lerden beri pek az değişmiştir. Lisan kurslarında ingilizce öğrenen Türk- ler çoktur ama, türkçe öğrenen Ame- rikalılar da az değildir. Bunu ispat için de Amerikalı üyeler, Usan kur- su köşesini kendi kurdukları cümle- lerle süslemişlerdi. Gene, rağbet gö- ren bir kol Briç, Beden Eğitimi ve Moda Koludur. Temek ve Ev İdare- sinde nefis Türk meyveleriyle Ame- rikan usülü konserveler (o yapılmış, yerleştirilmişti. Meşhur patlıcan sa- latası da konservelerin İçindeydi. Havacı üyeler ve köye yardım Kadın derneklerinde pek az rastla- nan bir kol, "Türk e Amerikan Külttü ODerneğinde,, büyük rağbet görmüştür. Bu, Havacılık ve Uçuş Koludur. Üyeler yalnız havacılık hak kında bilgi edinmekle kalmamakta, uçtukları gibi, paraşütle atlamasını da öğrenmeye çalışmaktadırlar. Bu merak herhalde, üyelerin birbirleri- ne kavuşmak için denizaşırı mesafe- ler katetme zaruretinden doğmakta- dır. Gene çok rağbet gören bir yeni kol, Köye Yardım Koludur. Üyeler haftada bir kere Ankara yakınında- ki köylere gidip, arzu edenlere oku- ma - yazma, dikiş ve değişik sistem- de yemek pişirmesini öğretmektedir- ler. Şehre yakın köye inebilmek, hiç olmazsa oraya birşeyler götürebil- mek kaygusuyla kurulan bu kol, kısa zamanda ilgi çekmiştir. Üyelerin kö- ye götürdükleri bir yenilik te, onları sosyal yardımlaşmaya alıştırmak ol- muştur. Haftada bir kere köye gidip çok iş yapmak mümkün olmamakta- dır ama, köyde hemen bir teşkilat kurulmuştur. Bilenler (o bilmiyenlere öğretecek, böylece randıman pek çok arttırılmış olacaktır. Derneğin eski başkanlarından Suzan Pamir, köye yardım panosunun önünden ayrılma- makta ve bu kola mütemadiyen yeni yardımcı üyeler çekerek, günün re- orunu kırmaktadır. Aki» men — m AKİS, 16 EKİM 1961 İki Oya Sahip Erkekler Jale CANDAN Yurttraki seçim mücadelesini gündelik gazetelerden takip ettik. Bu belki seçimlerin neticesi hakkında bize pek kesin bir fikir veremedi ama, iyi görebilen ve iyi anlatan birçok yazarların yurdun dört bir köşesin- den yazdıkları yazılar meselelerimizi bize daha iyi tanıtmak bakımından hakikaten faydalı oldu. Seçim tahminlerinin yanına sıkıştırılmış bir olay, bir hikâyecik, bazen bir espri, siyasi, iktisadi ve sosyal dâvalarımız ko- nusunda köy ile şehir arasındaki uçurumu bir kere daha gözlerin önüne serdi. Uçurumlardan bir tanesi, şehirli seçmen kadınla köylü seçmen ka- dın arasındadır. Şehirdeki seçmen kadın seçim kampanyasının bütün heyecanını ya- şamış, olayları adım adım tâkip etmiş, bu konuda eşiyle başabaş git- mekle kalmayıp, onunla tartışmalara girmiş, bazen onu aydınlatacak kadar kendisini memleket meselelerine vermiştir. Aile çevresindeki bu canlı tutumunu çoğu zaman faal safhaya da dökmüş, mitinglere katılıp kürsüye çıkmış, hattâ mitingler tertiplemiştir. Muhtelif partilerde fiilen çalışan kadın, gazetelerden öğrendiğimize göre, meselâ. Eskişehirde, oylar üzerinde tesir yaratabilecek bir kuvvet göstermiştir. Köydeki kadın da oy'una bağlıdır. Onu muhakkak surette kullan- mak azmindedir. Ne var ki, kullanacağı oy halikında çoğu zaman fikir sahibi değildir. Kendisine sual soran gazeteciye ekseri, boynunu bükmüş ve erkeğinin peşinden gideceğini söylemiştir. Onun erkeği böylece iki oya sahiptir. Bu tutumu için köydeki seçmen kadını kınamak doğrusu elimizden gelmez. Köydeki, seçmen kadın ekseri okuyup yazmasını bil- mez. Okumasını bilse bile, gazete yüzü görmez. Köy kahvesine hasre- dilmiş radyo havadislerini bile erkeğinden duyar. Bu durumda yapacağı tek şey, elbette ki erkeğine danışmaktır. Oyunu hiç olmazsa köyün reali- tesine en uygun şekilde kullanmak kaygusundadır. Zaten erkeğinin de akıl hocası a ğ a değil midir ? Bizim yapacağımız ş e y kınamak değil, köy- lü seçmen kadını bir an evvel düşünür hale getirmektir. O zaman oy'unu kendisine saklamasını bilecek ve fikir danışsa da, onu bir başka kişiyle paylaşamıyacağmı anlıyacaktır. Bugün birçok dâvalarını halletmiş birçok ileri memleketlerde bile kadın seçmenleri aydınlatan kadın seçmen teşekkülleri vardır. Bu teşek- küller herhangi bir partiyi tutmayıp, hayattaki meşgaleleri icabı, siya- setle pek ilgileri olmıyan kadınlara bu konuda elzem bazı bilgiler ver- mekle yetinirler. Bunlar seçim kampanyası sırasında faaliyet gösterir- ler, fakat asıl arada çalışır ve memlekette siyasi bir tansiyon yokken, özellikle büyük şehirlerden uzak mıntıkalarda, kadınlara seçim bilgisi vermeye çalışır, onlara muhtelif partilerin programlarını anlatır, fakat oyları üzerinde hiçbir tesir yapmadıkları gibi, onlara kimsenin fazlaca tesiri altında kalmamayı da özellikle aşılarlar. Memleketimizde böyle bir teşekkül yoktur. Yalnız C. H. P. kadın kollarının son yıllarda, kendi propagandalarım yapmak amacıyla da ol- sa, kadın seçmenleri aydınlatmak hususunda çaba gösterdiklerini ve bunda başarı kazandıklarını da kabul etmek yerinde olur. Meselâ yeni Anayasanın halk'oyuna sunulduğu günlerde kadın teşekkülleri bir kena- ra çekilip seyirci kaldıktan halde, C. H. P. kadın kollarının yeni Anaya- sayı anlatmak konusundaki çalışmaları elbette ki gözden kaçmamıştır. Halbuki tarafsız teşekküllerin bu işi daha kolaylıkla başaracakları açık- tır ve meselâ Anadoluda oldukça geniş bir teşkilâtı bulunan Türk Ka- dınlar Birliğinin seçmen kadını aydınlatmak konusunda birşeyler oyap- masını beklemek hakkımızdır. Böylece şehirli seçmen kadınla köylü seç- men kadın arasındaki uçurum doldurulmaya başlanacak ve zamanla, iki oya sahip erkek saltanatı da ona erecektir. 27