16 Ekim 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

de de tam mutabakata varamadıkla- rı, -Liberallerin bu istikamette biraz asılıp saçılmak talebinde bulunduk- ları anlaşılmaktadır. Von Brentano'nun perşembe gün- kü konuşmasının böyle bir iç veche- si de vardır ve herhalde umumi ola- rak gelişme aşikar olmaktadır. Araplar Havada balan jestler Suriyenin ayrılık ve istiklâl kararı karşısında Me'mun Kuzberi hü- kümetini ilk tanıyan Ürdün ve Tür- kiye ile münasebetleri kesmek husu- sunda Kahireli diktatör Başkan Ab- zerine havada kalmıştır. Türkiyenin tanıma kararını, peşpeşe diğer dev- letlerin kararları takip etmiş ve bu suretle Ürdün ve Türkiye ile müna- sebetleri kesmek kara mana ve muhtevasını büsbütün kayisiMi sü. Bununla beraber, (| Abdünnasırm düzensiz öfke hareketlerini daha ile- ri götürmekten vazgeçmiş görünme- si birliğin yavaş yavaş ve oldukça normal şartlar altında tasfiye edil- meye başlanması yine de memnunluk uyandırmış bulunmaktaydı. Bilhassa Arap Birliği büyük bir tasadan, bir dağılma tehlikesinden kurtulmuş o- luyordu. Zira, Nasır. Suriyenin Bir- leşmiş Milletler gibi Arap Birliğine de tekrar müstakil üye olarak kabu- lüne mümanaat etmeyeceğini bildir- mişti. Gerçekten, bugün Suriye Birleş- miş Milletler Teşkilâtına yeniden ti- ye olmuş ve bu hiç bir ciddi muhale- fet ile karşılaşmamıştır. Fakat öte yandan Arap Birliğinin tasaları he- nüz ortadan kalkmamıştır. Zira Ka- hireli diplomat, Arap dünyası ve u- mumiyetle dünya efkârı önünde ye- diği silleyi hiç de öyle göründüğü kadar hazmetmiş değildir. Nasırın ayrılıktan sonra tek dur- mıyacağını pekiyi bilen yeni Suriye idarecilerinin bu husustaki endişeleri daha ilk anlardan itibaren belli olu- yordu. "Büyük Arap Birliğine iha net" suçlaması ile Cemâl Abdünna- sırın diğer Arap memleketlerini Su- riyeye karsı kışkırtmak ve Şamda kurulan yeni idareyi "emperyalistle- rin marifeti" diyerek peşinen ipotek altına almak istediği kısa zamanda anlaşılmıştır, Şam idarecileri bunu karşı Nasıra açıktan ilk kafa tutan Suruyeliyi. tına almak. tin varlığını tehlikeye düşüren par- ti kavgalarına meydanı boş bırakmı- yacaklarını, kaçmış olan solcu ve ko- ministlerin tekrar gelip başköşeye AKİS, 16 EKİM 1961 ' kurulmalarına mâni olacaklarını, Çi- lizlerden, çekliyi memlekete sokmıyacaklarını bildirmek suretile kısmi korunma tedbirleri almışlardır. Fakat Kahire- nin tahriklerine karsı bunların kifa- yetsiz olduğuna hükmeden yeni Su- riye hükümeti, bu sefer daha geniş ölçülü bir hamle yapmış ve adeta müdafaadan taarruza geçerek, Arap memleketleri arasında bir federas- yon kurulması teklifinde, bulunmuş- tür. Hemen bütün Arap memleketle- rinde az çok müsait reaksiyonlar uyandıran bu teklifin Kahirede gazap fırtınalarına sebep olması, darbenin tesirli olduğunu göstermiş, Nasır, Arap dünyası içinde mahsur duru- munun açıkça meydana çıkmaya başladığını dehşetle (o müşahede et- miştir. Bu muhasaradan bir yarma hareketi ile kurtulmak gerekiyordu. Yarma hareketi Nasır bu harekete, Küveytteki as- kerlerini geri alacağım bildirmek suretile tevessül etti. Bilindiği gibi, geçen yaz Irakın Küveyt üzerinde hak iddia etmesi ve istila tehdidinde bulunması üzerine, henüz istiklâline kavuşmuş olan Kü- veyt emareti, bir anlaşma ile bağlı bulunduğu İngiltereden yardım iste- miş, bunun üzerine İngilizler Basra körfezinin muhtelif yerlerinde bulu- nan kuvvetlerinden bir kısmım Kü- veyte göndererek Irak sınırına, yığ- mışlardı. Bu olay bütün Arapları üz- müş ve küçük Emirliği korumak için ingiliz kuvvetlerinin . yerini alacak bir Arap Birliği silahlı (kuvvetleri teşkili karar altına alınmıştır. Arap- lar bu kuvwvetleri Birlik üyesi dev- letlerden bin bir müşkilât ile temin edip Küveyte göndermişlerdir. Bunun üzerine, daha evvel kararlaştırılmış olduğu “veçhile Küveyt Emiri, İngi- DÜNYADA OLUP BİTENLER çekilmelerini tahliye başlamıştır. İşte, İngiliz kuvvetlerinin tahliye- sinin bittiği ilân edilirken, Nasır da Küveytteki kuvvetlerini geri almak kararını bildirmiştir. Buradaki kuv- vetlerin mühim kısmı Mısırlı olduğu ve Mısırlılar radar, münakale, hava savunması ve ikmal gibi işleri üzer- lerine almış oldukları için, bu kuv- vetler çekildiği takdirde Küveytte Irak hududundaki diğer Arap kuv- vetlerinin, bunlar meyanında Suudi Arabistan ve Ürdün kıtaları ile sem- bolik değerdeki Sudan kıtasının işi pek güç olacak ve Küveyt dâvası başladığı noktaya dönmüş buluna- caktır. Kahire bu kararına sebep olarak Küveytteki kuwetler arasında Mı- sırlıların Ürdünlülerle geçinemedik- lerini ileri sürmektedir. Fakat açık- ça görülüyor ki, bu kararın başlıca iki saiki vardır: Nasır evvelâ mahsur durumiçinde Bağdata yanaşmak ve bir Kahire - Bağdat mihveri kurmak istemiştir. İkinci saik, yokluğunu A- raplara hissettirmek, kendisi olma- yınca hiç birşey Oo yapılamayacağını isbata kalkışmaktır. Fakat bütün bu jestlerin, Kahire- li diktatörün diline (odoladığı büyük Arap Birliğinin mahvı pahasına Ol- duğunda şüphe var mıdır ? Küveyt Emiri çaresiz kalıp da yine İngiliz- leri dâvet edecek olursa, o zaman ne gibi bir durum ortaya çıkacaktır? 1I- rakta petrol kumpanyaları ile müza- kerelerin kesildiği şu sırada İngiliz- lerin tekrar gelip Küveyte yerleş- meleri Arap Birliği için pek iftihar edilecek bir manzara mı teşkil ede- cektir? Abdünnasırın Arap o Birliğinden ne mâna murad ettiği bu son olay ile ne kadar iyi anlaşılmıştır!.. istemiş ve Derivi? Tabii A ve D Vitaminli merhemdir. DERİVİT pomat leri yapmakta müessir olmak üzere tartiplenmiş, uzun zaman tesiri tecrübe edilerek hazırlanmış faideli bir TARA VE YANIK MERHEMİ iltihabı önleyici ve gideren yer- DERİVİT nerelerde kullanılır T İltihaplı iltihapsız bütün yaralarda, tekmil yanık- arda, Ekzema Sivilce, donmalarda güneş yanmalarında Emzikli kadınları Ergenlik, Traş yaraları, pişik meme ve karın çatlamalarında Dış kulak yaralarındı ameliyat sonrası yaralarında al ve yüz çatlamalarındı sünnet yaralarında emniyetle kullanılır. ECZANELERDEN ARAYINIZ Akis - Reklâm — 201 25