o Cilt ;XXITI, Sayı: 399 / A | K İ | HAFTALIK AKTÜALITE MECMUASI A R İİ T ihtilâl Hamamda şarkı (Kapaktaki o hatıratçı) Yıl, 1956 idi. Tam altı sene olmuş- tu ki, milletin sadece meşru ve serbest oyu ile delil, aynı zamanda gönlündeki bütün iyi niyetleriyle iş başına getirdiği D. P. iktidardaydı. Ancak, iki yıldan beri iktidar parti- sinin, daha doğrusu onun kudretli başlarının tutumunda belirli bir de- ğişiklik ogöze çarpıyordu. e Hissedili- yordu ki 1954 seçimleri, bu D. P. e- kibi başta kaldığı takdirde memleke- tin son meşm ve serbest seçimleri olacaktır. Nitekim, kazandıktan sonra dan, büyük Meclis âlet edilerek bir takım tasarruflara girişilmiş, demok- rasi yolundan açık inhiraflar olmuş- tu. O tasarrufları takip eden tatbikat ise, 1956'da vatanın bütün aklıba- şında evlatlarını ürkütüyor, herke- sin dudağına bir tek sual getiriyor- du: "Nereye gidiyoruz?" Sualin ce- vabını ise her gün Basın, Muhalefet ve hepsinden mühimi olaylar veriyor- du: Diktatörlüğe! Zira Adnan Mende- res mütemadiyen D. P. içinde kuvvet kazanıyor, D. P. Grubu mânasını kaybediyor, Genel Başkanın nazarın- da birer odundan farksız milletvekil- leri otomat gibi oy kullanıyor o ve Celal Bayarın da Adnan Menderese Alpaslan Türkeş Deve mi, kuş mu? iltihakıyla rejimin bütün emniyet su- bapları tıkanıyordu. Bu sırada zulüm başlamış, memleketin ekonomisi par- tizan endişelere âlet edilmiş, mahal- lelerde D. P. etiketli milyonerler tü- remiş, enflâsyon başını alıp gitmiş ve huzursuzluğun belirtileri okendini hissettirmişti. Bütün aydın kafalar 19 ŞUBAT 1962 H memleketin hali üzerine eğiliyor, sâ- dece iktidarın başlarıdır ki birer Hint mihracesi hayatı içinde, gam- sız ve fütursuz, çalımlı o hayatlarına devam ediyorlardı. İtiraz sesi yüksel- tenlerin, ikaz görevlerini yerine (o ge- tirenlerin icaplarına bakılma ameli- yesi devrin tabiriyle ların emrinde icra-i faaliyet eden be- lirli hâkimler, belirli Temyiz üyeleri marifetiyle işliyordu. Evet, yıl 1956 idi ve Türkiyenin bir maceraya sürüklendiğinin bütün belirtileri ortadaydı. O sene, Ankara- da dört subay bir araya geldiler ve Türkiyeyi memleket meselelerini ko- nuşmak"tan başka şeylerin kurtara- cağı lüzumunu kabul ettiler. -Menderes ikilisinin karşısına, ket kabiliyeti olan başka bir natif çıkarmak şarttı. Memleketin her tarafında aydınlar, may Subay, buna karar verdiler. Ordunun durumu A nkarada bu suretle bir Komitenin tokumu atılırken, Türk Silâhlı Kuvvetleri bütünü itibariyle Cumhu- riyetin istikbali üzerinde şüphe için- de bulunuyor ve her aydın gibi subay- lar, kendi aralarında kurtuluş çare- si arıyorlardı. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin, kendi- sini başka ordulardan ayıran bir ta- Türkeşin ihtilâlle ilgili ifşaatının çıktığı Yeni İstanbuldaki ilân "Beg'ler elele kolkola AKİS, 19 ŞUBAT 1962