Savcılığın Emniyeti durumdan haberdar etmesiyle Başkentte ve İs- tanbulda aramaya haftanın başında- ki pazartesi günü başlandı. * Ancak Emniyetin, aranılanlardan meşhur Adalet Bakanı Hüseyin Avni Gök- türkün adresini tesbit edememesi, aynca Milli Eğitim Şürasında hulu- sta Tarhanı bulamayışı, ( tevkiflerin bir gün sonra yapılmasına sebep ol- du. r o gün Süratle duyulmuş, Emniyetle birlikte basın mensupları di aranılanların peşine düşmüşlerdi. Basın mensupları Emniyetçiler kadar talihsiz çıkmadılar. Pazartesi gecesi, saatlerin 20.30 u gösterdiği sırada Kediseven o soka- gğındaki Konfor Palas otelinin 27 ve 28 numaralı odalarının meydana ge- tirdiği dairenin kapısı kısa fasılalar- la çalındığında, türk, robdöşambrını Kara haberi Göktürke lenmişti. zekkere kesildiği söylenilince bir iki saniye durakladı. Aynı anda dairenin kapısından bir çığlık duyul- muş ve bayan Göktürk fenalasmıştı. D. P. iktidarının "şamar oğlanı" tâ- birini uzun bir süre uhdesinde bulun- duran Adalet Bakanı Göktürk daha sonra elini yüzüne götürüp, dudakla- "Evet" cevabını alınca mese- lenin bir oyun olmadığını anladı. Üs- telik malüm "pil" olayından haberdar olanların başında geliyordu. Dosya- nın incelenmekte olduğunu biliyordu. Sadece bu kadar çabuk harekete ge- çileceğini kestirememişti. gece Göktürk için oldukça sı- kıntılı geçti. Kahveyi pek az seven ve oldukça tutumlu olan eski Profesör sabaha kadar dört tane az şekerli kahve içti. Bavulunu hazırladı ve gö- zünü kırpmadı. Sabah saat 8.38'i gösterirken 2. Şube görevlilerinden iki kişi Konfor Palasın kapısından girdiler. Görevli- lere kapıyı bayan Göktürk açtı. Bayan Göktürk şaşırmamış, gelenlere bek- lendiklerini hareketleriyle anlatmıştı. Bir saate yakın bir zaman geçti. Gök. türk odanın kapısından elinde küçük valiziyle göründü. Sahibi bulunduğu otelin kasasına yaklaştı. Bir miktar para aldı. Bir jipe bindirilerek Adli- TÜRKOFİS Tel : 119022 AKİS — 73 AKİS, 19 ŞUBAT 1962 yeye götürüldü. Göktürkün Merkez Cezaevine girerken son sözü — Tez giren tez çıkar.. güvenimiz vardır" oldu. “Adalete Bir yirmibeşlik haber.. Haftanın başında salı günü Göktürk sahibi bulunduğu otelden alınırken Ataç sokaktaki 66 numaralı evin ka- pısından, hareketleriyle yumuşak ta- biatlı olduğu anlaşılan, son derece zarif, neşeli bir adam çıktı. Adam kapıdan adımını atmıştı ki tanımadı- YURTTA OLUP BİTENLER Tarhan, haberi okuyunca birden sükünet buldu. Medeni bir adamın cesaretiyle bir taksi çevirdi ve çalış- malarına katıldığı Eğitim Şürasının toplandığı Gazi iti itüsü gitti. Burada, gazeteciler sardılar ve Tarhan bir saniye yalnız kalamadı. Çalışamıyacağını anlayıp, Bulvar Palasta bir öğle yemeği yemeyi düşün dü. Sükünetle Bulvar Palasa gitti. Yemeği iştihayla yediği söylenemez. Çorbasının hepsini içmedi. Rostoyu Soruşturan K. kararıyla tevkif edilen Tarhan ve Göktürk Gün ola, harman ola bir seye ei eciydi ve devrinin ei “Çalı ışma “Bakan nı Mümtaz Tarhana tevkif edilmesi için müzekkerenin kesildiği haberini ver- di. Tarhan şaşırdı, bocaladı, fakat renk vermek istemedi. Bi i Genç, gaze- emiye D. P. laştırıp en yakın gazete bayiinin bu- unduğu yere seğirtti. Eline alıp bak- tığı gazetenin manşetinde kendi ismi, tevkif kararı ve resmi vardı. ve salatayı bitirdi. Meyva olarak bir elma yedi ve saat 18 e kadar muhtelif yerlere telefon etti. Tarhan 18 de Em- niyet Müdürlüğüne giderek tealim ol- du. ı, gün, aranılan üçüncü adam İsanbüldar kendi otomobiliyle Baş- kente doğru yola çıkmıştı. Demirer haberi gazete ve gazetecilerden öğ- renmişti. Haftanın ortasında çarşam- ba günü saatlerin 13.55'i gösterdiği sırada Demirer de Merkez Cezaevinin 19