KİTAPLAR niye daha çabuk ve kesin bir şekilde bu etki kendisini göstermemiştir? Ni- ye iktidar başındakiler, bu son derece açık ve göze çarpıcı uyarmalardan gereken dersi almamışlardır? Bu so- ruların cevapları gerçekten ilgi çe- kici olabilir. Akla iki ihtimal o geli- yor. İkisi de kandırıcı, inandırıcıdır: Bir, Türk toplumunda aydınlar, aklı başındalar ağır hareket ederler, bi- raz fazlaca idare-i maslahatçıdırlar, “aman statüko bozulmasın"cıdırlar, "evde evlâd-u eyal var"cıdırlar, daha da kestirmesi, "bana dokunmayan yı- lan bin yıl yaşasın" diye düşünürler, bunun için de, uyarmaların ve bu uyarmalara benzer uyarmalarda bu- lunan diğer bazı insanların gayretle- ri meyvasını bu kadar geç vermiştir. Yahut verir gibi olmuştur. İkinci izah tarzı daha da akla yakın geliyor: Nadir Nadi ve onun gibiler, bir sosyal görüşün tâkipçileri değil, sâdece işaretçileridirler. Eh, hal böyle olunca da işaret edenlerin işaret ettikleri nokta ister istemez azıcık sisli ve puslu kalır. o İşaret edilenler, işaret edilen yere gitmekte pek tehalük göstermezler. Şöyle veya böyle, ne olursa olsun, şayet D. P. iktidarının on yıllık ik- tidarı devrindeki hatalarını görmek istiyorsanız, bu hataların nedenleri ü- zerinde düşünmek istiyorsanız, Na- dir Nadinin, gerçekten bir başyaza- rın üslüp endişelerinden çok daha yukardaki endişelerle kaleme ( alın- mış ve her biri başlıbaşına birer gü- zel yazı örneği de olan "Uyarmalar" adlı makaleler serisini mutlaka oku- yunuz. Hele politikacıysanız, iktidar- daysanız veya iktidara gelmeğe ha- zırlanıyorsanız bu kitabı mutlaka o- kumalı ve dünkülerin alamadıkları dersi almalısınız. AKİS, 16 EKİM 1961