Cilt: XXTI, Sayı: 381 AKİS HAFTALIK AKTÜALİTE MECMUASI 16 EKİM 1961 YURTTA OLUP BİTENLER Millet Yeni ufuklar Şu satırların okunduğu sırada, Tür- iye ve Türk toplumu bir döne- meci daha dönmüş olacaktır. Dünya- nın hayretten açılmış gözleri önün- de olduğumuz bir gerçektir. Bizi hiç tanımıyanlar, bu milletin diktatör- lük gibi aşağılık bir idareye asla ta- hammül etmeyeceğini anlamamışlar, o idare fiske darbesiyle odevrilince şaşırmışlardır. Ama tesellilerini “As- keri idare gitmez" fetvasında bul- muşlar, 27 Mayısı bir serbest, de- mokratik seçimin takip edeceğine asla ihtimal vermemişlerdir. Bugün, yeni- den yanılmış olduklarının parlak de- lili karşısındadırlar. İtiraf etmek lazımdır ki, karam- sar düşünceler sadece (yabancıların malı olmamıştır. e Geride bıraktığı- mız yıllar ve aylar boyunca Türk toplumunun silkinemeyeceğine, hür- riyet rejimine (ogeçemeyeceğine, hiç bir şeyin düzene giremeyeceğine ina- nanlar aramızdan da çok çıkmıştır. İktidarı alanların bunu bırakmama adetleri, hadiselere doğru teşhis koy- mayı geciktirmiş, o zorlaştırmıştır. Şimdi, bütün o endişeler gerimizde kalmış bulunuyor. Türk toplumu, evvelâ 37 Mayısı, sonra 15 Ekimi gerçekleştirmek suretiyle hayatiyeti- ni canlılığını göstermiştir. Bu demek değildir ki, dönemeci döndüğümüz şu sırada önümüzde a- çılan yeni nz hiç bulut taşıma- maktadır. Bu bulutlar karamsarları gene korkutacak, yeni yeni şüpheler doğuracak, son zamanlarda, pek sık görülen edebiyatın devamına yol aça- caktır. Ama geçmiş güçlükleri yen- mede bu toplumun, bu milletin gös- terdiği başarının ve omeharetin ha- tırlanması böyle hislerin ve telkinle- rin tesirini çok azaltacaktır. Milletlerin hayatının, hele bizim gibi milletlerin hayatının bir asfalt yol üzerinde ilerlemekten başka şey olduğu bir kere kabul edilirse müş- killer gözde büyütülmez ve kolay, u- cuz feryatlar daha dikkatli yükselti- lir. Oyların sandıklara girmiş olduğu, fakat nasıl çıkacağının henüz bi- linmediği şu sırada bir endişe konu- sunun da o olduğu muhakkaktır. Fa- kat Türk seçmeninin bir defa daha sağduyusunu kulandığını sanmak, ü- mit etmek için pek çok sebep vardır. Önümüzdeki günler neticeler açık- landığında, herkesin yeniden bir de- rin oh çekmesi kuvvetle muhtemel- dir. Milletin sandık başına şevkle, ne- şe ve huzur içinde, sükünetle koş- muş olması teminatların en büyüğü- dür. Bu teminatın ışığı altında ka- ramsarlık değil (iyimserlik (günün parolam olmalıdır ve tabii güçlükle- Bayrakla süslü oy sandığı İçine ne girdiyse, o çıkacak rin elbirliğiyle yenilmesi için bu lâ- zımdır İyi geçmişten biz hiç ders almaz- sak, yabancıları olgunluğumuza na- sıl inandırabiliriz ki? Seçimler Sandık başında Ankaranın o güzel ve güneşli son- bahar sabahında, İsmet İnönü, neşeyle el çırpan bir kalabalığın ara- sında Ayten sokaktaki evine döndü- günde saat henüz 10 idi. Kapıdan ir girdiğinde ilk sözü: — Çok iyi! Çok iyi!" oldu. Sonra, memnunluğunun sebebini izah etti: Sandık başındakiler, sabah- tan bu yana iştirakin gayet yüksek olduğunu söylediler. Anlaşılıyor ki, vatandaş vazife başındadır.." İktidarın 1 numaralı adayının, belki de bütün seçmenlerin en sâki- ni, heyecansızı ve rahatı olduğu da- ha sabahın erken saatinde belli oldu. Erken kalktı, mütad traş faslım ta- mamladı, hafif bir kahvaltı etti. Gün, kendisi için bir sürpriz hazırlıyordu. ama bunun politikayla bir ilgisi yok- tu. Oğlu Ömer İnönü ve güzel eşi An- karaya geliyorlardı. Bir kaç günle- rini babalarıyla birlikte geçirecekler- di. Belki de bu yüzden, İnönünün e- vinde 15 Ekim günü en az söz konusu olan şey seçimler ve politika oldu. Saat 9.30'da, Ayten o sokaktaki, artık ziyadesiyle meşhur olmuş evin önünde ekseriyetini gazetecilerin ve fotoğrafçıların teşkil ettiği bir kala- balık birikmişti, İnönü, yanında ve- fakâr eşi bulunduğu halde çıktı. Et- rafı derhal sarıldı. İnönülerin neşeli bir halleri vardı. Ailenin reisi eşinin koluna girdi, gazetecilerin nükteleri arasında sokağın başına kadar iler- ledi. Fakat dikkatli İnönü, seçmen kartlarını yanlarına almamış olduk- larını hatırladı. Gerçi yanındakiler onsuz da oy kullanılabileceğini söyle- diler ama, İnönü gülerek bunları reddett ti. —Yoo! Her şey tamam olma- l.." İnönüler eve döndüler, seçmen kartlarını ceplerine yerleştirdikten sonra, yeniden sandığın yolunu tut- tular. AKİS, o16 EKİM 1961