kalmasını, tahriklere kapılmamış bu- lunmasını vatandaş takdir etmiş ve huzuru memlekete ancak onun getire- bileceği hususundaki inancını kuvvet- lendirmişti. Haftanın sonunda İsmet İnönü, İstanbuldan başkente döner- ken C. H. P. nin en fazla sayıda milletvekili çıkaracak parti olacağı hususunda hiç kimsenin en ufak te- reddüdü kalmamış bulunuyordu. Bu sayının, Senatodaki yerlerin dörtte üçü civarında olacağı, Milletvekilleri Meclisindeki yerlerin ise yarısını aşa- cağı kuvvetli bir ihtimal halinde yü- reklerdeydi. . Buna rağmen C E. Genel Başkanı, trenin hareketinden bâr kaç saat önce kendisini Taşlıkta- ki evinde ziyaret eden biri ingiliz, öteki alman iki gazetecinin suallerine karşı şahsen ne yapacağı hususunda bir karar vermemiş bulunduğunu tek- rarladı. "— Bir tek kararım vardı: oPar- timin başında seçimlere girmek! Şimdi yaptığım odur. İktidarı kazan- dığımız takdirde ne yapacağım hu- susunda, o zaman karar vereceğim." Yabancı gazetecilerin oOÖğrenmek istedikleri, İnönunün bir C. H. P. ik- tidarı içinde Cumhurbaşkanı mı, yok- sa Başbakan mı olacağıydı. Fakat iktidarın I numaralı adayının, 14 Ey- lül günü Türkiye Radyolarından par- tisinin konuşma saatinde milletine hitap ederken kullandığı üslübu ogö- renler İsmet İnönunün memleket hiz- metindeki son görevinin ne olacağı hususunda bir fikir edinme imkânını buldular. Yarın için niyetler Milletvekilleri (oMeclisi ve oSenato- dan müteşekkil Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçim neticelerinin Yüksek Seçim Kurulu tarafından ilâ- nını tâkip eden beşinci gün, yeni Mec- lis binasında hiç bir dâvete lüzum olmaksızın ve en yaşlı milletvekilinin başkanlığında toplanacaktır. Bu, bir Anayasa hükmüdür. Yüksek Seçim Kurulunun tahmini, neticelerin seçi- mi t&kip eden beşinci gün, resmen ilân olunabileceği merkezindedir. O takdirde, Türkiye Büyük Millet Mec- lisi ilk toplantısını seçimlerden on gün sonra, 25 Ekim günü yapacaktır. Neticelerin ilânında bir gecikme ve- ya öne alınma 25 Ekim gününe ekle- necek veya ondan çıkartılacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısı, eski iktidarın yeni iktida- ra bir devr-i teslim töreni mahiye- tinde olacaktır. Celse, en yaşlı milletvekili tara- fından açılacaktır. En yaşlı milletve- kilinin 1884 doğumlu İsmet İnönü olması büyük bir ihtimaldir. Tem- silciler Meclisi, hatırlarda olduğu ü- zere, Yusuf Kemal Tengirşenk tara- AKİS, 16 EKİM 1961 YURTTA OLUP BİTENLER İnönü Ankara garında karşılanıyor Yuvaya fından açılmıştı. Tengirşenk bu defa Senato adayıdır. Celsenin açılmasıy- la birlikte M. B. K. nin ve Temsilciler Meclisinin hükmi şahsiyetleri sona erecektir. En yaşlı üyenin açış ko- nuşmasından sonra Meclisin senatör ve milletvekili üyeleri sırayla yemin edeceklerdir. Toplantıda herkes hazır bulunduğu takdirde Senatonun seçim- le gelmiş 150 üyesi, M. B. K. nden in- tikal eden 23 daimi üyesi ve Millet- vekilleri oMeclisinin 450 Üyesi geniş salonun sıralarında oturacaklardır. O gün Cemal Gürselin bir konuş- ma yapması kuvvetle muhtemeldir. Cemal Gürsel toplantı günü, Devlet Başkanlığı sıfatını muhafaza edecek- tir. Bu bakımdan, o sıfatla Meclise hitap etmesi kabildir. Cemal Gürse- lin Devlet Başkanlığı vazifesi erte- si gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi yeniden toplanıp yeni Cumhurbaşka- nım seçtiğinde sona erecektir. Yedi sene için seçilecek yeni Cumhurbaş- kanının yemininden sonra, Cemal Gürsel senatör olarak and içecektir. İlk günkü toplantıda, yemini taki- ben Senatonun ve Milletvekilleri Mec- lisinin Başkanlık Divanları seçile- cektir. Başkanlıklar için parti grup- larının aday. göstermelerini Anayasa yasak etmektedir. Fakat Başkanların şahsiyetleri,* elbette ki başkanlık ede- cekleri heyetlerin teşekkül o tarzıyla alâkalı olacaktır. Senato Başkanlığı için. Kurucu Meclisin çok (başarılı başkam Kâzım Orbayın ittifak veya büyük ekseriyet sağlaması hiç kim- seyi şaşırtmayacaktır. (o Milletvekille- ri Meclisinin başkanlığına kimin ge- tirileceği ise, henüz meçhuldür ve se- çimlerin neticesine bağlıdır. Bu, iki dönüş sebepten böyledir. Evvelâ, Meclise kimlerin gireceği meçhuldür, ondan sonra, Meclisteki kuvvet müvazene- sinin nasıl olacağı bilinmemektedir. Bilinen, iki Divanda da, iktidar ve muhalefet gruplarına mensup Baş- kanvekillerinin mutlaka bulunacağı- dır. İsmet İnönü, bitirdiğimiz haftanın sonlarında, bu konu görüşülürken 1950 öncesinin az bilinen bir hâdise- sini nakletti: "— Ben, 12 Temmuz beyanname - sinden sonra, Mecliste iktidar parti- sinden sonra en kalabalık Grupun başkanına. Muhalefet Lideri sıfatıy- la devletin resmi bir otomobilinin tahsisini istedim. Resmi otomobil, elbette bir sembol olacaktı. Bu, dev- let içinde Muhalefet Liderinin (o bir yeri olduğunu gösterecekti. Hep bi- linir, İngilterede Muhalefet Lideri- nin resmi tahsisatı vardır. Böyle bir usul konduktan sonra, Muhalefet Liderinin protokoldeki mevkileri da- hi, şahsi münasebetlerle alakalı o bir husus olmaktan çıkar. Hele Muhale- fet, Liderini listeden silme o hevesi, tamamiyle kaybolur." İnönü esefle içini çekti ve devam etti: "— Fakat.D. P. liderleri, bunun kendi aleyhlerinde bir istismar vesi- lesi olacağını belirterek teklifi red- dettiler. İhtimal ki hem, koparılan muvazaa gürültülerinden çekiniyor- lardı, hem de iktidara gelmelerini başka çeşit bir politika gütmekle ka- bil görüyorlardı. Ama, önümüzdeki hayat devresi içinde bu usulün tatbi- ki mutlaka fayda verecektir."