TARİH taraflarındaki arkadaşlarıyla teması organize etmektedirler. Toplantı yer- lerinden biri, o sıralarda Madritte a- taşemiliter olarak bulunan Sami Kü- çükün Kurtuluştaki Küçük apart- manının Sadi Koçaşa ait dairesidir. dan itibaren toplantılar, meselâ Genç- lik Parkı gibi açık yerlerde bile ya- pılmaktadır. o Toplantılara ekseriya yedi subay katılmaktadır. . Subaylar Teşkilata girecek arkadaşlarını tes- bit etmekte, koordinasyonu kurmak- ta, bilhassa İstanbulla temas sağla- maktadırlar. Alpaslan Türkeş bütün bu çalışmalarda vardır. Toplantılara muntazam gelmekte, elinden geleni de yapmaktadır. Teşkilât bu sırada, daha ciddi ça- lışmak için bir tedbir düşünmüştür. Toplantılara aralarından birinin baş- kanlık etmesi istenmiştir. Zira lider sı lüzumu kendisine hatırlatıldı. Top- lananlar arasında, Köksaldan sonra kıdem sırası Alpaslan o Türkeşteydi. Türkeş, o sıfatla bir kaç toplantı ida- re etti. Ancak bu sırada başka "38'li"- ler toplantılara katılınca, geçici baş- kanlık usulü de kaldırıldı ve işlere yeni istikamet verildi. Faaliyet oson derece artmış ve harekete geçme, lü- zumu ufukta belirmişti. Zira oOBa- Menderes ikilisinin tutumu, ar- tık hiç bir hayale yer vermeyecek tehlike arzetmeye başlamıştı. İktidar süratle diktaya gidiyor, subaylar ise aynı süratle teşkilâtlarını tamamlı- yorlardı. Bilhassa İstanbuldan gelen haberler, başkenti sıkıştırıyordu. İlk çatışma Bütün bu devrede, Alpaslan Türkeş şahsi fikirlerini kendine sakladı, verilen görevleri sadakatla yerine ge- tirdi, Teşkilâtın inançlarına o bağlılı- ğını muhafaza etti. İlk defa 1960 yı- ğa le ei : ret 13 Kasım günü Türkeşin evi Bir sabah ayıldı ki... durumundaki Gürsel, mevkii dolayı- sıyla Teşkilâtla doğrudan doğruya temas etmemektedir. Bu yüzden top- lantılarda lâf odağılmakta, koordi- nasyon işi, de aksamaktadır. başkan, asla lider durumunda olma- yacak, daha ziyade yöneticilik yapa- caktır. Seçim tam askerce yapıldı, en kıdemli Albay başkanlığa getiril- di. Bu, Osman Köksaldır. Fakat bir müddet sonra, Osman Köksal Teşki- lâtın bir taktiğiyle Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alâyı Komutanlığına tayin ettirildi. Onun yerine, Erkân Şubesi Müdürlüğüne de Suphi Karaman ge- tirildi. Köksal Muhafız Alayı Komutanı olunca, 'hareketlerinde daha dikkatli davranmaya, başladı. Bu yüzden top- lantıların hepsine katılmadı, bir şüp- he uyandırmamak için tedbirli olma- lının Şubat ayındadır ki Türkeş bir toplantıda, gerçek niyetlerini ağzın- dan kaçırdı. O sırada, Alpaslan Türkeşin bir sıra arkadaşı daha, Albay Sami Kü- çük Madritteki görevinden dönmüş ve Teşkilâtın taktiği sayesinde An- karaya tayin olunmuştu. Sami Kü- çüğü Komiteye, İstanbuldaki kolun başkentle irtibatını sağlayan Orhan Kabibay tavsiye etti. Sami Küçük hakkında yapılan tahkikat müsbet sonuç verince yeni Albay, Komitenin eski üyeleriyle Mustafa Kaplanın e- vinde ilk defa olarak karşıkarşıya geldi. Toplantıda (Rafet Aksoyoğlu, Mustafa Kaplan, Sezai Okan, Suphi Karaman, Orhan Kabibay, RıfatBay- kal, Osman Köksal, Alpaslan Türkeş de vardı. Küçük, kendisine, gerekirse bir ihtilâlin planlandığı anlatıldığın- men şu Soruyu o sordu: 'ihtilalin sonu ne olacak? Bu soruya Alpaslan Türkeş cevap verdi ve heyecanı içinde bütün ar kadaşlarını şaşırtan fikirlerini ortaya attı.: Türkeş ihtilalden sonra yapıla cak işleri uzun vadeli bir kalkınma planına bağlıyor sosyal adaletin ge rekirse kamçı ile sea söy- lüyor,toprak reformunun gerçeki tirileçeğini bildiriyordu. ami bulunanlarşaşırdılar Kendi fikirleriy le, Alpaslan Türkeş tarafından ifade edilen bu fikirler arasında fazla aykı rıllık, yoktu. Kalkınma,sosyal adalet toprak reformu hepsinin arzusuydu Ancak, bunları bizzat tahakkuk et tirmeyi hiç düşünmemişlerdi Uzun vadeli' bir iktidar hatırlarında bile yoktu.Bayar - Menderes ikilisi mem leketi; ve rejimi felakete götürüyordu İktidarı onların tasalludundan kur- taracaklar ve normal demokratik re jimin yeniden işlemesini sağlayacak lardı. Ondan sonrada "Allahaısmar. ladık". diyeceklerdi Yoksa bir yeni. diktatörlüğe hiç hevesleri yoktu.Mil letin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin buna asla rıza göstermeyeceğinden de emindiler AlpaslanTürkeşe Saıni Küçük heyecanla mukabelede bulundu İhti, lalin bu,munakaşasever Albayı he-- men feveran etti: - Türkeşbu söylediklerinin ol ması için seçim yapılması gerekir Bunlar, süratli seçimle olacak işler değil!” * Sonra, toplantıda bulunan öteki arkadaşlarına dönerek ilave etti: Sizler de aynı fikirdeyseniz . ben yokum zira bu diktaya gitmek demektir * -Ötekiler sami gibi- Türkeşin bu fikirlerini niyetlerini ilk defa olarak işitiyorlardı Hepsi şiddetle itfraz ettiler ve bunların ne reden, çıktığını o sordular a zamanda seçim "Teşkilatın birinci prensibiydi. Türkeşe: Hakikaten böyle düşünüyor san, aramızdan çekil (dediler Türkeş otevil oOyoluna ( saptı.Secimin aleyhinde bulunmadığı sadece mem leket omeselelerini sayıp döktüğünü söyledi.Ancak o gün Mustafa Kapla nın evinde soğuk ki hava esti ve ar kadaşları Türk mimlediler Türkeş karantinada Gürsel ile,Teşkilatın temasını Os man Köksal yapmaktaydılar.Kök salın Muhafız Alayı Komutanlığına tayini üzerine bu görev Suphi Kara manla Alpaslan Türkeşe geçti.Gür sel,en ziyade bu iki subayı yakından tanıyordu. İrtibat görevi Türkeşe İhtilalinin başına hülül etme firsatını da verdi. AKİS,19 ŞUBAT 1962