan- madığından ve hâdise (Hükümetçe çok kötü monte edildiğinden gürültü uyandırdığı bir gerçektir. (Nitekim, lundan tutup iktidardan uzaklaştır- dığı Ve cezasını verdiği şahısları bi- rer siyasi kaza kurbanı veya mağ- dur gibi gösteren yayınlardır. Yok- sa, bunun yanında, Türk Ceza Kanu- nunda esasen yasak olmayan fazla bir şeyi yeni kanunla yasak edilmiş değildir. Tedbirlerin kanunlaşması sırasın- da İstanbul ve İzmir savcılarının baş- kente gelmeleri derhal spekülasyon- lara vesile verdi. Adalet Bakanı bun- ları başkente çağırmış ve talimatını bildirmişti oOSahir Kurutluoğlu, bu tefsir kendisine bildirildiğinde gü- lümsemeden edemedi. Savcılar, kendi illeriyle alâkalı adli işleri takip için kendiliklerinden başkente gelmişler- di. Çağıran kimse yoktu. Adalet Ba- kanı bir tebessümle şöyle dedi: "— Ama bayram ertesi, sadece YURTTA OLUP BİTENLER lan Sahir Kurutluoğluya dolu günler getirmektedir. Maceralı bir hayat Sahir OKurutluoğlu 1910 yılında Ça- nakkalenin bir kazasında eski a- dıyla Maydos, yeni adıyla Eceabat- ta dünyaya geldi. Babası o sırada E- ceabat savcısı bulunmaktaydı. Fa- kat bir yıl sonra, 1911 yılında Ece- abattan ayrılmak zorunda kaldılar. Zira o sırada küçük Sahirin dedesi Kırşehirde ani olarak hastalanmış ve oğlunu bir kere daha dünya gözüyle görmek istemişti. Hep birlikte Kırşe- hire hareket ettiler. Zaten bu sırada, Kurutluoğlunun babası Müfit beyin Boğazlayan Ceza Reisliğine (o tâyini çıkmış bulunuyordu. Ne var ki büyük kışta eski baba ocağına dönen Müfit bey, Kırşehir müftülüğünü tercih et- Başbakan İnönü dinlenmek için eşiyle Abanta kanundan şikâyetçi olmaları son de- rece tabii "Yassıada ve Kayseriden geçinen gazeteler"in yanına, hiç yok- tan, alınan tedbirlerin aslında teş- vikçisi ye şampiyonu olmuş gazete- ler de eklendiler ve ötekilerin oyunu- nu oynadılar. Böylece, kanunda hiç bahis konusu olmayan yasaklar, ön- ce varmış gibi ortaya atıldı, sonra da ciddi ciddi tenkit edildi. Meselâ, D. P. devrinin kötülenemeyeceği ne derece uydurmaysa D. P. devrinde yapılmış bir iyi işin söylenemeyeceği de o derece asılsızdır. Kanunun men ettiği, 27 Mayıs üzerinde tartışmala- ra vesile veren veya 27 Mayısın ko- Memurlara taksit Yeni KARAMÜRSEL 'de AKİS 169 AKİS, b MART 196i İstanbul ve İzmir değil, Türkiyedeki bütün savcılıklara bir genelge gön- den öyle maddeler ekledi ki kalemle- rin nasıl işletilmesi gerektiğini kim- se anlamaz oldu. Savcılarımız gazete- lerde yazılanlara bakarak o tatbikat yapmaya kalksalar, hepimiz o yana- niz..." Gerçekten, önümüzdeki hafta için- de bu genelge gönderilecek ve Ada- let Bakanlığı savcılara Tedbirler Ka- ziyade "ne olmadığı"nı izah edecektir. Her halde, yakın istikbal avukat cübbe- sini sırtından çıkararak Adalet Ba- kanlığının koltuğuna -Basın - Yayın ve Turizm Bakanlığında bir staj dev- resi geçirmek suretiyle- oturmuş o- giderken i. Fakat işlerin yolunda gitmesi pek uzun sürmedi. Kader, küçük Sahirin alnına maceralı bir hayat yazmıştı. Nitekim bir müddet sonra babası, Kırşehir mutasarrıfının Oomuhafaza- kar tutumunu nazarı dikkate alma- dan bir takım inkılâpçı hareketlere girişti. Bunun üzerine (Kırşehirde müftü lehine, mutasarrıf aleyhine bil takım davranışlar oldu. Durum An- kara Valiliğine bir başka manada in- tikal ettirilince Kurutluoğlunun ba- bası Ankaraya çağırıldı. Babası önce Ankarada ikâmete mecbur edildi, daha sonra da İstan- bula gönderildi. Küçük Sahir anne- Avrupa ayarında Konfeksiyon Yeni