YURTTA OLUP BİTENLER Bir iktidardan sonra Görülüyor ki, memleketce bir yeni hayat tarzına girmek üzere bu- lunduğumuz şu sırada, Gürsel aile- siyle birlikte 23 orta halli aile bir ha- zırlığın içindedirler. 27 Mayıs saba- hından itibaren kendilerini başka ve doğrusu istenilirse pek çok kimsenin gözünü kamaştıracak şartlar içinde bulan bu aileler en ufak yadırgama Veya garipseme hissine (Okapılmaksı- zın aile başkanlarının yeni görevleri- nin gerektirdiği statüyü benimse- mektedirler. 23 ailenin müşterek ta- rafı, aile başkanları bir iktidarın mensubu olduğu halde servet bâbın- da tek adım ileri gitmeyişleridir. İk- tidarı devrederken her biri, orta halli bütün ailelerin tabii sıkıntıları, gai- leleri içindedirler. Bu bakımdan, 1930 deki son C.H.P. kabinesinin Bakan- larım ziyadesiyle (o hatırlatmaktadır- lar. M.B.K. üyeleri vazifeye başla- dıklarında birer servet beyannamesi vermişlerdi. Vazifeden ayrılırken bir yeni beyanname o vereceklerdir. İki beyannamede bir artış olursa, bu mutlaka borç hanesinde olacaktır. Müstakbel senatörlerin kendileri- ne gelince.. Senatoda, başka müsta- kil bulurlarsa, onları da aralarına a- lp bir grup teşkil etme niyetleri se- rilmektedir. İlk başlarda, müşterek hareket etmeye daha fazla dikkat e- decekleri anlaşılmaktadır. İçlerinden, kendilerini, ayrıldıkları Türk Silâhlı Kuvvetlerinin temsilcileri (görmekte devam edeceklerin bulunacağı da gö- rülmektedir. Ancak, memlekete. sü- ratle yayılacak bir huzur, güven ve rahat, herkesi olduğu gibi Senatonun daimi üyelerini de ferahlatacak ve misyonlarını başarıyla o tamamlamış oldukları inancım kendilerine vere- cektir İhtilâl unutulacak, fakat İhtilâl- ciler dalma şükranla anılacaktır. Hükümet Devir hazırlığı Bim haftanın ilk yarısından itibaren Ankaranın Bakanlıklar semtinden geçenler, başta Başbakan- lık binası olmak üzere, bütün Bakan- lık binalarında hummalı bir faaliyet müşahede ettiler. Bakan odalarında geç vakitlere kadar ışıklar yandı ve içerde son derece mühim toplantılar yapıldı. Haftanın sonuna doğru bu toplantılar daha da sıklaştı ve Ba- kanların seçim arefesindeki devir hazırlıkları son buldu. İşler, 15 Ekim seçimleriyle gelecek yeni o iktidarın yeni kabinesine devredilmek üze- re, bu tarihi devir omuame- 18 lesinin kurmayların şanına yaraşır intizamı içinde ele alındı. Ancak, bu faaliyet sâdece (oBakanların çalışma odalarına inhisar etmedi. Hazırlığın koyusu, İhtilâl kabinesi Bakanları- nın evlerinde geçti. Saracoğlu mahal- lesinde, Bahçelievlerde, Maltepede ve Ankaranın bütün semtlerinde bir ta- kım evlerde de bu kesif hazırlık akis- ler buldu. Bakanlar, yolculuk için ai- lece hazırlanıyorlardı. Aşkın ailesi: Bitirdiğimiz hafta için- de, hazırlanan ailelerden Gümrük ve Tekel Bakam Fethi Aşkın ailesi için değişiklik büyük olmadı, Yenişehir- de, Cihan sokakta oturmakta olan Aşkınların evinde eşya toplama faa- liyeti görülmedi. Zira aile, Aşkın da- ha Bakan olduğu gün eşyalarım top- lamış ve bir devlet memuru olarak girdiği Saracoğlu mahallesindeki ev- den taşınmıştı. Fethi Aşkın, hafta- nın sonunda bir gazeteciye bunu şöy- le anlattı: " — Efendim, ben 15 Ekim günü tamı tamına 24 yıl 10 aylık devlet memuru olacağım. Evvelce Umum Müdürü bulunduğum Bakanlığın Ba- kam olur olmaz, ilk olarak Saracoğ- lu mahallesindeki evimi Yenişehirde Cihan Sokaktaki yeni evime naklet- tim. Eee, ne olur ne olmaz. Zaten işi- Miz muvakkat. İşte, geldik gidiyo- ruz." Aşkınlar okarı-koca çalıştıkları için sosyal hayatlarında da, bir de- gişme vuku bulmayacaktır. Bayan Aşkın, gene avukatlık yapacak, Ma- Kurutluoğlunun eşi ve oğlu Bir politikacı ailesi arif Kolejinde okumakta olan küçük kızları da yatık olarak tahsiline de- vam edecektir. Gerçi Aşkın için bir elçilik söylentisi (o dolaşmıştır o ama, Aşkın bunu, "Gazeteci arkadaşların yakıştırması" Ooolarak Oo vasıflandır- maktadır. Elçilik tahakkuk etmedi- ği takdirde Aşkın devlet memuriye- tinden emekli sıfatıyla ayrılacak ve serbest çalışacaktır. e Ancak, Elçilik pek kuvvetli bir ihtimaldir. Erzi ailesi; Devir ve teslim işleriyle ziyadesiyle meşgul Bakanlardan biri de, kabinenin en genç Bakam Unvanı nı muhafaza eden Adnan Erzidir. Er- zi İhtilâlin son kabinesinde" Devlet Bakam olarak vazife (görmektedir. Işıl ışıl gözlü, zeki Tarih Profesörü- nün bu, ilk politik vazifesidir ve he- nüz intibak etmek üzereyken devre- decektir. Ne var ki Erziler için bu, bir üzüntü sebebi olmıyacaktır. Erzi, esi Ve iki küçük kızı, Bakanlığı daha başından itibaren o geçici bir vazife kabul etmişler ve ona göre hazırlan- mışlardır. Erziler Saracoğlu mahallesinde üç odalı küçük bir evde oturmakta- dırlar. Bu ev, Adnan Erziye Bakan- lığından çok önce, Diyanet İşleri Reis Muavini iken o verilmiş olduğu için, Erziler henüz bir taşınma hazır- lığına girişmemişlerdir. Devlet Baka- -- Erzi, gelecek için tasavvurlarım tek kelime ile ifade etmektedir: "— Üniversite!" Doğrusu da budur. Adnan Elzi, geçici vazifesini devreder etmez, he- men kürsüsüne koşacak, Dil ve Ta- rih . Coğrafya Fakültesinde Yeni ve Yakın Çağlar Tarihi okutmağa baş- lıyacaktır. Kurdaş ailesi: Bitirdiğimiz haftanın sonlarında birgün, o Bahçelievlerdeki evinin kapısında görünen orta boylu, füme elbise giymiş sempatik çehreli adamın ilk sözü — Şey... Vallahi, çok sıkışık du- rumdayım. Araba dışarda bekliyor, Cemal Paşaya gideceğim" oldu. Kapıdaki iki genç adamdan birin- cisi fotoğraf omakinesinin ( flâşının düğmesine basarken, diğeri: "— İki dakika lütfedin" dedi ve Dikmen Kooperatif evlerinin 8. cad- de üzerine rastlayan 3 numaralı a- partmanının birinci katındaki daire- ye girdi. Orta boylu, füme elbiseli, gözlük- lü adam, İhtilâl Hükümetinin Mali- ye Bakanı Kemal Kurdaştı. Kurdaş, meşguliyetinin fazla olduğu son gün- erde- kendisini ziyarete gelen muha- birleri içeriye aldı. Zevkle döşenmiş salona geçtiler. Salonda misafirler iki cici kız ve bir zarif hanım karşı ladı. Kurdaş, eşi Ayfer Kurdaşı elin AKİS, 16 EKİM 1961