DÜNYADA OLUP BİTENLER A.B.D. Chester Bowles hâdisesi Aaa Birleşik Devletlerinin dış siyasetini idare edenlerin açık ih- tilaflara düşmeleri nadir ahvaldendir. Bunun başlıca iü üç sebebi var: Birinci- si, bu eski sömürgenin kurtuluş mü- cadelesinden doğa köklü demokra- si ve hürriyet prensibi, ikincisi Kongredeki iki büyük partinin aynı prensiplere müstenit bir dış siyaset üzerinde bul ve nihayet baş- kana sistemin kabine üyelerini sâ- dece ve ancak birer yüksek rütbeli memur halinde bırakarak; kati ve nihai kararı Cumhurbaşkanma ver- miş olması. Bununla beraber, Başkanın şahsi temayül ve kanaati ne olursa olsun icraatının, kesenin ağzını elinde tu- tan tarafından kontrol edildiği, müda- faa stratejisine hakim bulunan Pen- tagona tarafından tesir altında bi- rakıldığı, büyük sermayenin ve iş â- leminin tazyiki altında bulunduğu ve nihayet dış siyaset '"Teknisyen"le- rinin rötuşuna uğradığı bir hakikat- tir. Bir Marshall adı infiratçılığın so- nu demek olan devrenin adadır. Fos- unutulmamıştır. Bugün de Chester Bowles üzerinde duruluyor. Evvelce Valilik ve Kongre üyeliği yapmış, Başkan Kennedy'nin seçilmesinde fa- al bir rol oynamış olan ve halen Dı- şişleri Bakan Yardımcısı (o bulunan Bowles'in bu son vazifesinden istifa- sı bir gün meselesi değilse bile, bir kaç hafta meselesi sayılıyor. Beyaz Sarayın tekzibi, bizzat Bowles'in “İstifa etmeyeceğim"demesi ve ni- hayet kendisinin Afrika, Orta Doğu ve Güney Doğu Asyadaki Amerikan etmeye gönderilmesi, söylentilerinin ardını almaya gelmedi. Bir yeni devir adamı ewyork Times'in yazdığına göre, Dışişleri Bakanı Rusk'ın gaybu- betinde ona vekâlet etmeye memur olan Bowles sâdece günlük işler ve idari meselelerle uğraşmakla yetin- meyip, dış siyasetin asasına müteal- lik kararlar almakta bu yüzden Ha- riciye erkânı ile kötü kişi olmakta imiş. Neticede Başkan Kennedy ile de aralarında anlaşmazlık çıkmış. Bu işler oldukça sathidir, daha doğrusu tersten sathi kalındığı inti- 22 bamı vermektedir. Aslında Bowles Başkan Kennedy ile dış siyasetin u- mumi hatlarında mutabıktır ve bu mutabakatı "Dulles devrini kapa- mak" cümlesiyle ifade etmek müm- kündür. Yâni bir takım peşin hüküm- lerden yakayı sıyırmak, Amerikayı günün temposuna, devrin iklimine uydurmak, yâni az çok platonik itti- faklar uğruna, az çok şüpheli büyük iş ve sermaye menfaatlerinin hatırı içte körlenmiş mevzilerde (o kakılıp kalmamak, yâni bozulmuş rejimlere, yaşamaya ehil olmayan suni yapılara Ve haksız iddialara bağlanmayıp, geniş ufuklu bir siyaset, bir inisyatif devrine girmek ve komünist dünya ile açık, merdâne, âdeta sportif bir rekabete girişmek... Bu muhakeme silsilesince oBow- les'in ilk mücadelesi Kübaya yapı- lan bedbaht çıkarma işinde oldu. Dı- şişleri Bakan Yardımcısı bu istilâ teşebbüsüne kati surette muhalifti. Fakat "Uçurum kenarı" siyasetinin banisi, Gautemala hükümetini devi- ren meşhur meyva şirketinin hâmisi müteveffa Dışişleri Bakam Foster Dullasın kardeşi olan Ailen Dulles'ın ve başında bulunduğu merkez istih- barat dairesinin yanlış hesaplara müstenit ısrarı ile bu çıkarma yapıl- dı ve bilindiği gibi perişan olundu. Bu Bowles için bir zaferdi ama, A- merikan idaresi için de bir utançtı. Bunun uyandırdığı kızgınlık, her yer- de âdet olduğu gibi, haklı olana, yani Bowles'e yöneldi. AKİS - Reklâm — 91 Çin ve Ötesi imei idaresi işbaşına geldiği günden itibaren Çin meselesini ele almıştır. 600 küsur milyon nüfus- lu komünist Çin rejiminin karşısında Çankayşekin el yardımıyla ayakta durabilen Formoza rejimini tutmak, yâni bir bakıma taşıma su ile değir- men döndürmek gayreti nereye ka- dar gidebilir, ne netice verebilirdi? öteden beri sorulagelmekte olan bu suale açık cevap veren sorumlu- lar arasında yine Bowles bulunmak- tadır. Evvelâ Dış Moğolistan ile dip- lomatik münasebet tesis ederek, Çin ile Sovyet Rusyanın, iki komünist devin buluştukları, hattâ çarpıştık- ları noktada bir rasat merkezi kur- mak ve komünist Çini tanımanın ve Birleşmiş- Milletlere kabul etmenin şekil ve şartlarım incelemek isteyen» lerin başında Bov/les vardı. Büyük öl- çüde onun tavsiye ve teşebbüsü İledir ki Moğolistan ile müzakereye girişil- di ve Çinin tanınması meselesi tetkik konusu oldu. Ancak, bu da Bowles'in basma bir çok yıldırım çekmekten hali kal' madı. Birleşik Amerikada Taypeh'in menfaatlerini gayet faal şekilde mü- dafaa eden ve her yere sokulan ma- lum grup büyük şamata çıkardı. Tay- peh'den ise şiddetli itiraz sesler yük- seldi. Bu hengâmede Amerikan Ha- riciyesinin 6 Temmuzda yapmak ce- saretini gösterdin açıklamanın Bow- les'den başka birinin teşebbüsü oldu- nımda Birleşmiş- Milletlere alınmağı hususunda bir zamandır devam eden incelemelerin, basında çıkan haber- ler hilâfına, kesilmediği, işin el'an tetkik edilmekte olduğu bildirilmek- eydi. Krutçefin azizliği Bewles'i in bu günkü şartlarla bağ- daşamıyan görüşlerinden biri de somürgeciliğe dairdir. Dışişleri Itan Yardımcısı, bilhassa Afrika ve Orta Doğuda Birleşik (Amerikanın, diğer memleketlerin sömürgecilik te- şebbüslerine karşı net bir tavır ta- kınmadığı için bu bölgeler memleket- lerinin sempatisini kaybettiğine ove bundan Sovyetlerin sistemli sekilde faydalandıklarına kaanidir. o Bowle- s'in kanaatince, başlangıçta Belçika- lılar idare edildikleri için Kongo bu hale düşmüştür. Angola sömürgesin- le Portekiz kuvvetlerinin Amerika- dan aldıkları silâhları yerlilere kar- sı kullandıkları iddialarının yayılma- cına sebep de yine Washington'un idarei maslahatçı tutumudur. Ceza- AKİS, 31 TEMMUZ 1961